banner913
banner932
banner1012

Fatih sondaja hazırlanıyor

banner1020

“Altan”, “Korkut” ve “Sancar” isimli destek gemilerinin bir süredir Antalya limanı ile sondaj gemisi arasında boş şekilde mekik dokuyarak Rum Yönetimi ile sinir harbi yaşattığı ancak 10 gündür Doğu Akdeniz’de bulunan Fatih’e pazar günü itibarıyla teçhizat taşımaya başladığı iddia edildi

banner974
Fatih sondaja hazırlanıyor

banner971

Fatih sondaj gemisine hizmet sağlayacak “Altan”, “Korkut” ve “Sancar” isimli destek gemilerinin bir süredir Antalya limanı ile sondaj gemisi arasında boş şekilde mekik dokuyarak Rum Yönetimi ile sinir harbi yaşattığı ancak 10 gündür Doğu Akdeniz’de bulunan Fatih’e pazar günü itibarıyla teçhizat taşımaya başladığı iddia edildi.
Fileleftheros “Sondaja Bir Adım” başlığıyla manşete çektiği haberinde destek gemilerinin Antalya limanı-Fatih sondaj gemisi arasındaki boş (yüksüz) seferlerinin Rum Yönetimi’ni “daha da kışkırtmak” hedefiyle gerçekleştirildiğini yazdı, Türkiye’nin bunun paralelinde Türk Deniz Kuvvetleri’nin en büyük tatbikat olan Deniz Kurdu 2019 tatbikatına da başladığını ekledi.
Edindiği bilgilere dayanarak destek gemilerinin pazar günü itibarıyla teçhizat taşımaya başlamasının sondaj hazırlığının başlandığı anlamına geldiğini belirten gazete  Fatih’in faaliyetlerine dair net görüntünün önümüzdeki 24 saat içerisinde netleşeceğini yazdı.
Habere göre Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis, dün katıldığı RİK radyosunun bir programında Fatih’in pazar gününe kadar sondaja başlamadığını belirterek, “Sondaj yapmayı planladığı yerde bulunduğunu biliyoruz. Aldığımız son bilgi, sondaja başlamadığı yolundaydı. Biz de bu gelişmeyi engellemek için bütün düzeylerde faaliyette bulunuyoruz” dedi.
Türkiye’nin şu ana kadar, sondaja başlamak için gerekli hizmetleri bulmakta birçok zorluk yaşadığını bu hizmetleri bulmakta zorlanmasında kendilerinin (Rum Yönetimi) de payı bulunduğunu söyleyen Lakkotripis, Türkiye’nin destek hizmeti bulduğunu öğrendiklerini ancak sondaja başlamadığını söyledi “bu şirketlerin hangileri olduğunu ve hangi hizmetleri verdiğini biliyoruz” ifadesini kullandı. 
Lakkotripis Türkiye’nin bölgedeki faaliyetlerinin sözde Rum “MEB”inde faaliyet gösteren büyük şirketlerin cesaretini kırmadığını, geçen hafta 7’nci parseli Total ve ENI konsorsiyumuna verdiklerini, iki şirketin 6 ve 11’inci parsellerde ortak, 8, 2, 3 ve 9’uncu parsellerde ayrı ayrı ruhsat aldıklarını hatırlattı.
SİGORTA ŞİRKETLERİ DE MERCEK ALTINA ALINIYOR
Gazete Rum Yönetimi’nin, Türkiye’nin sondaj faaliyetine katılan şirketlere karşı  hukuki önlemlerini yoğunlaştırmaya başladığını yazdı. Haberde Fatih’in daha önce Türk kıta sahanlığı içerisinde gerçekleştirdiği sondaja destek hizmeti vererek katılan büyük uluslararası şirketlerin Rum Yönetimi’ne, Fatih’in şimdiki sondajında Türkiye’ye hiçbir yardım sağlamadıkları teyidinde bulundukları belirtildi.
