Protokol, ülkeyi daha iyi bir noktaya götürmez

 
 
Maliye eski Bakanı ve akademisyen Birikim Özgür, Türkiye ile KKTC arasında imzalanan son protokolde ileriyi düşünmek yerine günü kurtarmak için tedbirler konulduğunu ama en fazla yardım bekleyen kesim olan reel sektöre genel bütçe içinde çok az bir rakam ayrıldığını belirterek, üstelik ayrılan rakamın sektörlere nasıl kullandırılacağının, bundan ne zaman yararlanılacağının belirsiz olduğunu kaydetti.
Özgür, protokolde salgın destek programı altında esnafa 30 milyon TL, çiftçiye 20 milyon TL ve turizmciye 30 milyon TL olmak üzere toplam 80 milyon TL yardım öngörüldüğünü, bu rakamların ihtiyaca karşılık gelmediğini vurguladı.
Geçmişte emekliye karşılık istihdam çıtası konulduğunu ve bir nevi kontrol mekanizması yaratıldığını anımsatan Birikim Özgür, “Bu yılki protokolde kontrol mekanizması konulmadı. Seçim yılındayız ve UBP yine partizanca istihdam yapabilir” dedi.
Birikim Özgür, Haber Kıbrıs Web TV’de açıklama yaptı.
Reel sektörün bir beklenti içinde olduğunu ifade eden Özgür, KKTC için ayrılan 3 milyar 250 milyon TL kaynak içinde esnaf, çiftçi ve turizmci için ayrılan toplam 80 milyon TL katkının nasıl kullanılacağı ile ilgili bir açıklama olmadığını ifade etti.
Özgür, birçok sektörün zor durumda ve batma noktasında olduğuna işaret ederek, ekonominin durduğunu vurguladı.
“BÜTÇE AÇIĞINA DESTEK ALINAMADI”
Özgür, devletin sektörleri kapattığını ancak destek veremediğini anlatarak, “Türkiye’den aşı ve reel sektöre destek beklentisi vardı ancak bunlar gerçekleşemedi. Ayrıca 1 milyar 800 milyon TL olan bütçe açığının büyük bir kısmının kapatılması için kamu maliyesine de destek tam alınamadı” dedi.
Bütçe açığının devam edeceğine vurgu yapan Özgür, “Bütçe açığı için 1 milyar TL destek beklenirken 800 milyon TL alındı. Dolayısıyla 1 milyar daha açık olmaya devam edecek.
Geçmişte emekliye karşılık istihdam çıtası konulduğunu ve bir nevi kontrol mekanizması olduğunu anımsatan Birikim Özgür, “Bu yılki protokolde kontrol mekanizması konulmadı. Seçim yılındayız ve UBP yine partizanca istihdam yapabilir” dedi.
 “KAMUDA İSTİHDAM ARTTI”
Özgür, kamuya istihdamın arttığına dikkat çekerek, “Kamunun 2020’deki istihdamdaki payı yüzde 30 kusur oldu. Daha önce yüzde 25’ti. İstihdam yüzde 14.3 arttı ve 5 bin kişiye tekabül ediyor. Bunları yapan siyasi parti ‘kamuda reform yapacak’ diyor, kim inanır?” şeklinde konuştu.
Özgür, Türkiye’nin, KKTC’nin önüne protokol koyduğunun çok belli olduğunu belirterek, aslında ülkedeki sorunları bilen KKTC hükümeti ile muhalefetinin bir araya gelerek bir ekonomik program hazırlaması ve Türkiye’nin önüne koyması gerektiğini vurguladı.
İmzalanan protokolün, yapısal reformları hedef almadığını, “vizyon ve hedef” noksanlığı içerdiğini, belirten Özgür, “Siyasiler özverili olmalı ve yapılması gerekenleri yapmalı. Bilimsel hedefler üzerinden toplum ikna edilmeli. Olması gereken işlerin önü açılmalı” dedi.
Son iki yıldan beridir imzalanan protokollerin geçmişteki protokollere göre geriye gittiğini belirten Birikim Özgür, protokolün bilgisiz ve deneyimsiz kişiler tarafından hazırlanmış gibi durduğunu ve ülkeyi daha iyi bir noktaya götüremeyeceğini kaydetti.
Özgür, ülkede orta vade program yapılmadığını belirterek, bütçe geçirilirken kamu harcamaları ve giderlerin tam olarak belirtilmediğine dikkat çekti. Mevcut durumun devam etmesi ve bütçe açığının artacağı bir bütçe geçirildiğine işaret eden Özgür, “Ben böyle bütçeyi çöpe atarım. Demek ki gelirlerin artması giderlerin azalmasıyla ilgili bütçe üzerinde iyi çalışılmıyor ve bütçe açığı Türkiye’den gelecek parayla kapatılmak isteniyor” dedi.
  Yapısal reformların, protokolde hedef olmadığından dolayı belirsiz olduğunu aktaran Özgür, “Vizyon ve hedef noksanlığı var. Siyasiler, özverili olmalı ve yapılması gerekenleri yapmalı. Bilimsel hedefler üzerinden toplum ikna edilmeli. Olması gereken işlerin önü açılmalı. Popülizm değil ileriyi, gelecek nesilleri düşünerek hareket edilmeli ve ona göre adımlar atılmalı” ifadelerini kullandı.
“BU PROTOKOL BİZİ DAHA İYİ BİR NOKTAYA GÖTÜRMEZ”
 Son iki yıldan beridir imzalanan protokollerin geçmişteki protokollere göre geriye gittiğini savunan Özgür, şöyle konuştu:
“Geçmişteki protokoller hedef odaklıydı. Geçmişteki protokollerde ‘kamu, reel sektör ve finans sektörü’ diye 3 başlık vardı. Kamunun etkinliği ve verimliliği ile ilgili çalışmalar vardı. Bu protokolde hangi sektörde nelerin ele alınacağı yok. ‘Sendikalar gözden geçirilecek’ deniyor. Protokolün bilgisizlikten ve deneyimsizlikten dolayı bu şekilde hazırlandığını düşünüyorum. Bu protokol ülkeyi daha iyi bir noktaya götürmez.”
 Ülkenin geleceği açısından bir faydası olmadığını düşündüğünü söylerken protokolü küçümsemediğini ve hiç faydası olmayacağını söylemek istemediğin belirten Özgür, dış yardıma erişimin önemli ve Türkiye’nin sağlayacağı 3 milyar 250 milyon TL anlamlı olduğunun ancak protokol yapılırken sorunların iyi bilinmesi ver gerçekçi olunması gerektiğini vurguladı.
 Türkiye’nin önümüze protokol koyduğunu belirten Özgür, aslında gerçek anlamda sorunları bilen hükümetin ve muhalefetin bir program hazırlayıp Türkiye’nin önüne koyması gerektiğini kaydetti.
Bu zor süreçte mutlaka reel sektörün düşünülmesi gerektiğine işaret eden Özgür, “Bazı kesimler, reel sektörü görmezden gelip küçümseyici davranışlar ortaya koymasın. Sadece kendilerini ve temsil ettiklerini değil toplumsal sorunları da düşünerek hareket edilsin” dedi.
Özgür, başbakanın imzalanan protokolle reel sektöre 400 milyon TL kaynak aktarılacağını duyunca sevindiğini ancak yapılan açıklamaların ardından bu durumun böyle olmadığını anladığını dile getirdi.