Yakıt numuneleri niye verilmiyor?

 
Yeşil Barış Hareketi dün saat 15.00’da Ekonomi ve Enerji Bakanlığı önünde toplanarak, akaryakıttan alınan numuneleri bağımsız bir akredite laboratuvarda analiz yaptırmak isteklerini ancak reddedildiğini açıkladı
17 Ağustos tarihinden bu yana numune talebinde bulunan Yeşil Barış Hareketi neden ısrarla numunenin verilmediğini sordu ve ekledi ‘bu yakıt sorunlu çıkarsa hesabını kim verecek?’
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Yeşil Barış Hareketi Genel Sekreteri Doğan Sahir, Yeşil Barış Hareketi olarak kullanılacak yakıtın kalitesi ile ilgili toplumda çıkan tartışmaların netleşmesi için çevreye etkisi, kanserojen nitelikli olup olmadığı, kalitesi, barındırdığı elementlerin değerlerinin ne olduğunu öğrenmek amacıyla 18 Ağustos’ta Kıb-Tek akaryakıt birimine başvuruda bulunduklarını, numunenin uluslararası tescili bulunun bir laboratuvara gönderilmesini talep ettiklerini aktardı.
Sahir, akaryakıt alımında 18 farklı kriter bulunduğunun altını çizerek, “Yakıtta barınan elementlerin çeşitli faktörleri var. Bu sorunu açığa kavuşturmak için test yaptırma düşüncesini ilettik bizlere bu numuneyi vermeyeceklerini şifahen ilettiler” dedi ve ülkede bilgi edinme ve şeffaflık yasasına dikkati çekti.
Akaryakıt ülkeye gelebilmesi için 18 kriterin söz konusu olduğunun altını çizen Sahir, tek bir kritere göre ithal edilmesinin uygun bulunduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Tek bir kritere göre ithal edilmesi uygun görüldü. Çevre dairesi dahil uygun denmiştir. O kriter ise yoğunluk kriteridir. Bu kıvamı suni şeklide belki  içine çamur atarak bile elde edersiniz. Sadece yoğunluk üzerine ithal izni çıkarılmıştır. Sülfür oranına dahi bakılmadan yoğunluk esas olarak alınması ise düşündürücüdür.”
Sahir, Teknecik’ten çıkan gazın aracın egzozundan çıkan çıktığı gaz olarak kabul edilse bile sadece o an çıkan siyah duman ancak o zaman kabul görebileceğini belirtti ve bacadan sürekli siyah duman çıkmasının net olarak kirlilik bilgisi olduğunu sözlerine ekledi.
Sahir, “Çevreyi kirletici asit yağmurlarının doğayı toprağı kirleterek   denize kadar ulaştırmasını önlemek istiyoruz.  Bu yanlışlar yapıldı ama bundan sonra hiç olmazsa yanlışlar yapılmamalı” dedi.
Numune taleplerini tekrar iletmek için toplanan Yeşil Barış Hareketi Avukatı Eda Aşan ise şöyle konuştu:
 “Yeşil Barış Hareketi tarafından 17 Ağustos’ta numune talep edilmiştir. Bazı şaibeler vardı. İhaleye çıkılmadan TPİC’ten akaryakıttan alınan numuneyi almak istedik aranan kriterlere sahip midir diye.
İyi İdare Yasası kapsamında idare özel kişilerin katılmasını sağlar. Bu kapsamda hukuki olarak da bugün de yazımızı yazdık. Uluslararası geçerliliği olan laboratuvarda numuneleri inceletmek istediğimizi söyledik. Numunelerin verilemeyeceğini bize söylediler. Neden ekstra numune alınmadı? Bu yazılarımızı 17’sinden itibaren yazıldı, 18’inde numuneler alındı yani bizim talebimiz numuneler alınırken bilgilerindeydi neden ona göre numune alınmadı.”
Aşan, “Bu numunelerin alınıp uluslarasın geçerliliği olan bir laboratuvara gönderilmesinde neden bir sıkıntı vardır? Ne kadar numune alınmıştır? Tutanaklarını talep ettik. Bu tutanaklarda verilmedi kaç numune alındığını bilmiyoruz.  Analiz raporu da sunulmadı böyle bir rapor olmadığını biliyoruz bunun tahlilini yapmaları halinde 4-5 gün daha fire olacağını söylemişlerdi oysa biz tescilli bir makam bulmuştuk bu raporu 24 saat içinde hazırlayacaktı bunu da istemediler” ifadelerine yer verdi.
Aşan, “Elektriksiz kalma ile karşı karşıya kalacaksınız ifadeleri bilinçli olarak yapılmaktadır. Bizim istediğimiz idarenin zamanında gerekli ihaleleri yaparak kriterlere uygun şekilde yakıtı ülkemize getirmesiydi. Bunlar gerçekleşmedi ve görevlerini ihmal ettiler.  Bu ihmallerin sonucunda çevre ve halk sağlığa endişesi doğdu. Şu anda numuneleri bizimle paylaşmamaları yanlıştır bu konuda hukuki her şey yapılacaktır” diye konuştu.