banner913
banner932
banner1012

Tanınma ve Tanıtma

banner1020

banner974
Tanınma ve Tanıtma

banner971

Pataniya Haber, vefatının 18. yılında Tanıtma Dairesi Kurucusu Hüsrev Çağın’ın kızı Doç. Dr. Münevver Çağın ile röportaj yaparak o dönemde yapılan tanıtma faaliyetleri ve yaşananları konuştu. 

Babanızın Tanıtma Dairesinin kuruluşu çalışmalarından söz edebilir misiniz? 

 1983 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanından kısa bir süre sonra Kurucu Cumhurbaşkanımız rahmetli Rauf R. Denktaş babama Tanıtma Dairesini kurması için görev verdi. Dairenin ne bir yasası ne de personeli vardı. Dairenin kuruluş aşaması adeta ilmik ilmik örüldü. Dairenin ilk personelleri farklı dairelerde görev yapan kamu görevlilerinden, alanında başarılı basıncılardan ve yeni açılan kadrolar ile işe alınan personelden oluşmuştu. Burası aynı zamanda adeta bir okul gibi çalışan, yeniden yapılanan, yeni misyon ve vizyonu ile yeniden şekillenen görev ve sorumlulukların öğrenildiği ve üstlenildiği bir Daire oldu. Henüz 15 yaşlarında babama ‘Tanıtma’ ne demek diye sorduğumda, bana ‘Public Relations Office’ demişti. Ben henüz bunun tam olarak ne anlama geldiğini anlayacak yaşta değildim. Daha sonra kısmetimde Basın ve Halkla İlişkiler alanında akademisyen olmak varmış. Bu kararımda babamın etkisinin olduğuna inanıyorum çünkü Daire kurulduktan sonra hafta sonları da dahil sürekli yurt dışından gelen Parlamenterler, basın mensupları ve diğer misafirleri Şehitliklere ve tarihi yerlere götürürken babam bize de görev verirdi. Bir tür mihmandarlık yapar babamdan öğrendiklerimi anlatırdım. İngilizcem bu sayede oldukça ilerlemişti. 

En çok aklınızda kalan nedir?

 İlk aklıma gelen Tanıtma faaliyetlerinin haftanın her günü devam ettiği ve zaman kavramının olmayışıydı. Aklımda kalan en önemli faaliyet Dairenin sürekli İngilizce yayınlar yapması ve bunları günlük olarak hazırlamasıydı. ‘News Bulletin’ bunlardan biriydi. Bir de aklımda kalan, babamın bu yoğun tempoda ayrıca günlük olarak gazeteye (o dönemde Birlik Gazetesi) köşe yazısı yazmasıydı. O dönemde bu tür görevleri üstlenen kişiler gazetelerde de özveri ile yazılar yazmaktaydı. Bunlar halkı bilgilendirici ve gündemi değerlendiren yazılardı. Yıllar sonra babamın ‘Onur Aydın’ takma ismi ile yazı yazdığını öğrenince bu yazıların hepsini arşivlerden derledim ve okumaya başladım. Gerçekten o dönemin gündemini gözler önüne seren yazıların yorumlarını çok değerli buluyorum. Milli Davada böyle özveri ile çalışan tüm büyüklerimizi de bir kez daha rahmetle anıyorum.

 Cumhurbaşkanı Denktaş’ın Etkisi 

Kurucu Cumhurbaşkanımız rahmetli Rauf. R. Denktaş, Tanıtma ve Enformasyon Daireleri, ve TAK ajansı ile doğrudan çalışırdı ve bu dairelerin işleyişi ve görevlerinde yönlendirici bir pozisyondaydı. Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanlığı işbirliği içinde çalışırdı. Devletin haber ve enformasyon alt yapısı hem Dışişleri Bakanlığını hem de Cumhurbaşkanlığını destekleyecek nitelikteydi. Babamın her gün Cumhurbaşkanına giderek brifing verdiğini ve aynı şekilde Cumhurbaşkanlığı haberlerinin nasıl servis edileceğine ilişkin bilgi aldığını hatırlıyorum. 

Cumhurbaşkanı Denktaş ile Çalıştığım İçin Şanslıyım 

2000 yılında Cumhurbaşkanlığı Dairesi’nde göreve başladım. Ben, Sayın Denktaş’ın son ekibinde görev alan kişilerden biri olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Ben Kıbrıs konusunu önce babamdan daha sonra da Denktaş Beyden öğrendim. Dönemin Müsteşarı Sayın Ergün Olgun da bizim müzakere heyetinde iyi yetişmemizde önemli rol oynamıştır. Ben Sayın Denktaş’tan yalnızca Kıbrıs konusunu değil bir insanın hayatı boyunca nasıl dirayetli durabileceği dersini de aldım. Ve ondan öğrendiğim en önemli şey ‘sabır’ oldu. Ben bu süreçte sabrımı çok geliştirdim. Çok sabırlıyım. Babam da çok sabırlıydı. Ancak bir şeyin sonuna geldiğimde de asla geri dönmem.

 Sayın Erdoğan’ın Çağrısı İyi Değerlendirilmeli 

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda KKTC’nin tanınmasına ilişkin yaptığı çağrı çok önemli bir siyasi hamledir. Türkiye Cumhuriyeti bugün Doğu Akdeniz’de önemli stratejik bir öneme sahiptir ve uluslararası camiaya yaptığı bu çağrının bu bağlamda anlamlı olduğunu düşünüyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda bize verdiği desteği bizler de kendi evimizin içini düzenleyerek ileriye götürmeliyiz. 

Evimizi Düzenlemeliyiz 

Tanınma yalnızca bazı alt yapıların oluşturulması ile gerçekleşmez. Tanınma süreci dinamik bir süreçtir. Yani süreklilik gerektirir. Türkiye Cumhuriyeti bize her alanda destek olabilir ancak bizim kendi evimizi düzenlememize ihtiyacımız vardır. Bizim niyetli olmamız gerekir. Kurum ve kuruluşlarımızın hantal yapısını düzeltmeli, kamu reformuna sahip çıkmalı ve disiplinli bir şekilde çalışmalıyız. Tanınma bir günde gerçekleşen bir olgu değildir. Siz kendi üzerinize düşen sorumlulukları yerine getirerek ancak bir yol haritası ile bu süreci devam ettirebilirsiniz.


banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.