Süreç kontrol altında

 
Başbakan ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, Kıbrıs Postası TV’de Gökhan Altıner’in sunduğu “Sabah Postası” programına katılarak, koronavirüs salgınıyla mücadele ve seçim sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Salgının son durumuyla ilgili üzgün olduğunu belirten Tatar, aldıkları tedbirlerle KKTC’yi koruma altına aldıklarını ifade ederek, “Evet, bir süre kapattık, iç bulaşı önledik ama nereye kadar dayanabiliriz?” diye sordu.
Tatar, ada ekonomilerinde belli sektörlerin ayakta durması gerektiğini, bu sektörlerin desteklenmemesi durumunda devletin gelirlerinin geriye gideceğini ve mükellefiyetlerini yerine getiremez bir duruma gelebileceğini belirtti.
Sürekli borçlanmayla ekonominin dönmediğini, dışa açılmak zorunda olduklarını belirten Başbakan Tatar, “7 gün karantinada kalmak demek, çoğu insanın adaya gelmemesi demektir. Bu durum salgınla mücadele için iyi. Ama bu ne kadar sürebilir? Halkın sağlığı en önemlisi fakat ekonomi de çok önemlidir” dedi.
Muhalefetin, salgınla mücadele konusunda “sorumsuzca konuştuğunu” söyleyen Tatar, “Tüm faturayı Ali Pilli’ye çıkarmak yanlış. Sağlık Bakanlığı bir bütündür ve orada bir ekip var. Siyaseten Pilli’yi vuracaksınız diye, o insanlara da vurmuş oluyorsunuz” şeklinde konuştu.
Tatar, iç bulaşın esas sebebinin, çift PCR uygulamasıyla ülkeye giriş yapan kişilerin, 10 gün sonra pozitife dönmesi olduğunu belirterek, “Şimdi ben negatif olabilirim ama eğer kaptıysam, 10 gün sonra pozitif olabilirim. Bunu limanlarda yakalayamazsınız. Yaptığımız çift PCR gibi uygulamalar yerel bulaş riskini azaltıyor ama gelen kişilerin yüzde 10’u, 10 gün sonra pozitife dönebiliyor” ifadelerini kullandı.
 “Bence süreç şu an kontrol altında” diyen Tatar, açıklanan rakamlarda pozitif çıkan kişilerin, temaslı takip sonucu toplumdan izole edilen kişiler olduklarını belirterek, “Hükümete vurun ama ortada bir gayret var." dedi.