Genel grev uyarısı

 
 
İş (Değişiklik) Yasa Tasarısı ile Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Referandum (Değişiklik) Yasa Tasarılarına karşı çıkan 24 sendika, hükümete muhtıra verdi ve genel grev uyarısı yaptı
 
İş (Değişiklik) Yasa Tasarısı ile Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Referandum (Değişiklik) Yasa Tasarılarına karşı çıkan 24 sendika, Başbakanlık önünde basın açıklaması yaptı ve hükümete muhtıra verdi. Sendikalar, tasarıların komitelerde görüşülmeye başlandığı gün ülke genelinde genel grevle birlikte hayatın duracağı uyarısında bulundu.
Sendikalar, hükümetin söz konusu yasa tasarıları ile toplu iş sözleşmelerini ve buna bağlı hakların kaldırılmasını, dolayısı ile örgütlenmiş sendikal birlikteliğin dağıtılmasını amaçladığını savundu.
Sendikalar, yurtdışında olan Başbakan Ersan Saner'e teslim etmek üzere Başbakanlık Müsteşarı Hüseyin Amcaoğlu’na muhtırayı verdi. Eylemde, “Atanmış Başbakan Elini Emekçinin Ekmeğinden Çek” yazılı bir de pankart açıldı.
Başbakanlık önünde yapılan eylemde ilk olarak Belediye Emekçileri Sendikası (BES) Başkanı Mustafa Yalınkaya bir konuşma yaptı. Ardından ise Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (DEV-İŞ) Başkanı Koral Aşam hükümete verilen muhtırayı okudu.
YALINKAYA: “MAKAMLARI KENDİLERİNE DAR EDECEĞİZ”
BES Başkanı Mustafa Yalınkaya, hükümetin konuyla ilgili bir adım daha atması halinde sendikaların, bulundukları makamları kendilerine “dar edeceğini” vurguladı.
Başbakanın “atanmış” olduğunu ve Toplu İş Sözleşmelerini ortadan kaldırmak için “talimatlar” aldığını öne süren Yalınkaya, “Toplu İş Sözleşmeleri emekçinin namusudur, geleceğidir, anayasasıdır. Bunu asla elimizden almalarına izin vermeyeceğiz. Bir yerlerden talimat alabilirler, o bizim sorunumuz değil. O koltukları işgal etmek için talimatlarla bu ülkeyi yönetmeye yeltenebilirler. Ama biz emekçiler onların talimatlarına boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
BES Başkanı Mustafa Yalınkaya’nın konuşmasının ardından DEV-İŞ Genel Başkanı Koral Aşam muhtırayı okudu.
Sendikal direnişler, mücadele ve toplu iş sözleşmelerinin tarihi geçmişinin anlatıldığı muhtırada, bunların sermaye ve “sermayenin sözcüsü” hükümetlerle mücadelenin tek yolu olduğu kaydedildi.
İş Yasası ile Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Referandum Yasaları’nda yapılmak istenen değişikliklerle, yıllar boyunca sendikal direniş ve mücadele ile kazanılan toplu iş sözleşmelerindeki hakların ortadan kaldırılmasının istendiğinin belirtildiği muhtırada şu ifadelere yer verildi:
“Sendikalara ve emekçi haklarına yönelik bu organize saldırı, bugün başlamamıştır. 2014 yılında Kıbrıs işlerinden sorumlu Sayın Beşir Atalay’ın ‘Kıbrıs sendikalar cumhuriyetine dönüştü’ cümlesi halen kulaklarımızdadır.
2018 yılında, 4’lü hükümetin dayatılan paketi imzalamamasının gerekçesini de dönemin başbakanı, aynı gerekçe olarak açıklıyor. 2019 yılında kurdurulan koalisyon hükümeti bu pakete imza atmış ancak hayata geçirememişti. 2020 yılında, son olarak paketin sahibi, sözünden çıkmayacak bir başbakan ve azınlık hükümetini atamış ve yine aynı maddeyi Toplu İş Sözleşmelerini ve buna bağlı hakların kaldırılmasını, dolayısı ile örgütlenmiş sendikal birlikteliğin dağıtılmasını dayatmıştır.”
Gelinen noktada, ilgili değişiklik tasarıları tümden geri çekilmedikçe, çalışma bakanının istifasının sendikalar açısından bir anlam ifade etmediğinin kaydedildiği muhtırada, Toplu İş Sözleşmelerini ortadan kaldırarak, emek sermaye çelişkisindeki güç dengelerini güçlüden yana değiştirme “hevesinin”, “asiller ve köleler” düzenini de geri getireceği savunuldu.
Konunun sözleşmeler hukuku, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmesi ve Anayasa’ya da aykırı olduğunun vurgulandığı muhtırada, “Atanmış başbakana ve onun azınlık hükümetine son uyarımızdır.  Almış olduğun talimatları bir tarafa bırak ve halkına kulak ver. Yok oluş tasarılarını geri çek. Aksi durumda, tasarıların komitelerde görüşülmeye başlandığı gün, aynı zamanda iş barışının bozulduğu ve ülke genelinde genel grevle birlikte hayatın durduğu gün olur” denildi.
Konuşmaların ardından muhtıra, Başbakana teslim edilmek üzere Başbakanlık Müsteşarı Hüseyin Amcaoğlu’na verildi.