banner913
banner932
banner1012

“BM’nin kararını revize etmesi gerekiyor”

banner1020

UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, “Türk tarafının Maraş’la ilgili kararı AİHM kararlarına da 550 sayılı karara da uygundur. Maraş KKTC toprağıdır ara bölge değildir; BM’nin kontrolüne verilemez” dedi

banner974
“BM’nin kararını revize etmesi gerekiyor”

banner971
Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Maraş konusundaki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Başkanlık açıklamasını “talihsiz, çağdışı ve adadaki gerçekler görülmeden yapılan bir açıklama” olarak niteledi.
“ Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararla kapalı Maraş’ın askeri bölge olmaktan çıkarılan kesimine 1974 öncesi sakinleri dışında herhangi birinin yerleştirilmesinin söz konusu olmadığını dolayısı ile Başkanlık açıklamasının gerçeklerle bağdaşmadığını” ifade eden Oğuzhan Hasipoğlu, “ Türk tarafının yeni kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına da 550 sayılı karara da uygundur. Maraş KKTC toprağıdır ara bölge değildir; Birleşmiş Milletler ’in kontrolüne verilemez” dedi.
Bir Güvenlik Konseyi kararı olmasa dahi, BM Güvenlik Konseyi  Başkanlık açıklamasının da talihsiz, çağdışı ve adadaki gerçekler görülmeden alınmış bir karar olduğunu belirten Hasipoğlu, “550 sayılı Karardaki temel çekince, yasal sakinleri dışında hiçbir kimsenin Maraş bölgesine yerleştirilmemesidir. KKTC makamları tarafından, gerek Ekim 2020’deki bazı kamusal alanların (Demokrasi ve Kennedy caddeleri) açılması, gerekse 16 Temmuz 2021'de kapalı Maraş bölgesinin bir bölümünün askeri bölgeden çıkarılması kararının, herhangi bir kişinin bölgeye yerleştirilmesi veya bunun teşebbüsü söz konusu değildir” dedi. 
1984 yılında alınan 550 sayılı BM kararı üzerinden 37 yıl geçtiğini, 37 yıldan günümüze gelinceye kadar 4 tane önemli gelişme olduğunu ifade eden Hasipoğlu, 1984 yılında adada serbest dolaşım olmadığını, Kıbrıslı Rumların ve Türklerin, Kapalı Maraş”ı görme imkanlarının ise ancak geçen sene mümkün olabildiğini kaydetti.
AIHM’nin Arestis kararı ışığında 2005 yılında oluşturulan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK), Kıbrıslı Rumlarla ilgili Kapalı Maraş için de karar alma yetkisine sahip olduğunu kaydeden Hasipoğlu açıklamasında şu bilgilere yer verdi:
“TMK, aynı zamanda AİHM’nin etkin bir iç hukuk olarak kabul ettiği bir karar mekanizmasıdır. Bugüne kadar Kapalı Maraş sınırları içerisinde TMK’ya 335 başvuru yapılmıştır. Askeri bölgeden çıkarılan 174.643 metrekarelik alanda ise 36 başvuru bulunmaktadır.  37 yıl önce böyle bir karar mekanizması bulunmamaktaydı.
Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi, kendi haklarını aramak için, Rumların başvuru yaptığı TMK’ya taraf olmuştur.
Müzakere masasında Kıbrıs Türk tarafı 8 kez bu bölgenin açılması için öneriler vermiş, ancak hepsi de Kıbrıs Rum tarafınca reddedilmiştir.
1984 yılında alınan 550 sayılı Güvenlik Konseyi Kararı, yukarıda bahsedilen gelişmelerin olmadığı bir zamanda tasarruf sahiplerinin haklarını korumak için alınmış bir karardı”.
Kıbrıs Türk tarafınca alınan kararların hiçbirinin 550 sayılı kararın hilafına olmadığını ifade eden Hasipoğlu, “Kaldı ki, Maraş bölgesi ara bölge değildir, BM sadece ara bölgede etkin ve fiili bir kontrole sahiptir. Bu bölge, tıpkı açık kısmında olduğu gibi KKTC egemenliğindedir ve toprağıdır”. 
BM’nin yukarıdaki gerçekleri ve gelişmeleri dikkate alarak, 1984 yılında aldığı çağdışı kalmış bu kararını yeni ortaya çıkan gelişmelere bağlı olarak revize etmesi gerektiğini kaydeden Hasioğlu şöyle devam etti:
“Maalesef, BM yine kolay yolu seçmiş, bu gelişmelere ve gerçeklere gözlerini kapamış ve 37 yıl önceki duruma kendisini hapsetmiştir.  Kaldı ki 1979 yılında Denktas – Klerides arasında kabul edilen Doruk Anlaşmasında, bölgenin BM idaresine devredilmesi değil, mülklerin BM ‘gözetiminde’ mal sahiplerine iade edilmesinden bahsetmektedir. BM idaresine devredilme talebi, hiçbir zaman ne Kıbrıslı Türklerin ne de Rumların talebi olmuştur. Bu tamamen BM’nin talebidir. Bakanlar Kurulu’nun aldığı  tüm kararların mülkiyet haklarına saygı çerçevesinde olup, uluslararası hukukla tamamen uyum içerisinde olduğunu vurgulayan Hasipoğlu, iddia edildiğinin aksine, BM Güvenlik Konseyi kararlarının ihlal edilmesinin söz konusu olmadığını kaydetti ve “Kaldı ki BM Güvenlik Konseyi kararlarının bağlayıcılığı olmadığı gibi,  mülkiyet ve egemenlik haklarının üzerinde de değildir”

