banner913
banner932
banner1012

"Test sayısı bir an önce artırılması gerekli"

banner1020

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ülkedeki Korona virüs salgınıyla ilgili durumun kötümser olmayı gerektirmediğini ancak test sayısının yetersiz olduğunu, bu nedenle sadece pozitif vaka sayısına bakarak rehavete düşülmemesi gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı test sayısının bir an önce artırılmasının gerekli olduğunu söyledi.

banner974
"Test sayısı bir an önce artırılması gerekli"

banner971

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, içinden geçilmekte olan süreçle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ülkedeki Korona virüs salgınıyla ilgili durumun kötümser olmayı gerektirmediğini ancak test sayısının yetersiz olduğunu, bu nedenle sadece pozitif vaka sayısına bakarak rehavete düşülmemesi gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı test sayısının bir an önce artırılmasının gerekli olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden dünya tıp camiasında saygın bir yere sahip olan Kıbrıslı Türk Prof. Dr. Sedat Tellaloğlu’na Allah’tan rahmet, ailesi ve sevenlerine de başsağlığı diledi. Cumhurbaşkanı Akıncı ayrıca, gerek adamızda, gerek Londra’da yitiren Kıbrıslılarla tüm dünyada hayatını kaybeden insanların acısını paylaştığını belirtti.

Kıbrıs Genç TV’de katıldığı programda bu dönemde eleştiri yapmak istemediğini ancak, hükümetin icraat ve kararlarında tutarlılık olması gerektiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Akıncı, alınan bazı kararların ertesi gün değiştirildiğini, ekonomik önlemler paketinde de birbiri ardına sürekli değişen düzenlemelerin söz konusu olduğunu belirterek, “Belli ki oturup ortak akılla bir karar alınmıyor. Ortak akılla ve mümkün olan en geniş konsensusun sağlanması gereken bir dönemden geçiyoruz. Bu olmadığı için maalesef kararlar sürekli değiştiriliyor” dedi.

“Pandemi hastanesi konusunda Sağlık Bakanlığı ile doktorların oturup ortak akılla karar üretmesi bu kadar mı zor?” diye soran Cumhurbaşkanı Akıncı, “En azından sağlık alanında, Sağlık Bakanlığı, sağlık örgütleri ve uzman kurulların ortak paydada buluşmalarının sağlanması lazım” dedi

ORTADA BİR TARTIŞMA YOKTUR, BİR İTHAM VARDIR

“Siyaset halkın yararına ve genel kamu çıkarı için yapılan bir uğraştır” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, her konuyu siyasallaştırmanın özellikle bugünlerde hiç yapılmaması gerektiğini vurgulayarak, “Şöyle garip bir durumla karşı karşıyayız: Birileri size en olmayacak şekilde, olmayacak zamanda, aklı başında herkesin garip karşıladığı ithamda bulunuyor. Bunun doğrusunu anlatmak zorunda kalıyorsunuz, bu defa da sizi siyaset yapmakla suçluyorlar. Cumhurbaşkanlığı olarak bu süreçte ne yaptığımız ve ne yapmaya çalıştığımızla ilgili de yanlış algılar yaratılmak isteniyor” dedi.

Güney Kıbrıs’tan alınan ilaç ve tıbbi malzemelerin yasa dışı olduğunun iddia edildiği Başbakanlık açıklamasına ilişkin tartışmalarla ilgili değerlendirmesi sorulan Cumhurbaşkanı Akıncı, “Ortada bir tartışma yoktur. Ortada olan bir olayın çarpıtılması ve itham vardır. Bu ithama cevap verme mecburiyetimiz vardır” dedi.

3 Şubat’ta liderlerin de katıldığı İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi toplantısında, korona virüsün adaya gelişinin en asgaride tutulması için yapılması gerekenler hususunda uzlaşıya varıldığını belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, komitenin bunun ardından iki kez daha toplandığını, iletişimin ise günlük olarak sürdürüldüğünü ifade etti.

İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’nin yeni olmadığını, 2008’de kurulduğunu ve 12’nci yılını tamamladığını da anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle dedi:

“UNDP’ye ve AB’ye iletilmek üzere ihtiyaçlarla ilgili iki liste hazırlandı. Yarın ilk parti teçhizat ve ilaçların Mersin üzerinden gelmeye başlayacağı bilgisini aldım. Bunlar arasında solunum cihazları, ilaçlar ve koruyucu giysiler var. Söz konusu bu ihtiyaç listeleri sağlıkçılar ve Sağlık Bakanlığı ile birlikte hazırlandı.

UNDP ve AB yerel üretimi olan bir şeyi, başka yerden alıp size vermez, öncelikle yerel kaynağı kullanmanızı ister. Talep listesinde yer alan Klorokin Güney’de üretimi yapılan bir ilaç. Sağlıkçıların hazırladığı talep listesinden bize neleri verebileceklerini geçtiğimiz hafta sonu yaptığımız telefon görüşmesinde Sayın Anastasiadis bana söyledi, bunu kamuoyuna duyurdum. Hangi ilaç, hangi malzemeye ihtiyaç duyulduğu benim değil sağlıkçıların anladığı, bildiği ve karar verdiği bir konudur. Talep listeleri de o çerçevede hazırlanmıştır. İlaçla ilgili nasıl kullanılacağı, dozunun ne olacağı, kullanılıp kullanılmayacağı sağlıkçıların bileceği iştir.

