YÖDAK’ta Akile Büke rahatsızlığı

Haberkıbrıs’ta “YÖDAK’ta Akile Büke rahatsızlığı” başlığıyla yayımlanan haberde YÖDAK Başkanı Akile Büke ile yüksek öğretim sektörü arasındaki uçurumun büyüdüğü iddia edildi.
Haberkıbrıs’ın haberine göre Büke’nin üniversitelere eşit davranmadığı, ciddi ayrım yaptığı, kurul üyeleri ve YÖDAK personelini de bu amaçla taraf olmaya zorladığı belirtildi.
Birçok üniversite pandemi nedeniyle zor bir süreçten geçerken, atmak istedikleri adımların da Büke’ye takılması yönetim kurulu içerisinde de ciddi rahatsızlıklar yaratıyor.
Büke’nin özellikle belli başlı bölümlerin açılması noktasında yönetimi yok sayması, tek bir üniversitenin yolunu açması, diğer üniversitelerin başvurularını yönetim toplantısına getirmemesi ve bu konulardan geri adım atmaması üniversite sektörünü harekete geçirdi.
Çok sayıda mütevelli heyeti başkanı ve rektör, “Akile Büke ve YÖDAK” gündemi ile Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dan randevu talep etti.
Büke ile ilgili gelişmelerin önümüzdeki süreçte görevden almaya doğru ilerlemesi bekleniyor.
BÜKE’DEN AÇIKLAMA
Öte yandan Yükseköğretim, Planlama, Denetleme Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) Başkanı Akile Büke, bir haber sitesinde yayınlanan “YÖDAK’ta Akile Büke rahatsızlığı” başlıklı yazıya ilişkin açıklamada bulundu.
“28 Ekim 2020 tarihinde yazılan “YÖDAK’ta Akile Büke rahatsızlığı” başlıklı tek taraflı yazıyı büyük bir üzüntü ile okudum” diyen Büke, görevini çok yakın bir zamanda devretmeye hazırlandığı bir dönemde teyit edilmeden yayınlanan haberi manidar bulduğunu kaydetti.
Büke, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Görevini layık-ı veçhile bu güne kadar yürüten, görev süresi çok yakın bir zamanda bitmekte olan ve tek derdi sağlıklı bir devir teslim için çalışmak olan şahsım ile ilgili, söz konusu bilginin şahsımla teyit edilmeksizin, bu şekilde sunulmasını etik değerlerle bağdaştıramadığım gibi son derece manidar bulduğumu ifade etmeliyim. Doğruluğu teyit edilmemiş bu yazının şahsımı hedef alır görünmekle birlikte şahsım nezdinde yükseköğretim yönetimine, tüm üniversitelerimize ve KKTC yükseköğretim alanına vereceği zararın tahmin dahi edilemeyecek boyutta olduğunu ve bunun göz ardı edildiğini üzüntü ile karşılayarak görmekteyim. 
Ülkeme hizmet için kabul ettiğim bu göreve geldiğim günden bu yana önceliğim Avrupa birliği Standartları ile uyumlu bir sistem yerleştirmek üzere yasa/mevzuat düzenlemeleri yapmak, YÖDAK’ın görev tanımlarını netleştirmek, YÖDAK arşiv güvenliğini sağlamak, kalite süreçlerini yerleştirmek,  üniversitelerin program akreditasyonu haricindeki dış kalite güvence süreçlerine dahil olmasını sağlamak vb. konularında çalışma yapmak olmuştur. Başlatmış olduğum çalışmalarım halen devam etmektedir. Ancak yapılanlardan rahatsızlık duyan bir kesim tarafından göreve geldikten bir süre sonra önce gitmem tavsiye edilerek aleyhimde yazdırılacağı bildirilmiş, konu toplantı tutanaklarına geçmiş ve sonrasında aleyhimde saldırılar başlamıştı. Bugün de benzer saldırıların tekrarlayacağı yönünde duyumlarım olduğunu kamuoyu ile paylaşır, değerli basın mensuplarına gerçeklerin derinlemesine araştırılarak yazılmasını öneririm.”