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Maraş konusundaki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Başkanlık açıklamasını “talihsiz, çağdışı ve adadaki gerçekler görülmeden yapılan bir açıklama” olarak niteledi.
“ Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararla kapalı Maraş’ın askeri bölge olmaktan çıkarılan kesimine 1974 öncesi sakinleri dışında herhangi birinin yerleştirilmesinin söz konusu olmadığını dolayısı ile Başkanlık açıklamasının gerçeklerle bağdaşmadığını” ifade eden Oğuzhan Hasipoğlu, “ Türk tarafının yeni kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına da 550 sayılı karara da uygundur. Maraş KKTC toprağıdır ara bölge değildir; Birleşmiş Milletler ’in kontrolüne verilemez” dedi.
Bir Güvenlik Konseyi kararı olmasa dahi, BM Güvenlik Konseyi  Başkanlık açıklamasının da talihsiz, çağdışı ve adadaki gerçekler görülmeden alınmış bir karar olduğunu belirten Hasipoğlu, “550 sayılı Karardaki temel çekince, yasal sakinleri dışında hiçbir kimsenin Maraş bölgesine yerleştirilmemesidir. KKTC makamları tarafından, gerek Ekim 2020’deki bazı kamusal alanların (Demokrasi ve Kennedy caddeleri) açılması, gerekse 16 Temmuz 2021'de kapalı Maraş bölgesinin bir bölümünün askeri bölgeden çıkarılması kararının, herhangi bir kişinin bölgeye yerleştirilmesi veya bunun teşebbüsü söz konusu değildir” dedi. 
1984 yılında alınan 550 sayılı BM kararı üzerinden 37 yıl geçtiğini, 37 yıldan günümüze gelinceye kadar 4 tane önemli gelişme olduğunu ifade eden Hasipoğlu, 1984 yılında adada serbest dolaşım olmadığını, Kıbrıslı Rumların ve Türklerin, Kapalı Maraş”ı görme imkanlarının ise ancak geçen sene mümkün olabildiğini kaydetti.
AIHM’nin Arestis kararı ışığında 2005 yılında oluşturulan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK), Kıbrıslı Rumlarla ilgili Kapalı Maraş için de karar alma yetkisine sahip olduğunu kaydeden Hasipoğlu açıklamasında şu bilgilere yer verdi:
“TMK, aynı zamanda AİHM’nin etkin bir iç hukuk olarak kabul ettiği bir karar mekanizmasıdır. Bugüne kadar Kapalı Maraş sınırları içerisinde TMK’ya 335 başvuru yapılmıştır. Askeri bölgeden çıkarılan 174.643 metrekarelik alanda ise 36 başvuru bulunmaktadır.  37 yıl önce böyle bir karar mekanizması bulunmamaktaydı.
Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi, kendi haklarını aramak için, Rumların başvuru yaptığı TMK’ya taraf olmuştur.
Müzakere masasında Kıbrıs Türk tarafı 8 kez bu bölgenin açılması için öneriler vermiş, ancak hepsi de Kıbrıs Rum tarafınca reddedilmiştir.
1984 yılında alınan 550 sayılı Güvenlik Konseyi Kararı, yukarıda bahsedilen gelişmelerin olmadığı bir zamanda tasarruf sahiplerinin haklarını korumak için alınmış bir karardı”.
Kıbrıs Türk tarafınca alınan kararların hiçbirinin 550 sayılı kararın hilafına olmadığını ifade eden Hasipoğlu, “Kaldı ki, Maraş bölgesi ara bölge değildir, BM sadece ara bölgede etkin ve fiili bir kontrole sahiptir. Bu bölge, tıpkı açık kısmında olduğu gibi KKTC egemenliğindedir ve toprağıdır”. 
BM’nin yukarıdaki gerçekleri ve gelişmeleri dikkate alarak, 1984 yılında aldığı çağdışı kalmış bu kararını yeni ortaya çıkan gelişmelere bağlı olarak revize etmesi gerektiğini kaydeden Hasioğlu şöyle devam etti:
“Maalesef, BM yine kolay yolu seçmiş, bu gelişmelere ve gerçeklere gözlerini kapamış ve 37 yıl önceki duruma kendisini hapsetmiştir.  Kaldı ki 1979 yılında Denktas – Klerides arasında kabul edilen Doruk Anlaşmasında, bölgenin BM idaresine devredilmesi değil, mülklerin BM ‘gözetiminde’ mal sahiplerine iade edilmesinden bahsetmektedir. BM idaresine devredilme talebi, hiçbir zaman ne Kıbrıslı Türklerin ne de Rumların talebi olmuştur. Bu tamamen BM’nin talebidir. Bakanlar Kurulu’nun aldığı  tüm kararların mülkiyet haklarına saygı çerçevesinde olup, uluslararası hukukla tamamen uyum içerisinde olduğunu vurgulayan Hasipoğlu, iddia edildiğinin aksine, BM Güvenlik Konseyi kararlarının ihlal edilmesinin söz konusu olmadığını kaydetti ve “Kaldı ki BM Güvenlik Konseyi kararlarının bağlayıcılığı olmadığı gibi,  mülkiyet ve egemenlik haklarının üzerinde de değildir”
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.