banner913
banner932
banner1012

Spiritüel Yolculuk

banner1020

Deneyim mi Mülkiyet mi? Kesinlikle Deneyim!

banner974
Spiritüel Yolculuk

banner971
Deneyim mi Mülkiyet mi? Kesinlikle Deneyim! 

Son yıllarda nedense daha sade, az ve öz bir yaşamı arzuluyorum.
Yaşamımızdaki maddi ve manevi unsurları dikkate alarak ihtiyaçlarımızı buna göre sınırlayıp en aza indirgeyerek, yaşamımıza daha fazla odaklanabilirlik, hareket serbestliği ve yaşam konforu kazandıran yaşam şekline hayran olmamak elde değil. Sanırım bu farkındalığı kazandım. Önemli olanda bu değil mi zaten… Farkında olmak… Bu farkındalıkla düzene soktuğumuz hayatımızda neler olmalı? Tabii ki daha az eşya, daha az toksit ilişki, daha az dijital bağımlılık daha az kaos, daha fazla düzen, huzur, dinginlik, zaman ve enerji olmalı.
Genele bakacak olursak, özellikle de milenyum kuşağının (1981-2000 yılları arasında doğanların) giderek minimalist bir yaşam tarzını benimsediğini görüyorum ve  ardında yatan sebebler nelerdir diye hep sorguluyorum.
Teknolojideki gelişmelerle birlikte hareket imkanının artması, paylaşım ekonomisinin giderek büyümesi ve artan çevresel kaygılar bizleri minimalist yaşamın kucağına atıyor.
Artık telefon, tablet veya bir dizüstü bilgisayarın olduğu her yer ofisimiz olabiliyor. Cafeleri, kütüphaneleri ya da ortak çalışma alanlarını ofis olarak kullanabiliyoruz. Hatta artık kırsal bölgelerde yaşayıp, şehirlerdeki şirketlere uzaktan iş yapan kişiler bile var. Bu şartlarda yaşamak ve çalışmak isteyen kişilerin az eşya ile işlerini yapabilmeleriyle hareket özgürlüğüne sahip olabiliyoruz.
Yine teknolojideki gelişmeler ve sosyal ağların büyümesi sayesinde ihtiyaçlarımızı kolayca başka insanlardan karşılayabiliyoruz. Örneğin  geçici bir süre ihtiyaç duyacağımız bir aleti kiralayabiliyor ya da ödünç alabiliyoruz.
Çevre duyarlılığı en yüksek kuşak olan milenyum kuşağı olarak; yok olan göllerin, bitki ve hayvan türlerinin farkındayız; son birkaç yıl içinde olumsuz mevsimsel değişimlerin nasıl da arttığını görüyor ve deneyimliyoruz. Bu sebeple de çevreyi korumanın en önemli ayaklarından birinin gereksiz tüketim  olduğunu biliyoruz. Bu da bizi ister istemez daha az tüketmeye, yerel ürünlere yönelmeye ve ihtiyaç duymadığımız eşyalarımızı elden çıkarmaya yönlendiriyor.
“Sahip oldukça daha mutlu olacağız” şeklinde düşündürülmüş bireyler olarak salt tüketim bir ihtiyaç olmuştur. Belki de yaşam şartlarımız bizi buna itmiştir kim bilir?  İhtiyacımız olanı tüketmektense, tüketmeyi bir ihtiyaç olarak görüp, elde etmeyi umduğumuz mutluluğun zannedildiği gibi daha fazla eşyaya sahip olmakla sağlanılamadığını 40 lı yaşlarıma doğru öğrenmek kısmetmiş.
Zamanla tüketimin çokluğu ve yoğunluğu üzerimizde yorgunluk ve tükenmişlik hissi uyandırmış, yaşam içerisinde bir sadelik aramamıza vesile olmuştur. 
Yine de tam anlamıyla bir minimalist olamadım diyebilirim. Çünkü düzenli hayatı olan  bir insan olarak vazgeçemeyeceğim şeyler var. Tüketimi tamamen durduramıyorum. Yaşam şeklimi radikal biçimde değiştiremiyorum.
Ama  beni şaşırtacak lokasyonlara seyahat etmek, değişik lezzetler tatmak, çeşitli atölyelere katılıp yeni beceriler edinmek çok şık bir plazma televizyondan çok daha kıymetli benim için. Dolayısıyla kazandığım parayı eşyalara değil yeni deneyimlere harcamayı tercih ediyorum.
