banner913
banner932
banner1012

Sipiritüel Yolculuk

banner1020

Unutmayalım ki kabullenilmesi en zor şey: Herkesi mutlu etmek imkansız!!!

banner974
Sipiritüel Yolculuk

banner971
Başkaları ve düşünceleri
Eskiden atalarımız yalnızca hayatta kalmakla ilgileniyordu. Geride bırakılmamak, bir hayvana yem olmamak ya da bir gruba ait olmak o dönemler için önemliydi. Şimdi de aynı şeylerle uğraşıyoruz aslında ama biçim değiştirerek. Önceden hayatta kalabilmek için yalnızlaşmamaya çalışırken, şimdi sosyal kaygılarla bunu yapıyoruz. Yani başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüğünü önemsiyoruz çünkü yalnız kalmamak, insanlar üzerinde olumsuz etki bırakmamak istiyoruz.
İnsanların bizimle ilgili ne düşündüğü ya da ne söyledikleri hakkında endişeleniyor olmak, iyi fikirlerimiz olmasına rağmen bunları hayata geçirmekten çekiniyor olmak, insanların onayını almak için uğraşmak bizi aslında tam da bu noktaya getiriyor. Başkalarının hakkımızda düşündüklerinden çok, bizim kendi hakkımızda ne düşündüğümüz ön planda olmalı.
İnsanların düşüncelerine kafayı takmak, temelde bizi yaşamak istediğimiz hayattan ve yapmak istediklerimizden alıkoyuyor. Kabullenilmek ve sevilmek yukarıda da bahsettiğimiz gibi insanın doğasının bir parçası olmasına rağmen bunun hakkında endişelenmek oldukça sık karşılaşılan bir sorun günümüzde. Bu sorun karşısında öncelikle unutmamamız gereken en önemli nokta kendi hayatımızı yaşıyor olmamızdır… başkalarınınkini değil… Öyleyse bizim hayatımız hakkında konuşmak da onların işi değil. Bunu ne kadar çok düşünürsek hayallerimizden de o kadar çok uzaklaştığımızı bilmemizde fayda var. Hata yapmayı, yargılanmayı, yanlış bulunmayı göze almazsak, asla büyük girişimlerde bulunamayız. İnsanların düşünceleri doğal olarak değişiyor, bu yüzden yaptığınız şeylerin sonucunun yalnızca sizi etkilediğini unutmayın.
Bununla ilgili kaygılanmayı bırakmamız gerektiğini biliyoruz. Yapmamız gereken en önemli şey ise düşüncelerimizi sorgulamak. Biz başkaları hakkında ne kadar düşünüyoruz? Ya da neden başkalarının düşündüklerini böyle önemsiyoruz?
 İşleri bir perspektife oturtup düşünce sistemimizi hemen değiştirmeliyiz. Düşünün ki insanlar başkalarının kendileri hakkında ne kadar az şey düşündüklerini bilseler, onların düşüncelerini çok daha az önemserler. Ve bu doğru.
Herkes kendisini düşünmekle uğraşmaktan epey yorgun zaten, neden bir de sizi düşünüp dursunlar ki?
Unutmayalım ki kabullenilmesi en zor şey: Herkesi mutlu etmek imkansız!!!
Sevgiyle kalınız, kendinize dost olunuz…
Fatoş Kızılyürek
[email protected]
 

Tükenmişlik Sendromu Nedir ?


 

Tükenmişlik sendromu nedir? Bu sendromun altında yatan nedenler nelerdir?
Modern zamanların en yaygın psikolojik vakalarından biri olan tükenmişlik sendromu; stres, iş dünyası, ev ve sosyal yaşantı gibi birçok parametrenin de etkisiyle kişinin enerjisinin bittiğini hissetmesi olarak açıklanabilir. Daha çok kronik iş stresi çatısı altında toplanan birçok tanımı bulanan tükenmişlik sendromu, uzun süreden beri devam eden stresin iyi yönetilmemesi sebebiyle vücudun fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak verdiği bir reaksiyondur.
Bu gibi durumlarla başa çıkılamadığında bireyler, zamanla kişisel bir tatminsizlik hisseder, isteksizleşir ve duyarsızlaşır. Sonuç olarak durumla baş edemez ve tükenir.

Tükenmişlik sendromunun belirtileri nelerdir?
Tükenmişlik sendromu fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak 3 farklı noktada çeşitli semptomlara yol açar. Fiziksel olarak ele aldığımızda kişinin kendini sürekli yorgun hissettiği görülür. Bunun yanı sıra;
  • Uyku düzeninde bozulmalar,
  • Yorgun uyanma,
  • Enerjide düşüş,
  • Bağışıklık sisteminde zayıflıklar ve buna bağlı sık hastalanma,
  • Sindirim sisteminde bozulmalar,
  • Kalpte çarpıntı,
  • Nefes alıp verirken zorlanma
  • Mide problemleri de görülmektedir.