Habere göre Rum Yönetimi’nin elindeyse 14 “ikinci sınıf”  şirketin Türkiye ile işbirliği yaptığını gösteren veriler bulunuyor. Rum Yönetimi bu şirketlerin Türkiye ile işbirliğinden çekilmesini sağlamak hedefiyle başka bir dizi önlem daha alıyor. Bu kapsamda gemileri, teçhizatı ve personeli sigortalayan sigorta şirketleri de mercek altına aldı. 
Alithia “Onlar Sondaj, Biz Diplomasi” başlıklı manşet haberinde gittikçe daha çok ülkenin Türkiye’ye, Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine son vermesi ve ilan ettiği sondaja başlamaması çağrısı yaptığını ancak Türkiye’nin bu çağrıları görmezden geldiğini, dahası, Fatih’ten sonra ikinci bir sondaj gemisini, Yavuz’u bölgeye göndereceğini açıkladığını vurguladı. 
Rum Yönetimi’nin “egemenlik haklarını ihlal etmekle” suçladığı Türkiye’ye karşı diplomatik kampanya yürütmekte olduğunu yazan gazete “esasen elindeki tek silah da bu” vurgusunu yaptı.
Gazete Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in  Brüksel’de dün gerçekleştirilen AB Dış Konular Konseyi çerçevesinde, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerinin “yasadışı olduğunu” iddia ettiği bir dizi temas gerçekleştirerek ve “AB sözleşmeleri tahtında AB tarafından toplu ve somut önlemler alınması” çağrısında bulunduğunu yazdı.
Habere göre diplomatik kaynaklar Hristodulidis’in Dış Konular Konseyi toplantısının bitiminde yaptığı bu çağrıya Fransa, Yunanistan ve AB’nin Dış Siyaset ve Savunma Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin destek verdiğini, Mogherini’nin “bu sefer kararlılıkla hareket etmeliyiz” dediğini söyledi. 
ULUSLARARASI İLİŞKİLER UZMANININ UYARILARI… RUM TEZİ “GÜÇSÜZ”...
Rum Savunma Bakanı Savvas Angelidis’in de Brüksel’deki toplantı çerçevesinde Avrupalı muhataplarına “bilgi” vereceğini belirten gazete Uluslararası İlişkiler Uzmanı Petros Zarunas’ın “AB’nin Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerine karışan kişi ve şirketlere yaptırım uygulaması çok zordur” dediğini ve şu uyarılarda bulunduğunu aktardı:
 “Avrupa’nın, Türkiye aleyhine kararlaştırılacak muhtemel önlemlerden olumsuz etkilenecek çok büyük çıkarları vardır. İlk aşamada kişilere ve şirketlere karşı AB’nin kısa süre önce Rusya aleyhine kararlaştırdıklarının muadili önlemler kararlaştırılabilir. Gerçekleştirilecek Türk sondajı sınırlandırdığımız MEB veya kıta sahanlığımız içerisinde değildir. Bu da Türk faaliyetlerinin yasadışı olduğu tezimizi güçsüzleştiriyor.” 
Politis haberini “AB’nin Tepkisine Dair Yol Haritası Kapandı (Tamam)… Mogherini Dış Konular Konseyi Sondasında Net… “Sondaj Matkabı ‘İnerse’ Ortakların Tavrı Sertleşecek… Şimdilik Sondaj Çalışmalarının Engellenmesi İçin Baskı” başlık ve spotlarıyla manşete çekti.
“SONDAJ MATKABI İNERSE ORTAKLARIN TEPKİSİ SERTLEŞECEK”
Avrupa Konseyi Başkanı 9 Mayıs’taki Gayrı Resmi Konsey toplantısı çerçevesinde (Türkiye’nin) “sondaj faaliyetleri” ifadesine karşılık Federica Mogherini’nin dün “Türkiye’nin sondaj faaliyeti niyetleri” ifadesini kullandığına dikkat çeken gazete bunun “AB’nin tepkisinin derecesinin yükselmesine gönderme yaptığı” görüşünü ortaya koydu.
