banner913
banner932
banner1012

Spiritüel Yolculuk

banner1020

İnsanlığa kendiğlerini nankörğe mecbur edecek kadar büyük hizmetlerde bulunmayınız. HONORE DE BALZAC

banner974
Spiritüel Yolculuk

banner971

Konfor alanı ve cesaret

 İnsanın kendini hâlihazırda aşina hissettiği bir ortamda, her şeyi kontrol edebildiği yanılgısına düştüğü ve kendini rahat hissettiği psikolojik evredir konfor alanı.  İnsanın her zaman konfor alanlarına sahip olması gerektiği varlığı yadsınmaz bir gerçektir. Sadece konfor alanının ve egonun bilincinde olup gerekli zamanlarda heyecan veya gelişim alanına çıkmasını bilmek gerekiyor. Aksi takdirde hayatınız monotonluk ve pişmanlıklar ile dolu olacaktır. Evinizin, okulunuzun, iç ve dış dünyanızın ve  iş dünyasında dahi  tüm firmaların konfor alanları vardır.
 Örnek verecek olursak; Evinizdeki mutfak masanızda ya da salonunuzda televizyon seyrederken genelde aynı koltuğa oturarak yemek yediğinizi, televizyonu aynı köşeden seyrettiğinizi hiç fark ettiniz mi? Ya da  evde güzel bir kahve yapmak istediniz, kupaların olduğu dolabı açtınız ve o da ne? Dolapta o en sevdiğiniz kupanızı bulamadınız ve farklı bir kupa kullanmanızın kahvenin tadını değiştirmeyeceğini bilmenize rağmen kendinizi oldukça huzursuz hissettiniz. Hatta kendi kupanızı bulmak için etrafta deliler gibi dönüp durdunuz ama bulamadınız ve evinizdeki ortak kupalarından birinden hiç keyif almadığınız bir kahve içmek zorunda kaldınız.
İşte yukarıda verdiğimiz örnekler hayatımızda farkında olmadan içinde bulunduğumuz sayısız konfor alanlarımızdan bazılarıdır. Son zamanlarda oldukça popüler hale gelen bu söylem, belki de herkes için farklı anlamlara  da karşılık geliyor.
            Konfor alanınızı kendi kendinize sorgulamanız mümkündür. Eğer her gün aynı yemekleri yemeyi tercih ediyorsanız, sürekli aynı yerlerde geziyor farklı deneyimlerden kaçınıyorsanız, tatile hep daha önce gittiğiniz yerlere gidiyorsanız, bildiğiniz markaların dışında ürün satın almaktan çekiniyorsanız sizde konfor alanınızı korumaya çalışıyorsunuz demektir. Bu elbette ki yanlış bir şey değildir. Fakat egonuz  sürekli sizi bu alanda tutmak için uğraşır ve  bilinçaltı seviyesinde doğal olarak gelişen, zarar görmenizi minimuma indirgemeye çalışan bir mekanizma olarak devreye girer ve sizi korumaya çalışır.  Konfor alanlarınızın ileri seviyeleri hayatınıza herzaman sıkıcılık ve monotonluk getirecektir.
            İlerlemeyi, büyümeyi, yeni bir şeyler öğrenmeyi, kariyer yapmayı ve benzeri eylemleri hedefliyorsanız konfor alanını bozmak zorundasınız. Elinize geçen yüklü miktardaki parayı korumaya çalışacak, ne yapacağınızı şaşırdığınızda ise ister istemez panik alanına girmiş olacaksınız. Cesaret kelimesindeki “C” harfi silindiğinde geriye kalan konfor alanıdır. Önemli olan cesaret gösterip bir üst seviyeye çıkmak, konfor alanı ile gelişme alanı arasında kontrollü geçişler yapabilmektir. Bunu sağlayan birey ve kurumlar genellikle başarı gösterebilenlerdir.
Gerek özel hayatınızda gerekse okul ve iş hayatlarınızda her zaman konfor alanlarınızın dışına çıkmaya cesaretiniz olsun. Çünkü hayat gelişmelerle ve o kimi zaman huzurlu kimi zaman huzursuz tempo ile çok daha güzel. İçinde bulunduğunuz güven çemberinin dışına çıkmazsanız değişemezsiniz. Değişmezseniz, geleceğin bir parçası değil, sadece ve sadece izleyicisi olabilirsiniz.
Sevgiyle kalınız…
Fatoş Kızılyürek
[email protected]


 