İLAÇLAR SAĞLIK BAKANLIĞININ GÖSTERDİĞİ YERE TESLİM EDİLDİ

Bu ilaçların hangi gün saat kaçta intikal edeceğini geçtiğimiz gün güneydeki eş başkan kuzeydeki muhatabına iletti. Kuzeydeki muhatap da Cumhurbaşkanlığına ilaçların alınması için yardımcı olunmasını rica etti.  Cumhurbaşkanlığında kamyon olmadığı için konuyu LTB Başkanı Sayın Harmancı’ya ilettim.  Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı da malzemelerin alınacağı kamyon ile ilgili bilgileri Polis Genel Müdürü’ne bildirdi. Olay bundan ibarettir. İlaçlar Sağlık Bakanlığı’nın yetkilisinin indirilsin dediği yere indirildi. Bu ilaçlar Cumhurbaşkanlığı’nda değil, Sağlık Bakanlığı’na ait depodadır.”

BAŞBAKANLIK AÇIKLAMASI

Talep edilen ilaçların getirilmesinin yasa dışı olduğunu iddia eden Başbakanlık açıklamasını dün gece okuduğunda böyle bir tartışmanın kime ne faydası olacağını düşündüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı şöyle devam etti:

“Ortada Cumhurbaşkanı’na ve Belediye Başkanı’na yapılan bir kaçakçılık suçlaması var ve gerçeğin halk tarafından bilinmesi lazım. Talep edilen ilaçlarla malzeme normal giriş kapısından alınıp Sağlık Bakanlığı’na teslim edildi. Bu ithamlar karşısında olayın gerçeğini söylediğimizde ‘iki devlet yetkilisi kavga ediyor’ diyenler var. Kimseyle tartışmıyorum, halkın sağlığına katkı yapmaya çalışıyorum. Böyle ithamlar karşısında susalım mı? Halkın zamanını böylesi bir olayla harcıyorlar, bundan büyük üzüntü duyuyorum.” 

“Bundan sonra bu konuda ne olacak” sorusuna Cumhurbaşkanı şu yanıtı verdi:

HERKES AKLINI BAŞINA TOPLAYACAK

“Başbakanlık açıklamasını kim yazdıysa dönüp bir daha okuyacak. Ne dedim diye bakacak. Halkın bu tavır karşındaki tepkisini anlamaktan bu kadar mı aciz hale geldiler? Son derece üzücü. Söylenenleri akıl almıyor. Herkes aklını başına toplayacak. Başka ne desem kırıcı olacak. Bundan başka bir şey söylemek istemem, çünkü bu yapılanları akıl almaz. Bu sıkıntılı süreçten ve stresten, aslı astarı olmayan akıl dışı suçlamalarla çıkamayız. Omuz omuza verip dayanışarak çıkabiliriz. Cumhurbaşkanı olarak bu badireden çıkabilmemiz için her türlü katkıyı yapmaya hazırım ve yapmaya devam edeceğim. Birilerinin kuyusunu kazmaya çalışmayı bırakıp, ortak akılla yol almayı denerlerse, el birliği ile bu badireyi aşacağız. Toplumumuzun beklediği budur.”

KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ

Kabine değişikliğinin yoğun bir şekilde konuşulmakta olduğunun hatırlatılması üzerine Cumhurbaşkanı Akıncı, kabine değişikliğinden öte, dayanışmayı gerektiren bir dönemde olunduğunu ifade ederek, “Bunları hükümetle görüşmemde kendilerine de söyledim. O görüşmede Başbakan ve Yardımcısı kabine değişikliğinin söz konusu olmadığını söylemişti. Eğer aradan geçen bir haftada görüşleri değiştiyse, bunun gerekçelerini halka çok iyi izah etmeleri gerekecek” şeklinde konuştu.

Kabinede değişiklik olacaksa, Cumhurbaşkanlığı ile istişare edilmesi gerekeceğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Akıncı, böyle bir dönemde bakan değişikliği düşünülüyorsa, bunun çok önemli gerekçelerinin olması gerektiğinin açık olduğunu belirtti.

RADİKAL ÖNLEMLER

Ülkede ilk vakanın saptanmasının hemen ardından, KTTB ve önceki dönemlerde sağlık bakanlığı, baş hekimlik yapan kişilerin görüşlerinden yararlanarak hızlı ve radikal tedbirler alınmasını önerdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı, “Özellikle sağlık alanında olağanüstü şartlara karşı olağanüstü tedbirler alınması akıl işidir. 13 Mart’ta başkanlık yaptığım Bakanlar Kurulu’nda bunu önerdim. İki haftalık içe kapanma, sıkı bir sokağa çıkma yasağı önermiştim” dedi.

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.