Halk sağlık ve geçim derdinde, siyaset ise seçim derdinde

 
 
Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası Başkanı Hasan Sungur ülkede hem salgına hem de ekonomiye dair alınan tedbirlerin çok yetersiz kalmaya başladığı uyarasını yeniledi ve siyaset ile uğraşanlara “sizin Cumhurbaşkanlığı seçiminiz şuan vatandaşın gündeminde değil. Halk sağlığının ve cebinin derdine düşmüş durumda. Odaklanmanız gereken yer Cumhurbaşkanlığı seçimleri değil vatandaşın sikintilaridir ” dedi. Sendikadan yapılan yazılı açıklama şöyle; 1 Temmuzdan beri defalarca gerek havayolu gerekse denizyolu ile gelenlerde birçok pozitif vakanın çıkması üzerine gelenlere karantina uygulaması yapılması gerektiği uzmanlar tarafından ısrarla söylenmesine rağmen bu uyarılara kulak tıkanmış ve sonunda yerel bulaş ile beklenen, sürpriz olmayan kötü durum maalesef ortaya çıkmıştır. Vaka sayılarındaki artış bu bulaş hızıyla devam edecek olursa sağlık sistemimiz ve alt yapımız buna yanıt verecek durumda olmadığını uzmanlar dile getiriyor. Yapımına başlamakta çok geç kalınan pandemi hastanesinin tamamlanması ise bu süreçte ne yazık ki daha zaman gerektirmektedir. Kaldı ki burada çalışacak personelin, gerektiğinde ventilatörleri kullanabilecek yoğun bakım uzmanlarının, takibi yapacak yardımcı sağlık personelinin sayısının yeterli olup olmadığı da sağlıktaki sendikalar tarafından sıkça dile getirilmektedir. Sağlıkçılarımız yorgun ve motivasyonsuz olduğu gözlemlenmektedir. Bu yüzden bugünden geç kalmamak üzere şu önlemlerin alınması acilen gerekli olduğu ortaya çıkmıştır. 1-Acil uçuşlar dışında tüm ülkeye girişler, sağlık sistemimizi rahatlatana kadar ve bulaş ciddiyetimiz saptanana kadar 1 hafta durdurulmalı, sonrasında başlayan seferlerle gelenlere 2 hafta karantina uygulanmalıdır. 2. Sadece sınır kapılarından gelenlere değil ülkenin her yerinde risk grubundan olan kişilere random (rastgele usulle) PCR testleri ve ülkemize getirilmiş olduğu duyumunu aldığımız ELİSA testleri uygulanmalıdır. Böylece PCR testi ile kaçırılabilecek vakalar yakalanabilecektir. 3. 7 eylülde başlanması planlanan eğitimin ülkede bulaş riski ve oranları belirlenene kadar ertelenmesi, ülkede bulaş sayıları belirlenip enfeksiyon hızı kontrol altına alındıktan sonra gerekli paydaşlarla birlikte alınan önlemler çerçevesinde yeni bir eğitim takvim ve programı oluşturulması gereklidir. 4- Kalabalık gruplar halinde yapılan tüm toplantı, düğün, nişan, festival, spor faaliyetleri ve dini ibadetlerin bir süreliğine durdurulması gereklidir. Yeniden başlatırken de halk sağlığını koruyacak kısıtlamalar ile başlanmalı, yanlış uygulamalar ve uyum sıkı bir şekilde denetlenmelidir. Gerekirse cezai yaptırımlar daha da arttırılmalıdır. 5-İnsanların kalabalık ortamlarda bulunmasını ve bulaşı önleyebilmek için akşam saat 21’den sonra sokağa çıkma yasağı konulmalıdır. Ekonomiye ilişkin olarak ta değerlendirmelerde bulunan Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası Başkanı Hasan Sungur, “ şuan pandemide ikinci yerel bulaşı yaşıyoruz, halkımız tedirgindir. İlk bulaş başladığında önerdiğimiz ve kamuoyu ile paylaştığımız önerileri maalesef hükümetimiz göz ardı etti. Bu yüzden şuan piyasada çok ciddi bir kriz vardır. Esnafımız günü siftah bile yapamadan geçirmektedir. Pek çok saygın iş insanı çeklerini ödeyemediği için çek yasaklısı olma durumu ile karşı karşıyadır veya cek yasagına girmiştir . Pek çok şirket işlerini ya dondurmuş yada kapatma yoluna gitmiştir. İkinci dalga ile birlikte daha fazla insanın işsiz kalacağı da bir başka gerçektir. Başta Hükümet olmak üzere siyasetçilerimize çağrımız “evet sizin için Cumhurbaşkanlığı seçimleri çok önemli ama halkın sağlık endişesi ve ekonomiye dair kaygıları seçimlerden daha az onemli degil , hatta seçimlerden daha onemlidir. Lütfen bu kaygıları gidermek için hükümet olarak muhalefeti de yanınıza alarak birlikte çalışma ortamı oluşturulması konusunda gereken hassasiyeti gösterin” dedi. Sağlık konusunda olduğu gibi ekonomide de alınması gereken tedbirler konusunda önerilerini sıralayan Başkan Sungur’un ekonomiye dair önerileri ise şöyle;
1-​Bankacılık sektörü yılı % 300 kar ile kapatmasın, biraz fedakarlık onlarda yapsın. Bu konuda daha da önce dile getirdiğimiz tedbirler uygulansın.
2-​Tüm borçlar bir yıl boyunca ertelensin. Faizlerine de makul bir rakam uygulansın. Örnek olarak makul rakam dövizde %5, Türk parasında %12 olabilir
3-​Kiralar konusunda ciddi tedbirler gerekiyor, kiracılarında kiralarını ödeyebilmeleri sağlanmalı.
4-​İş insanların bankalara olan borçları 120 aya kadar yeniden uygun koşullarda yapılandırılmalı.
5-​Alınacak kararlarda “Yapılacak- Sağlanacak-Takip Edilecek” gibi “cak” ve “cek” li cümleler yerine net somut ifadeler ile kamuoyunun önüne çıkılmalı.