Kendi koydukları kuralları hiçe sayıyorlar
YÖDAK üyeleri, yeni başkan atanana kadar hiçbir programa onay vermeyecekleri yönünde karar üretti ancak aynı üyeler kendi koydukları kuralı hiç sayıp Şubat ayı başından bu yana 60’a yakın programa onay verdi
HALKIN SESİ-özel
Ülkede geliştirilip güçlendirilmesi gereken kurumların başında gelen YÖDAK, tam tersine hep olumsuzluklar ve tartışmalarla gündeme geliyor.
Yükseköğretim, Planlama, Denetleme Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu’nun (YÖDAK) başkanlık makamı boşluğunda birçok programa onay verdiği ortaya çıktı.
YÖDAK üyeleri, 8 Ocak 2021 tarihinde aldıkları kararda yeni başkan atanana kadar hiçbir bölüm ya da programa onay vermeyecekleri yönünde karar almıştı.
Ancak üyeler kendi koydukları kuralı hiç saydı ve Şubat ayı başından bu yana 60’a yakın programa onay verdi.
Kendi koydukları kuralları uymayan ve adeta yangından mal kaçırırcasına çok sayıda programa onay veren üyelerin bu pervasızca uygulaması, yüksek öğretim sektörünün nasıl da ciddiyetten uzak şekilde yönetildiğini ortaya koydu.
Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, Prof. Dr. Hüseyin Uzunboylu, Prof. Dr. Hülya Harutoğlu, Prof. Dr. Olgun Çiçek, Prof. Dr. Hasret Balcıoğlu ve Prof. Dr. Okan Veli Şafaklı’dan oluşan YÖDAK üyeleri, “apartman üniversitelerine” keyfi şekilde verdikleri onaylarla şaibe yarattı.
Söz konusu üniversitelerin “tıpkı bir ticarethane gibi kullanılmasını” onaylama talihsizliğinde bulunan YÖDAK üyeleri KKTC’de sürekli tartışılan, “kaliteli öğretim, nitelikli mezunlar” vurgusunu da göz ardı etti.
YÖDAK’ın bu tavrı, “Kurum üzerinde baskı mı yapılıyor?” sorusunu da akıllara getirdi.
Hangi kriterlere göre program onayı verdiği bilinmeyen YÖDAK’ın, koşulları yerine getirmeyen üniversitelere de tam gaz onay vermeye devam ettiği öğrenildi.
Akademi çevreleri ise YÖDAK’ın var oluş nedenini yeniden sorgulaması gerektiğini vurguladı, konu ile ilgili ülkedeki tüm kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütlerini, “ülkedeki akademik yozlaşmanın önüne geçmeye ve birlikte hareket etmeye” çağırdı.
Eğitim çevreleri, YÖDAK’ın, ülkedeki gerçekler ışığında, üniversitelerin tescilli ticarethanelere dönüştürülmelerine müsaade edilmemesini istedi.
İlgili çevreler YÖDAK’ın daha bağımsız ve özerk bir yapıya kavuşturacak adımların atılmasını talep etti, aksi takdirde hem üniversitelerin hem de ülke ekonomisinin geri dönülemez zararlar vereceği uyarısında bulundu.
Öte yandan YÖDAK’ın tarafsızlığına gölge düşüren bir başka nokta ise bazı üyelerin tv programcılığı ya da gazetelerde köşe yazarlığı yapması.
Özellikle Prof. Dr. Mehmet Hasgüler ile Prof. Dr. Okan Veli Şafaklı’nın medyada boy gösterip adeta siyaset yapması, etik dışı olarak nitelendiriliyor.
Tarafsız olması gereken bir kurumun üyelerinin bu şekilde hareket etmesi, kuruma olan güveni de zedeliyor.
