GÜVENCENİN GELECEĞİ

“Kıbrıs Türk’ü, Türkiye seni hiçbir zaman yad ellere bırakmayacaktır! Seni ümitsizliğe düşürmek isteyen bedbahtlara kıymet ve ehemmiyet verme. Bu vatanda kendi bayrağın altında sonsuza kadar yaşayacağına emin ol ve yarınına ümitle bak”. 1957
                                                                                                                      Dr. Fazıl KÜÇÜK
Geçen yıldan bu yana geçen süreçte dünyamız aşırı sıcaklar ve orman yangınları ile boğuşuyor. Dünya ölçeğinde siyasi ortamın da yaşananlardan az da olsa etkilendiğini söylemek olasıdır. 12 – 19 Haziran tarihlerinde Fransa’da yapılan milletvekili seçimlerinde bir araya gelen partilerin başarılı oldukları biliniyor. Emanuel Macron’un alınan sonuçtan memnun kalmadığı ve hükümetin kurulması için yeni arayışlara yöneldiği belirtiliyor.
AB üyesi ülkelerinin gaz tüketimi konusunda sıklıkla uyarıldığı haber verilirken %15 oranında tasarrufa gitmeleri isteniyor. Daha da ileri gidilerek ortak gaz depoları kurulup bunların  %64 oranında doldurulduğu belirtiliyor. Sıkıntının birincil nedeninin Rusya’nın gaz ve petrol satışlarının bedelinin Ruble olarak ödenmesini istiyor olmasıdır. Uygulamadan amaçlananın doların egemenliğini kırmaya yönelik bir adım olduğu gerçeğidir.  
AB ülkeleri Rusya’dan altın alınması konusunda yasaklamaya sınırlama getirmenin yanı sıra ilan ettikleri ambargoları 2022 yılı sonuna dek erteledik-lerini duyuruyorlar. Bu durum uygulamaya soktukları ambargoların ellerinde patladığının göstergesi oluyor. Rusya’nın saldırısının Avrupa’da adeta deprem etkisi yarattığı biliniyor. İngiltere’nin başbakanı Boris Johnson, makamından uzaklaşmak durumunda kalırken İtalya Başbakanı Draghi’nin koltuğu da lodosa tutulmuş adalar vapuru gibi sallanıyor.
Kıbrıs’ta barıştan başka her işle uğraşır gibi yapan BM Barış Gücünün görev süresi bir kez daha uzatıldı. Genel Yazman Guteress’in hazırladığı taslak metne göre Rum Yönetiminin BM’deki daimi temsilcisi Bay Andrea Hacıhristos Kıbrıs sorununun istilâ ve işgal sorunu olduğunu yineliyordu. Bu yaklaşımı nedeniyle yıllardır aynı sözleri söyleyerek adadaki çözümsüzlüğü dinamitliyor. Genel Yazmanlarının iyi niyet misyonu çerçevesinde hazırladıkları raporlar yıllardır benzer sözler ve yaklaşımlarla çözümsüzlüğü tetikliyor. Bay Hacıhristos, rapora ilişkin ilk olarak çözüm temeline ilişkin açık ve net bir ifade olmadığını belirtiyor. İ-kinci olarak raporlarda kapalı Maraş’taki durumun ciddiyetini göstermediği gibi Türk tarafının bölgeden yararlanmasının ekonomik anlamda sömürmekle ilgili ihlalleri de sürgit ettiği belirtiliyor. Memnun olmadıkları üçüncü nokta ise siyasi süreçle ilgili olarak gelecekte ne olacağı konusunda raporda herhangi bir perspektif yok gibi görünüyor olmasıdır. Çünkü herhangi bir siyasi süreç de yoktur” diyordu. Konuşmasında asıl sorunun karşılıklı güven sorunu olduğuna değinmeden sorunun işgal ve istilânın sonlandırılması ile olanaklı olacağına vurgu yapıyordu.
Amerika’nın Türkiye’ye vereceği askeri uçaklara ilişkin olarak ortalıklara koyduğu ambargonun Kıbrıs olayları sırasında da uygulanmış olduğu belleklerde tazeliğini koruyor. Buna karşın uygulamanın Yunanistan Başbakanının konuya ilişkin olarak Amerikan Yönetimini uyardığı ve koşulların bundan sonra geldiği belirtiliyor.
Büyük olasılıkla önümüzdeki aylarda Kıbrıs konusunda bazı çalışmalara işlerlik kazandırılması bekleniyor. Karşımızdaki unsur olanca gücü ile konuya ilişkin çalışmaları yapıyor.
Tehdit kokan bu sözde uyarı üzerine gerekli önlemlerin alınması için hep birlikte çalışmamız gerekiyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız…
“Değerli arkadaşım Hüseyin Çobanoğlu’nun vefatı ile
bir yıldız daha Kıbrıs semalarına yükselmiştir. Başımız sağ olsun
Yıldızlar yoldaşı olsun”. AG.