banner913
banner932
banner1012

Erçin'le Kitap Dünyası

banner1020

Her okur bir lider değildir fakat her lider bir okur olmalıdır. Harry Truman

banner974
Erçin'le Kitap Dünyası

banner971


Hazırlayan: 
Erçin SELASİYE


Haftanın Çok Satan Kıbrıs Kitapları:

Geçmişten Geleceğe Mağusa  - Okan Dağlı  
Ay Düşüncesi - Aforizma Günlüğü 1001 Aytunç  
Hukuk Davaları Duruşma Kılavuzu - Hasan Esendağlı  
Gök Çatının Altındakiler - Fatma Türkoğlu  
Güçük Prens - Kıbrıs Türkçesi - Antoine de Saint-Exupery  
 

HAFTANIN ÇOK SATAN KIBRIS KİTABI
GEÇMİŞTEN GELECEĞE MAĞUSA – OKAN DAĞLI

 “Geçmişten Geleceğe Mağusa”yı kapsamlı bir şekilde ele alıp yazmak benim haddim değil elbette... Fakat elimden geldiğince, gelecek yıl 2300. yaşına girecek bu kentin tarihinin, yaşadığı devinimin ve sosyal yaşamının ancak belli kesitlerini sizlerle paylaşmaya çalışacağım.” diyor kitabın yazarı Okan Dağlı.
“Bu kitap, tarihi, sosyal ve kültürel geçmişi ile beraber, gelecek yıl 2300 yaşına basacak bu Ortaçağ şaheseri kentin sadece dünden günümüze değil yarınlarına da ışık tutabilecek bir çalışmasıdır. Mağusa’nın kurulduğu günlerden itibaren, nerelerden geçip bugünlere ulaştığı, hangi medeniyetlerin izlerinin hala daha buralarda bulunduğunu, kentin çok kültürlü bir yapıya nasıl ulaştığını bu kitapta okuyabilirsiniz. Sosyal ve kültürel değerlerimizi, yaşam şeklimizi, insanların dostluklarını anlatmak gelecek kuşaklara bırakacağımız çok önemli bir kaynak olacaktır” 
 
 

Haftanın Çok Satan Dünya Kitapları:

Elleri Titremeden Ateşi Tutabilene - Berrak Yurdakul  
Balıkçı ve Oğlu - Zülfü Livaneli  
Kayıp Tanrılar Ülkesi  - Ahmet Ümit  
Var mısın - Güçlü Bir Yaşam İçin Öneriler - Doğan Cüceloğlu  
Kırklar Meclisi - Hünkar Bektaş - Ayşe Acar  
 

HAFTANIN ÇOK SATAN DÜNYA KİTABI
ELLERİ TİTREMEDEN ATEŞİ TUTABİLENE - BERRAK YURDAKUL 

Sıra dışı hikâyeleri ve büyülü satırlarıyla okurlarını daima içsel bir keşif yolculuğuna çıkaran Berrak Yurdakul, bu kez de yaşamımızda, ilişkilerimizde, zaferlerimizde ve yenilgilerimizde hissettiğimiz o ritmi, o kalp atışını; var olan her şeyi ve bütün zamanları bir dantel zarafetiyle örüp birbirine bağlayan o göksel kanunu apaçık önümüze seriyor.
Unutmayın Tek Gerçek Sığınak, Kendini Bilen Zihindir
“Treni kaçırdıysanız, mecburen bir sonrakine bineceksiniz. Raylara atlamaya lüzum yok.”
Çölde inzivaya çekilmiş bir lama şöyle diyor: “Bu dünya bir rüyadır ve sen rüyanı süslemek istiyorsun. Yalnızca bununla ilgileniyorsun. Unutma ki ne kadar süslü olursa olsun rüya, rüyadır. Sen yaşamını boşa geçiriyorsun. Her şeyin bir bedeli vardır. Sözlerinle, bedeninle, kalbinle ve zihninle gerçekleştirdiğin en küçücük eylemin bile hesabı tutulur ve eninde sonunda ödeşilir. Bunu sakın unutma:”

 


HAFTANIN KİTABI
GİZLİ ÖĞRETİ – H.P. BLAVATSKY


H.P. Blavatsky'nin ‘'peçesiz isis''ten sonra 1888'te yayınlanan, dünyada büyük yankılar uyandırmış diğer bir başyapıtı, iki büyük ciltten oluşan ‘'Secretdoctrine'' (Gizli Öğreti) kadim kitaplar kategorisinde kaynak niteliğindeki dev bir eser.
“Aktif bir dönemin açılışıyla beraber bu ilahi özün, sonsuz ve değişmez kanuna itaat ederek içeri ve dışarı doğru bir yayılımının vuku bulduğunu ve olgusal ya da gözle görünen evrenin bu şekilde art arda harekete geçirilen uzun kozmik güçler zincirinin en üst sonucu olduğunu söylüyor. Benzer şekilde, pasif hareket geri alındığında ilahi özün bir daralması yer alır ve bir önceki yaratım çalışması dereceli ve ardışık olarak geriye doğru çözülür. Görünen evren dağılmış olur, maddesi yayılır ve “karanlık” yalnızlık ve tek başınalık, bir kere daha “derin”in yüzeyinde düşünceye dalar.”

 
 

HAFTANIN YAZARI

FYODOR DOSTOYEVSKİ (1821 – 1881)

 
Rus romancısı Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, 1821'de Moskova'da doğdu, 1881'de Petersburg'da öldü. Annesini küçük yaşta kaybetti; babası Dostoyevski'yi Petersburg Mühendislik okuluna yazdırdı; babası da bir süre sonra öldü. Mühendislik okulunun bilimsel ve askeri disiplini, okumak, kitaplar yazmak isteyen Dostoyevski'nin eğilimleriyle hiç bağdaşmıyordu. Bu nedenle, öğrenimini bitirdikten sonra yoksul kalma pahasına kendini kitap yazmaya verdi; geçimini sağlamak içinse, çeviriler yapıyordu. Ancak, adını yavaş yavaş duyurmaya başlamışken genç liberallere katılmasıyla yaşamının akışı önemli ölçüde değişti.
I. Nikolay'ın polisi tarafından tutuklandı; 8 ay hücrede kaldıktan sonra ölüm cezasına çarptırıldı. İnfaza birkaç saniye kala cezası dört yıllık Sibirya sürgününe çevrildi. Sürgününden uzun süre sonra, yeniden Petersburg'a dönme iznini elde etti; bu koşullar altında yeniden yazmaya başladı; yazdıklarıyla Çar II. Aleksandr'ı bile etkiledi.
Yapıtlarının ses getirmesine karşın, Dostoyevski paraya kavuşamamıştı. Bundan sonra özel yaşamında büyük sıkıntılar yaşadı; sürgünden sonra sara nöbetlerinden de bir türlü kurtulamamıştı; ancak bu dönem, onun Karamazov Kardeşler, Ecinniler, Suç ve Ceza gibi en ünlü yapıtlarını kaleme aldığı dönem oldu. 28 Ocak 1881'de bir kanama sonucu öldüğünde, Rusya, bu eski mahkum için, görülmemiş bir cenaze töreni düzenledi. Dostoyevski'nin yapıtlarındaki en değerli yön, kuşkusuz, olağanüstü güçteki psikolojik tahlillerdir.


banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.