Zihinsel olarak kişide bir dikkat sorunu meydana gelir. Bir türlü konsantrasyonunu toparlayamayan kişi işine ve diğer işlere odaklanamaz. Ayrıca;
  • Dalgınlık,
  • Karar verirken zorlanma,
  • Çabuk sıkılma,
  • Hevesi kaçma,
  • Unutkanlık gibi belirtiler gözlemlenir.
Duygusal olarak yaşanan durumlar çok yıpratıcı olabilir. Özellikle de kişi kendisini kapana kısılmış hisseder. Bu durum kişide çaresizlik duygusunu uyandırır. Bunlara ek olarak;
  • Keyifsizlik,
  • Çabuk sinirlenme,
  • Özgüven kaybı,
  • Hayal kırıklığı,
  • Kendini önemsiz hissetme,
  • Tatminsizlik,
  • Olaylara ve kişilere karşı yabancılaşma gibi ruhsal sonuçları olur.
 
Neler tükenmişlik sendromunun kapsamına girer?
Tükenmişlik sendromu başlı başına psikolojik bir vaka olmasına karşın stresin başrol oynaması sebebiyle birçok ruhsal durumu kapsayabilir. Duyarsızlaşma, öfke, kontrolsüzlük, isteksizlik gibi durumlar aynı zamanda depresyon, anksiyete, panik bozukluk gibi sorunları da açığa çıkarabilir.
 
Kimlerde daha çok görülür?
Daha çok çalışan kişilerde görülmesine karşın ev hanımlarında dahi gözlemlenebilir. Buradaki temel mesele mevcut koşulların çıkardığı stres ve onunla baş edebilme gücünü kaybetmektir. Bunun yanı sıra herkesin derdine koşmaya çalışan, kimseye hayır diyemeyen, fedakar, olaylar karşısında hassas ve mükemmeliyetçi kişilerde ortaya çıkar.

 Tükenmişlik Sendromu Nedir? | Yeditepe Üniversitesi Hastanesi

Tükenmişlik sendromu, kişinin günlük ve iş yaşamını nasıl etkiler?
Kişinin içinde bulunduğu ruh durumu hem günlük hem de iş yaşamına yansıyabilir. Genel olarak iş stresinden kaynaklandığı için iş ortamı bu süreçten çok daha fazla etkilenir. Çok yoğun bir işinin olması, çalışma ortamında mutlu olmaması ve çok fazla sorumluluğu olmasına karşın karşılığını alamayan kişinin iş hayatında performansı düşüşe geçer. Önceleri hevesle gittiği iş yerine zorla gitmeye başlar. Artık kariyer hedeflerinden çok, işini sadece maddi bir güvence olarak görür. İsteksiz olduğu için tek amacı günü bitirmektir. Genel olarak kişi daha fazla dayanamaz ve işten çıkabilir.
 
 
Tedavi edilmezse hangi durumların ortaya çıkmasına neden olur?
Tükenmişlik sendromunun günlük hayata ve iş hayatına yansımaları olabileceği gibi insan sağlığı üzerinde de etkileri söz konusudur. Özellikle de depresyonla birleştiğinde çok daha ciddi ruhsal çöküntülere yol açabilir. Yüksek tansiyon, kronik ağrılar gibi fiziksel ağrılara da neden olabilir. Kişiler bu zamana kadar rahatlıkla üstesinden geldikleri durumlar karşısında zorlanmaya başlayabilir. İsteksizlik zamanla sosyal anksiyeteye dönüşebilir.

Tükenmişlik sendromu yaşayan bir birey bu durumu nasıl aşabilir?
Öncelikle tükenmişlik sendromuna yol açan stres kaynağından olabildiğince uzaklaşılmalıdır. Bunun yanı sıra;
  • Kişiler kaldıramayacağından fazla sorumluluk almamalıdır,
  • Gerektiğinde hayır demesini bilmelidir,
  • Ev veya iş yaşamında kişiyi memnuniyetsiz yapan unsurları değiştirmelidir,
  • Hata yapabileceğini kabul etmelidir, mükemmel olmak için çabalamamalıdır,
  • Kendi öz benliğini korumak amacıyla tükendiğini hissettiği anda dinlenmeli ve yorulduğu anda enerjisini yerine getirecek bir şeyler yapmalı,
  • Zamanı iyi yönetebilmeli, bunun için gerekirse bir program oluşturulmalı,
  • Kişi kendi sınırlarını bilmeli, başkalarına da bu sınırları kabul ettirmeli,
  • Yeni uğraşlar ve hobiler edinmeli,
  • Tükendiğini hissettiği anda doğru nefes alarak gevşeyebilmeli.

 
 PÜF NOKTASI


ÇAMAŞIR MAKİNASI TEMİZLİĞİ

 Beyaz sirkeyi yumuşatıcı bölümüne koyduktan sonra, bulaşık makinası tabletini boş kazanın içine atıp 90 derecede çalıştırın. Böylece tüm bakteri ve kokular yok olacaktır. Ayrıca normal çamaşır yıkamalarından sonra, nemden dolayı kötü koku olmaması için makinanın kapağını kuruyuncaya kadar açık bırakın. 


 

 

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.