UBP Milletvekilli Aytaç Çaluda, Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmasında siyasette hiç hoş olmayan olayların yaşandığını ve belli kişilerin hedef gösterildiğini ifade ederek, HP’nin istekleri doğrultusunda birilerinin feda edildiğini söyledi.
Konuşma esnasında Çaluda’nın göz yaşlarını tutamadığı ve konuşmakta zorlandığı da dikkatlerden kaçmadı.
Çaluda’nın Meclis’te yaptığı konuşması şu şekilde
"Bu olay patlak verdikten sonra, belli güçlerin devreye girerek hemen Sayın Turizm Bakanı’nın görevden alınması gündeme geldi. Önergeyi Turizm Bakanı vermiş olabilir ama tüm hükümet sorumludur. Cumhurbaşkanlığı seçimi hasebiyle UBP üzerinde oyunlar oynanıyor. Kimse siyaset ya da belli hedeflere ulaşmak uğruna kimsenin şerefi ve haysiyetiyle oynayamaz.
UBP ne dernektir ne de ilkokul çocuklarından oluşuyor. Önce Özgürgün, sonra Çaluda, sonra Üstel, birilerinin isteği doğrultusunda birileri feda ediliyor. Bizim bu hükümete desteğimiz sonsuz olacaktır ama artık daha dikkatli olmalıyız. Bu olayların üzerine UBP’de bazı gelişmeler yaşandı. Bakan olmak tüm vekillerin isteğidir ama bu genel başkanın uhdesinde olan bir olaydır. Cuma günü kabine değişikliği gündeme geldi. Bu meclise girdiğim günden beri onurumla şerefimle oynandı.
Benim dokunulmazlığım kaldırıldı Başsavcılık’ta o şikayet duruyordu ve benim dokunulmazlığım ithamnameyle kaldırılarak gereği yapılması için Başsavcılığa gönderildi. İthamnamede belirtilen suçların benimle ilgisi olmamasına rağmen beni Ağır Ceza’ya sevk ettiler. Daha ilk davada Ağır Ceza Mahkemesi benim ithamnamedeki suçlarla ilgim olmadığı ve bu davaların beni tutmadığı ortaya çıktı. Başsavcılık şikayeti geri çekti. Benim şerefimle ve haysiyetimle oynandı. Töhmet altında bırakıldım. Cuma günü Sayın Cumhurbaşkanı Başsavcıyı çağırıp benim hukuki sorumluluğumla ilgili bilgi aldı.
Benim bakan atanmamda herhangi bir yasal engel yoktur. Sayın Akıncı beni topluma karşı küçük düşürerek, ‘37 davası olan bu adamı bakan yapamazdım’ açıklamasında bulundu. Bu davada 3 kişi sorumlu tutuluyor. Benim o makama bakan olarak atanmam sakıncalı ama dörtlü koalisyon hükümeti döneminde davada adı geçen bir kişinin o daireye müdür olarak atanmasını onaylayan yine Sayın Akıncıydı. Kimsenin benim ailemi, benim 75 yaşındaki annemi ağlatmaya hakkı yoktur. Kimsenin onuruyla oynamaya hakkınız yoktur."