Kimi uç örneklerde hayatını bir sırt çantasına sığdırabilen insanlar var. Ancak şehirde yaşayan, bir işi, ailesi ve düzenli bir hayatı olan bir insan için böyle bir hedef uygun değildir. Yani olay kişinin minimalizmden ne anladığına göre değişebiliyor. Benim de dahil olduğum bu yaşam biçimi için minimalizm arayışının sonu gelmez. Siz hayatınızda bir şeyleri minimize ettikçe zaman içerisinde minimize etmeniz gereken yeni süreçler ortaya çıkacaktır. Bu sonu gelmeyen bir süreçtir aslında. Burada dikkatinizi çekmek istediğim bir nokta daha var. Minimalizmi sadece nesneler olarak düşünmeyelim. Zihinsel süreçlerde ayrı bir kategorisidir minimalizmin. Geçen haftalarda önemine değindiğim “Gerektiğinde hayır diyebilmek” konusu da ya da uzun süredir bekleyen ve bir umutla çözüme kavuşacağını beklediğiniz bir konudan tamamen vazgeçmeniz de zihninizi boşaltacağı için minimalist bir eylemdir aslında. Sosyal ilişkilerinizi optimize ederek yine zihinsel süreçlerinizi daha iyi duruma getirebilirsiniz.
Yazıma Platon’un, minimalizmi 2400 yıl kadar önce açıkladığı sözüyle son vermek istiyorum.
 “Önemli olan, hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır”.
Sevgiyle kalınız…
========================================================================================
Kişisel Gelişim Önerileri
1. Yaşadığınız Her Gün Okuyun
Yaşadığınız günleri okuyarak geçirin. Her gün mutlaka okuyun. Peki ne okuyalım? Kitap okuyun, faydalı dergi okuyun ve kısaca faydalı olan bilgi içeren her şeyi okuyun. Okuduğunuzda beyniniz bilgiyle beslenecektir. Bilgiyle beslenen beyin daha verimli olur.
2. Dil Öğrenmeyi Deneyin
Bilmediğiniz yabancı bir dil öğrenmeği mutlaka deneyin, başarısızda olsanız kişisel gelişiminiz olumlu yönde etkilenecektir. Dil öğrenmeyi başarırsanız +1 dil daha bilmiş olacaksınız ve dil öğrenmenin zihin açıcı bir deneyim olduğunuz fark edeceksiniz. Hem bir dil öğrenmek hem de bir kültür öğrenmek kulağa cazip geliyor. Dil öğrenmek için kurslara gidebilirsiniz. Dil öğretici uygulamalar var onlardan yararlanabilirsiniz. Filmleri yabancı dilde izleyerek öğrenme başlayabilirsiniz.
3. Yeni Bir Hobi Keşfedin
Hoşlanabileceğiniz yeni bir hobi keşfederek kişisel gelişiminizi artırın. Hiç yapılmayan yeni eylemler yapmak insanı hep geliştirmiştir. Örneğin, Türk yemekleri yerine İtalyan yemeklerini denemeye ne dersiniz? veya bir adet web tasarım yapmaya ne dersiniz? Bilmediğiniz yeni bir hobi keşfettiğinizde bir şeyler öğreneceksiniz ve bu öğrenmek sizi kişisel geliştirecek.
4. Var olan Becerilerinizi Geliştirin
Herkesin şu hayatta becerileri vardır. Sizlerin becerileri neler?  ve bu becerileri nasıl geliştirebilirsiniz? Örneğin beceriniz kitap okumak olsun, kitap okuma becerinizin seviyesi de orta olsun, yani orta hızda kitap okuyorsanız, kitap okuma becerinizi geliştirmek için okuduğunuz  kitap sayfa sayısını artırın ve düzenli okumaya devam edin. Bir süre sonra kitap okuma becerinizin orta seviyede bir üst seviyeye çıktığını göreceksiniz.
5. Spor Yap ve Daha Sağlıklı Beslen
Spor yapmak vücudu geliştirmektedir. Sporu yaşam tarzınızın içine ilave ederek çok fazla şeyler yapabileceğinizi göreceksiniz. Spor yapmak verimliliği artırır. Zamandan tasarruf yapmak istiyorsanız spor yapmanız şart. Spor yapılmadığında sağlık sorunları ve huzursuzluk başlar ve bu durum sizi çok zor duruma sokar. O yüzden spor kişisel gelişim önerilerinde mutlaka olmalıdır.
6. Olumlu Olun ve Olumlu Düşünün
 
