banner913
banner932
banner1012

“Endişelendirici bir durum var”

banner1020

Kaplumbağaları Koruma Cemiyeti Başkanı Damla Beton, kamp yapmak için seçilen alanların kaplumbağa yumurtlama alanları olmasına, sahillere araçla girilmesine sıklıkla rastlandığını belirtti

banner974
“Endişelendirici bir durum var”

banner971
 
Kuzey Kıbrıs Kaplumbağaları Koruma Cemiyeti (SPOT) Başkanı Damla Beton, Kovid-19 salgını tedbirleri kapsamında kısa süreli kısıtlamaların doğaya salınan karbondioksit miktarlarında azalmaya yol açtığını, ancak bu kısa süreli değişimin devam ettirilmemesi halinde iklimsel değişikliğe pozitif etki sağlamasından bahsedilemeyeceğini söyledi.
Beton, salgında kullanımı artan hijyen malzemelerinin doğa üzerindeki etkisine işaret ederek, “Doğaya zararları saymakla bitmeyen pek çok malzeme, geçmişte temel olarak laboratuvarlarda kullanılırken, şu anda herkesin evinde de kullanılmaya başlandı. Eskiden sahillerimizde bu malzemelere rastlamazken artık her yerde görmek mümkün. Herkeste ön plana çıkan hastalık korkusu kendini hijyen kaygısı olarak göstermekte ve bu da çevre kirliliğini tetiklemekte. Bu durum, genel olarak yaşam şeklimizin doğa dostu olmaktan uzaklaştığına işaret ediyor. Bu endişelendirici bir durum. Uzun süreçte doğadan daha da uzaklaşmamıza yol açabilecek bir ruh hali” değerlendirmesinde bulundu.
Salgın sürecinde, insanların doğal alanlara yöneliminin arttığını belirten Beton, “Bir ülkede doğa dostu yaşam hakimse doğal alanlara yönelmekte bir sakınca yoktur, fakat, henüz kendi çöpünü doğada bırakmamaya alışmamışken doğal alanlara yönelinmesi çevre açısından riskli olur” dedi. Beton, ülkede, doğal alanlara çöp atmama konusunda sınırlı bilince sahip olunmasından dolayı insanların gittiği alanları kirletmesine, kamp yapmak için seçilen alanların kaplumbağa yumurtlama alanları olmasına, sahillere araçla girilmesine sıklıkla rastlandığını belirterek, “Doğaya yönelim artınca tüm bu tahrip edici aktiviteler de artıyor. Bu konularda ihbarları değerlendiriyor, hem insanları uyarmaya çalışıyoruz hem de gerekli durumlarda ilgili mercilere şikayetlerde bulunuyoruz” diye konuştu.
Bu konuda genel olarak olumsuz bir tablo çizmesine rağmen, doğada zaman geçirerek, doğanın bir parçası olduklarını yeniden hatırlayan kişilerin doğayı koruma konusunda daha hevesli olduklarını belirterek, Beton, “Evet, doğaya çıkıp kirletenler daha çok olabilir, ya da tahrip edenler artmıştır. Fakat, umuyorum ki ailesi ile doğada zaman geçirdiği için daha duyarlı hale gelen insanlarımız da vardır. Bu kişilerin sayısı arttıkça uzun vadede doğa kendini toparlayacaktır” dedi.
Beton, salgından önce de iklim değişikliğinin çok sıcak bir konu olduğunu, salgın ile eş zamanlı olarak birçok kurumun iklim konusunda farkındalık çalışmalarını devam ettiklerini, dünyanın pek çok farklı yerinde yaşanan yangın, sel ve benzeri iklim kaynaklı felaketlerin de iklim konusunun ön planda kalmasına neden olduğunu anlatarak, “dünya yüzünü iklime döndü” dedi. Beton, şöyle konuştu:
“Maalesef ülkemiz henüz geleceğe dair bir yol haritası belirlemiş durumda değil. Oysa, Akdeniz'in doğusunda oldukça sıcak bir bölgede, deniz seviyelerinden etkilenme potansiyeli çok yüksek olan bir adada yaşıyoruz. İklimin, ülkemizin en öncelikli sorunlarından birisi olması gerekir. Maalesef, geleceğe dair belirsizliklerin sürmekte olduğu ülkemizde istikrarlı iklim politikaları üretmek şu an için çok iyimser bir beklentiden öteye gitmiyor. Ülkenin ekonomik sorunlarını ancak günübirlik çözebiliyoruz. Ve maalesef bu ekonomik sorunların iklimde yaşanacak olası değişimlerle artacağı gerçeğini de günü kurtarma kaygısı ile göz ardı ediyoruz.”
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.