banner913
banner932
banner1012

“Başaramazsak kendimizi ellerimiz bağlı şekilde bulacağız”

banner1020

Mavroyannis, bir dönemin sonunda olduklarını, 1974’ün ardından şekillendiği gibi, müzakere süreci ve çözüm perspektifinin sadece sınıra dayanmadığını ayrıca faydalı ufkunu da tükettiğini söyleyerek sözlerinin devamında  “başaramazsak kendimizi ellerimiz bağlı şekilde bulacağız”

banner974
“Başaramazsak kendimizi ellerimiz bağlı şekilde bulacağız”

banner971

Güney Kıbrıs’ın BM’deki Daimi Temsilcisi ve Rum müzakereci Andreas Mavroyannis, Haravgi gazetesine Kıbrıs sorunuyla alakalı söyleşi verdi. 

Haravgi gazetesine göre Mavroyannis, bir dönemin sonunda olduklarını, 1974’ün ardından şekillendiği gibi, müzakere süreci ve çözüm perspektifinin sadece sınıra dayanmadığını ayrıca faydalı ufkunu da tükettiğini söyledi.

Mavroyannis sözlerinin devamında  “başaramazsak kendimizi ellerimiz bağlı şekilde bulacağız” ifadesini de kullandı.

Müzakerelere, Crans Montana’da kaldığı yerden dönülmesinin istenmesine ilişkin bir soru üzerine Mavroyannis, konferansın sonuna, Türkiye’nin, BM Genel Sekreterinin, paketin bir parçası olarak,  garantilerin kaldırılması ve askerlerin çekilmesine ilişkin önerilerini kabul etmesinin reddinin damga vurduğunu savundu ve stratejik bir anlaşmanın varlığının, 6 noktadan 2’sinin eksik olması nedeniyle mümkün kılınmadığını belirtti.

Mavroyannis,  BM Genel Sekreterinin sonuç olarak da konferansın sonuna gelindiğine karar verdiğini söyledi.

Crans Montana’ya atıfta bulunan Mavroyannis, her zamankinden daha da yakın olduklarını, Kıbrıs Rum tarafının gerek yakınlaşmayı gerekse Genel Sekreterin 6 noktadaki önerilerini kabul ettiğini belirtti.

Mavroyannis “müzakerenin tüm bu kazanımını kaybetmek, yazık ve felaket olurdu” ifadesini de kullandı.

Kıbrıs Rum tarafının, Guterres çerçevesi, Crans Montana’ya kadar olan görüş birlikleri,  Güvenlik Konseyi’nin kararları uyarınca siyasi eşitliğe dayalı iki kesimli iki toplumlu federal çözüm zemininde müzakerelere yeniden başlanması iradesi konusunda BM Genel Sekreterin ikna olup olmadığı sorusu üzerine Mavroyannis, buna ikna olduğuna inandığını söyledi.

İki kesimli iki toplumlu federasyona yönelik bağlılıklarının, konjonktürel ve fırsatçılık nitelikli bir tutum olmadığını, yıllara dayandığını söyleyen Mavroyannis, ülkenin yeniden birleşmesi, insan haklarının iade edilmesi, garantilerden ve “işgal askerlerinden” kurtulmanın, demokratik ve işlevsel bir devletin  tek aracının da bu olduğunu savundu.

Kıbrıs Rum tarafı için “siyasi eşitlik veya egemen eşitlik” şeklindeki ikilemin mevcut olup olmadığı sorusu üzerine Mavroyannis, BM Genel Sekreterinin, Crans Montana’nın ardından Eylül 2017’de yayımladığı raporda, siyasi eşitlik konusunun çözümlendiğinden söz ettiğini anımsattı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs sorunu için görevlendirdiği geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un ikinci tur istişarelerde bulunmak amacıyla Kıbrıs’a yeniden gelip gelmeyeceği şeklindeki bir soru üzerine Mavroyannis, şimdiye kadar olan çalışmalar göz önünde bulundurulduğu zaman, Lute’un gayri resmi görüşmenin toplanmasını önerebilmesi için durumların yeteri kadar olgunlaşmadığını, daha çok temas ve uzlaşmaya gerek olduğunu, Ocak ayının ilk on beş günü içeriside, Lute’un  muhtemelen  ikinci bir tur  yapabileceğinden söz etti.

Mavroyannis, gayri resmi 5+1’in toplanmasına ilişkin kararın, gelecek haftalarda sağlanabileceğini düşündüğünü de söyledi.

5’li konferansın ne zaman toplanmasının düşünüldüğü şeklindeki bir soru üzerine Mavroyannis, her şeyin iyi gitmesi halinde, Genel Sekreterin buna karar vereceğini belirtirken kendisinin, konferansın toplanmasını, UNFICYP’in görev süresinin uzatılmasına ilişkin sürecin Güvenlik Konseyinde tamamlanmasının ardından,  Şubat ayı başları gibi gördüğünü ifade etti.

Mavroyannis ayrıca pandeminin, durumu ve olanakları daha da karmaşık hale getirmemesi temennisinde de bulundu.

Mavroyannis, “deniz ve karadaki olumsuz gelişmelerin yanı sıra AB’den tam desteğin alınmamasının, Kıbrıs Rum tarafını üç yıl önce bulunduğu pozisyondan daha da zor bir duruma sokup sokmadığı” şeklindeki  bir başka soru üzerine, gelişmelerin endişe verici olduğunu, yeni oldubittilerin önlenmesine ilişkin çabalarına yönelik özlü ve hakiki desteğin yetersiz ve zayıf olduğunu söyledi.

Yeni oldubittilerin ayrıca konjonktür ve zamanın geçmesinin, Kıbrıs sorunundaki çözümü uzaklaştırdığı ve zorlaştırdığı olgusunun tartışılabileceğini ifade eden Mavroyannis, çözümün elbette ki uzlaşma sonucu olacağını, en azından temelde yaşayabilir, işlevsel, tüm Kıbrıslıların insan haklarına saygı duyan bir çözümün olması gerektiğini belirtti.

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.