Olumlu düşünmenin etkisi o kadar olumludur ki, olumlu düşünmek sizi depresyon, stres gibi psikolojik hastalıklardan koruyacaktır. Çünkü olumsuz düşünürseniz psikolojik hastalıklara yakalanma olasılığınız çok yüksektir. Bu hayatta olumlu düşündüğünüz kadar olumlu düşünmenin faydalarından yararlanırsınız. O yüzden olumlu düşünmeyenler olumlu düşünmeye başlasın, olumlu düşünenler ise olumlu düşünmeye devam etsin. Mevlana ”Sanma ki dert sadece sende var. Sendeki derdi nimet sayanlar da var.” diyerek insanların hayata karşı olumlu olmalarını sağlamıştır.
7. Zamanı Yönetin
 
Zamanı yönetmek kişisel gelişim önerileri arasında her zaman çok önemli olmuştur. Çünkü kişisel gelişim için zaman lazım. Kişisel gelişimi ne kadar fazla zaman ayırabiliyorsak o kadar çok gelişiriz. Kişisel gelişime daha fazla zaman ayırmak için ise zamanı yönetmek gerekir. Zaman yönetimini günlük, haftalık, aylık, yıllık planlar yaparak yapabilirsiniz. Örneğin 24 saatinizi nasıl geçireceğinizi planlayın ve o plana uyun. İnsanın planı olmadığında zamanı israf eder. Plansız insan nereye gittiği bilinmeyen insan gibidir.


===============================================================================

Evimizi negatif enerjilerden temizliyoruz ...

Temizlik 

Dağınıklık ve kir, evdeki negatif enerjinin sebeplerinden bir tanesi. Evinizi her temizlediğinizde negatif enerjiyi otomatik olarak ortadan kaldırıryorsunuz. Düzenli olarak banyo ve mutfak dahil olmak üzere evinizdeki bütün odaları dip köşe temizleyin. Mutfağınızdaki bulaşık bırakmayın. Eşyalarınızı her zaman ait oldukları yere koyun. İhtiyacınız olmayan eşyaları atın.



============================================================================

Haftanın taşı: PEMBE KUVARS

Pembe Kuvars Faydaları

  • İç barışı ve uyumu sağlar.
  • Böbrek, akciğer, karaciğer, kalp gibi organların sistemlerini sağlıklı tutar.
  • Depresyona iyi gelir. Kişinin kendine değer vermesini sağlar, özgüven duygusu verir.
  • Hayatı sevmenizi sağlar.
  • Çevrenizdeki negatif enerjiyi yok eder ve pozitif enerjiyi toplar,biriktirir.
  • Duygusal dengeleyicidir. Beyin fonksiyonlarını uyarır.
  • Kablosuz modem, cep telefonu, telsiz gibi cihazlardan yayılan radyasyonu toplar.
  • Tene temas ettirerek kıyafet altında taşındığında, kişiyi ortamdaki negatif enerjiden korur. Pozitif insanların olduğu bir ortamdaysanız taşınızı görünür şekilde takın. Böylece çevrenizdeki insanların pozitif enerjisini toplar.
  • Stresi alması ve anti stres özelliği ile bilinir. Strese karşı kullanılması tavsiye edilir.
  • Baş ağrısını hafifletici özelliği vardır.
  • Sindirim ve kan dolaşımı sistemini sağlıklı tutar, hastalanırsa iyileştirir.
  • Göz için sağlıklıdır. Kartal görüşü ve gücü verir.

 

 
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.