Fonlardan vazgeçin

Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz katıldığı bir TV programında gündemi ve ekonomiyi değerlendirdi. Deniz, şu anda ülkemizin hem ekonomik hem de siyasi bir kaos içersinde olduğunu, bunun da ülkemiz sorunlarını en üst seviyeye çıkarttığını belirtti. Ekonomide atılması gereken bir çok adım olduğunu belirten Deniz , “Boşa geçirecek zamanımız kalmamıştır. Tüm Ekonomik Örgütler olarak verdiğimiz beyanlar hükümetin ivedilikle kurulması yönündenir. Fakat görüyoruz ki parti ve şahıs çıkarları ülke ekonomisinden daha ön planda tutuluyor.”dedi.
Turgay Deniz sözlerine şöyle devam etti:
“Şu anda bir erken genel seçim görülüyor. Önemli olan soru ‘erken seçim  bu ülkenin sorunlarını çözecek mi?’ Ayni seçim sistemi ile seçim yaparsak meclisteki bu artimetiği değiştiremeyeceğiz kesindir. Meclis eğer şu anda bir seçim kararı alacaksa seçim sisteminin değiştirilmesine yoğunlaşmalıdır. Öyle bir seçim sistemi oluşturulmalıdır ki en çok oyu alan parti  güçlü bir hükümet yapısı kurabilsin. Uzun ömürlü, sağlıklı bir siyasi döneme geçebilelim.
Bu süreçte Kıbrıs Türk Ticaret Odası olarak 17  sektör komitesi oluşturduk. Bütün sektörlerin sorunlarını ele aldık.  Ele alınacak tedbirler manifestomuz hazır. Yeter ki karşımızda önerilerimizi yapacağımız bir hükümet olsun.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası ekonomik tedbirler ve politika önerilerinde ele aldığı hayat pahalılığı konusunda özellikle bazı kesimler tarafından yanlış anlaşılmıştır.  Biz kesinlikle hayat pahalılığına karşı değiliz. Böyle bir cümleyi de asla telaffuz etmedik.  Hayat pahalılığının kaldırılması demek halkın fakirleştirilmesi demektir. Hayat pahalılığı bir gerekliliktir. Özellikle bizim ülkemizde. Biz TL kullanıyoruz ve alım gücümüz de buna göre düzenleniyor.  Biz iş insanları, iş dünyasını temsil ediyoruz. Bir ada ülkesinde yaşıyoruz. Bugün ülkemize ne turist , ne öğrenci ne de Güney’den biri gelmiyor. Bugün ve daimi müşterimiz velinimetimiz dediğimiz kendi vatandaşlarımızdır. Keşke devletimizin daha çok gücü olsa da bunlar vatandaşlarımızız alım gücüne yansısa. Bizim demek istediğimiz şuydu:  Bu yılki hayat pahalılığı %13 olarak hesaplanmıştır. Fakat dövize endeksli olmamız, bir enflasyonun yaşanması bu rakamı %15’lere çekecektir.  Maaşlara yansıyan her %1, devlet için 50 Milyon TL anlamına gelmektedir. Önemli olan hayat pahalılığını frenleyebilmek, insanların alım gücünü üst seviyeye çıkarabilmektir. Bunun için de önerimiz devletimizin %7’lik bir kısım olan temel ihtiyaç maddelerindeki fonlardan vazgeçmeleridir. Zaten birçok yerden fon, KDV ve stopaj alınmaktadır. Temel ihtiyaç malzemelerindeki fon düşerse hayat pahalılığı bir nebze aşağı çekilecek insanımızın alım gücü artacaktır. Önemli olan hayat pahalılığını yükseltmek değil, halkımızın alım gücünü refah seviyede tutabilmektir