Habere göre Mogherini dünkü açıklamasında, Türkiye’yi Rum Yönetimi’nin “egemenlik haklarına saygı göstermeye ve ilan ettiği yasadışı eylemlerden kaçınmaya” çağırdığı ve “böyle bir durumda AB uygun önlemlerle cevap verecek” dediği 4 Mayıs tarihli açıklamasını kelimesi kelimesine tekrarladı ve “Şu anda Avrupa’nın ihtiyacı olmayan tek şey  yeni bir kriz odağıdır” ifadesini kullandı. “bölgede maceralardan kaçınılmalıdır” diyen Mogherini konuyla ilgili olarak Rum Yönetimi ile aralarında direkt iletişim kanalı bulunduğunu söyledi.
Gazete Mogherini’nin söylediklerinin “Türkiye niyet aşamasında bulunuyor olsa dahi bunun, Türkiye’nin maharetlerini durdurmaya yetecek derecelendirilmiş tepkileri aktifleştirme gereğini tetikleyeceği” anlamına geldiğini öne sürdü ve güvenilir bilgilere dayanarak şimdilik, herhangi bir sondaj faaliyetini engellemek için diplomasi ve baskı çabası ile diğer üye ülkeler tarafından da Türkiye nezdinde girişimlerde bulunulacağını yazdı.
AB’NİN TEPKİ YOL HARİTASI
Bir AB tepkisinin yol haritasının üç önemli takvimle artık “kapanmış” (tamam) olduğunu savunan gazete şu izahta bulundu:
“-28 Mayıs, Avrupa Konseyi. Avrupa parlamentosu seçimlerinin ardından Avrupa organlarının oluşumundaki dengeler netleşecek,
-Komisyon’un, Türkiye’yi de içerecek olan AB’nin genişlemesine ilişkin değerlendirmesinin resmileşmesi,
-Haziran’daki Avrupa Konseyi. Bu toplantıda, gerekmesi halinde, Türkiye’ye karşı yaptırım ve önlemler görüşülecek.”
SİYASİ PARTİLER TÜRKİYE’NİN DOĞU AKDENİZ’DEKİ FAALİYETLERİNDEN ENDİŞELİ
Fileleftheros, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de faaliyetlerini sürdürmesinin Rum siyasi partilerini endişelendirdiğine dikkat çekti.
Habere göre DİSİ, Basın Sözcüsü Dimitris Dimitriu aracılığıyla “parti puanları ile büyük milli meselelere katkı yapılmaz. Bir yandan AKEL Başkan Anastasiadis’i, Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasına bizim tavrımızın müsaade etmediğini  bunun da güya Türkiye’nin ülkemiz MEB’i içerisindeki faaliyetlerine katkı koyduğunu, merkez kanattaki siyasi partiler de Kıbrıs sorununda sürekli taviz vermesinin Türkiye’nin iştahını açtığını söyleyerek Başkan Anastasiadis’i suçluyor” dedi, Türk meydan okumalarına karşı birlik çağrısı yaptı.
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Türkiye’nin “saldırganlığını ve tahrikkârlığını tırmandırdığını” öne sürerek bu nedenle şekillenen bu durumla nasıl başa çıkabilecekleri üzerinde kafa yormaları gerektiğini söyledi. Kiprianu “DİSİ AKEL’i karalamaya çalışıyor. AKEL, Kıbrıs’ın ve Kıbrıs halkının çıkarlarını her şeyin üstünde tutan vatansever bir parti olduğunu pratikte gösterdi, DİSİ gibi lafla ve sloganla değil” dedi.
EDEK Başkanı Marinos Sizopulos, Rum Yönetimi’ni “Türk  faaliyetlerini caydıracak” somut önlemler almaya çağırdı, Ekologlar ve Vatandaşlar İttifakı da yaptıkları ortak açıklamada AP seçimi öncesinde Rum hükümeti ve muhalefeti arasında Kıbrıs sorunundaki gerilimin hız kesmeden devam etmekte olduğuna dikkat çekti  ve “şu anda doğru diplomasiye ve eşgüdüme ihtiyaç var” uyarısında bulundu.  

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.