banner913
banner932
banner1012

“Bireyler doğum öncesi tanı için başvurmuyor”

banner1020

Pediatri Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erenel, 2000’lerden sonra hasta bebek doğumlarının bir dönem sıfırlandığını, son yıllarda ise 2-3 yılda bir vaka doğduğunu anlattı

banner974
“Bireyler doğum öncesi tanı için başvurmuyor”

banner971

 
Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Çocuk Onkoloji Servisi’nde Çocuk Hematoloji Uzmanı olarak görev yapan Dr. Ayşe Sayılı Erenel ülkede 2009-2020 yılları arasında beş yeni talasemi majör tanılı doğum olduğunu açıkladı. Dr. Erenel bu çocukların bazılarına doğumdan kısa süre sonra, bazılarına ise ilerleyen yıllar içerisinde teşhis konulabildiğini söyledi.
Kıbrıs Türk Pediatri Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı da olan Dr. Erenel ülkede, yine kalıtsal bir kan hastalığı olan orak hücreli anemi hastalığı teşhisi konan vakalar olduğunu, bunların birinin yerel; geriye kalan 8-10 vakanın ise KKTC’ye gelerek burada yaşamını sürdüren Afrika kökenli bireylerden olan doğumlar olduğunu söyledi. Erenel “Ancak bu bireyler doğum öncesi tanı için bize başvurmuyorlar” diye ekledi.
Dr. Erenel, “1970’lerde ülkede toplumsal bir sağlık sorunu olduğu ortaya konan talasemi ile mücadele için 1980’lerin başlarında başlatılan programın ve geçirilen evlilik öncesi çiftlerin taranması yasasının uygulanmaya konması neticesinde çok başarılı sonuçlar alındığını; 2000’lerden sonra hasta bebek doğumlarının bir dönem sıfırlandığını, son yıllarda ise 2-3 yılda bir vaka doğduğunu anlattı.
Dr. Ayşe Sayılı Erenel,  “Mevcut sistemde, 2-3 hasta doğabiliyor. Bu, evli çiftlere uygulanan taramalarda, nadiren de olsa bazı sessiz taşıyıcı türlerinin  (asemptomatik vakalar) teşhis edilememesi, yurtdışında evlenen ya da hiç evlenmemiş olan ebeveynlerin taramalardan geçmeyip taşıyıcılıklarının tespit edilmemiş olmasından kaynaklanabiliyor” ifadelerinde bulundu.
Dr. Erenel bu beş yeni vakanın ikisinde, evlilik öncesi taramada ebeveynlerin taşıyıcı olduklarının teşhis edilemediğini, sessiz taşıyıcılığın nadir bir türü olduklarını; bir vakada yurt dışında evlilik yapan ebeveynlerin taraması olmadığından taşıyıcılık durumunun bilinmediğini; bir vakada da ebeveynlerin evli olmadığını söyledi. Bir vakanın ise bilerek ve riskleri kabul ederek doğum öncesi tanı olanaklarından yararlanmak istemediğini ifade eden Dr. Erenel, orak hücreli hasta vakasında ise yine yurt dışında evlenmiş olan ebeveynlerin taşıyıcılık taraması bulunmadığını belirtti.
Dr. Erenel, yeni hasta doğumlarının önlenmesi ve tarama programının sağlıklı yürütülebilmesi için Talasemi laboratuvarının güncel teknolojik donanıma sahip bir şekilde modernize edilmesi gerektiğini belirtti.
Dr. Sayılı Erenel, mevcut programının ülkenin dinamik nüfusu ve değişen sosyal yapısına uygun şekilde güncellenmesi gerektiğini de belirterek, “Bazı ebeveynler yurt dışından gelecek, bazıları evlenmeden çocuk yapacak, o nedenle mevcut programın, her yönüyle, sosyal olarak da revize edilmesi gerekiyor. Yani talasemi ile mücadele programını, hem sosyal olarak yeniden yapılandırmak hem de laboratuvar bacağını güçlü kılmak lazım. Çünkü zaman ve aile yapısı değişti. ‘Yurt dışından ülkeye geldi veya taşıyıcılık tarama testi yoktu’ gibi durumlar bahane olmamalı, bu durumlar artık hayatımızın bir parçası ve buna göre mevcut programı günümüz şartlarına göre güncellemek son derece elzem hale gelmiştir” dedi.  
 
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.