Hayallerinizi gerçekleştirmek için muhteşem reçete: Başarının 7 spiritüel yasası

1. İçsel Güç Yasası:
Bu yasayı hayatınıza yansıtabilmek için her gün kendinizle baş başa kalarak içsel gücünüz ile bağlantı kurabilirsiniz; bunun en basit ve temel yolu ise meditasyon yapmaktır. Kendi dinginliğiniz ile baş başa kaldığınızda oluşun boşluğunu deneyimleyebilirsiniz, bu yaratıcılık için büyük bir fırsattır.
2. Alma-Verme Yasası:
Evren, değiş tokuş yani alma ve verme enerjisinin dengesi ile hareket eder. Buna göre her ilişki, bir alma verme ilişkisidir. Vermek almayı doğurur, almak da vermeyi. En önemli nokta ise bir şeyi alırken veya verirken olan niyetinizdir. Niyetiniz her daim alan ve veren için mutluluk yaratmaya odaklanmalıdır, örneğin  gittiğiniz her yere küçük hediyeler götürebilir, size sunulan her şeye, her gün ve her an şükredebilir ve karşılaştığınız herkese günlük hayatınızda iyi dileklerinizi verebilirsiniz. 
3. Sebep-Sonuç (Karma) Yasası:
Karma, bilinçli seçimler yapmayı ve bunu iyi niyetle harmanlamayı temel olarak almaktadır.
Bu yasa; hem eylemi hem de eylemin getirdiği sonuçları kapsar. Çok kullanılan ‘ne ekersen onu biçersin’ sözü bu yasanın temel mesajını içerir. Anlamamız gerekir ki, şu an hayatımızda olan ve olmayan her şey geçmiş seçimlerimizin sonuçlarıdır. Buna göre her anımızda bilinçli seçimler yapmak ve daima bunu iyi niyetlerle harmanlamak çok önemlidir.
4. En Az Çaba Yasası:
Eylemlerinizin temeline sevgiyi koyduğunuzda hayatınızın akışının çok daha kolay olduğunu görebilirsiniz, böylece ego kalıplarıyla donatılmış hırs, kıskançlık, gıybet gibi yaklaşımlardan uzaklaşarak, niyetinizi de arındırmış olursunuz.
Hayatınızda her şeye ve her ana kabul vererek bu yasayı hayatınızda uygulamaya başlayabilirsiniz, yargılamaktan vazgeçmek ve olanı olduğu gibi ve en iyi olduğu şekli ile olduğunu bilerek kabul vermek bambaşka bir farkındalık seviyesine erişmenizi sağlayacaktır.

Hayallerinizi gerçekleştirmek için muhteşem reçete: Başarının 7 spiritüel  yasası - Uplifers

5. Niyet ve Arzu Yasası:
Bu yasayı hayatınıza yansıtabilmek için arzularınızı yazarak bir liste yapabilir, bu listede mevcut arzularınıza bağımlı olmadığınız ve arzularınızın sizden bağımsız gerçekleşemeyeceği bilinci ile onları serbest bırakabilirsiniz. Böylece niyetlerinize evrende yer tanırken, onlardan bağımsız hale gelerek şarta bağlı bir sevgiden uzaklaşmış olursunuz.
6. Zihinsel Bağımsızlık Yasası:
Bu yasayı hayatınıza yansıtabilmek için; günlük hayatınızda gerçekleşen tüm olaylara sonuçtan bağımsızlaşıp sizin en iyi hayrınıza gerçekleşiyor olduğu, her şeyin nasıl olması gerekiyorsa en iyi şekilde size ulaştığı ve hayatta karşınıza çıkan tüm ‘’belirsizlik’’ durumlarını kucakladığınız, sevgiyle yaklaşacağınız ve bu durumları hayatınıza kabul edeceğiniz perspektifinden bakabilirsiniz.
7. Hayatın Amacı (Darma) Yasası:
Hayatın amacı yasasında önemli olan, eşsiz yeteneklerinizi insanlığa hizmet etmek için kullanabilmektir.
Bu yasayı hayatınıza yansıtabilmek için bugün sahip olduğunuz tüm yeteneklerinizin bir listesini çıkartabilir, hepsi hakkında detaylı olarak düşünerek sizi en çok saatlerinizi verseniz bile çalışmaktan ve üzerinde zaman harcamaktan yorulmadığınız yeteneğinize daha farklı bakmanız ve bu yeteneği insanlara hizmet ve daha fazla kişiye yararlı olabilmek adına nasıl kullanabileceğinizi sorgulayabilirsiniz.

yardım etmek

Ruhani Ritüeller: Adaçayı Tütsüsü Yakmak

Adaçayı yakmanın manevi bir uygulama olarak birçok faydası vardır. Bazı araştırmalar adaçayının antimikrobiyal özellikler ve gelişmiş uyanıklık gibi belirli sağlık yararlarını destekler.
Unutmayın: Adaçayı yakmak, bazı Kızılderili kültürlerinde kutsal bir dini uygulamadır. Ritüele saygılı davranın. Namaste.

Adaçayı Tütsüsü Yakmanın Faydaları

1-    Arındırıcı etkisi vardır

2-    Bazı koşulların semptonlarını hafifletmeye yardımcıdır

3-    Manevi bir araçtır

4-    Negatif enerjiyi yok etmeye yardımcıdır

5-    Belirli nesneleri temizleyebilir veya güçlendirir

6-    Ruh halinizi iyileştirmeye yardımcı olur

7-    Stresi yatıştırmaya yardımcı olur

8-    Uyku kalitenizi artırır

9-    Zihinsel odaklanmayı artırmaya yardımcı olur

10-  Enerji seviyenizi arttırmanıza yardımcı olur

11-  Canlandırıcı bir koku yaratır

Tütsülemek için neye ihtiyacınız var?

Birkaç gerekli aletle, adaçayı yakma veya tütsüleme uygulaması oldukça basittir.
Temel ihtiyaçlarınız şunlardır:
  • Adaçayı demeti
  • Adaçayını tütsülemek için deniz kabuğu veya seramik kase
  • Çakmak veya kibrit

 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.