banner913
banner932
banner1012

Bazı vekiller gece kulüplerinin müşterisiymiş

banner1020

ABD’nin İnsan Ticareti Raporu’nda KKTC’deki 28 gece kulübünde, toplam 617 kadının çalıştığı, gece kulüpleriyle bağlantılı organize suç gruplarına suç ortaklığı yapan hükümet yetkililerinin bulunduğu ve bazı Meclis üyelerinin, gece kulüplerinin müşterileri arasında yer aldığı iddiasında bulunuldu

banner974
Bazı vekiller gece kulüplerinin müşterisiymiş

banner971

 
Amerika Birleşik Devletleri’nin 2022 yılına ilişkin İnsan Ticareti Raporu yayınlandı. Raporda Kuzey Kıbrıs yüz kızartıcı ifadelerle yer aldı.
Ülkelerin, İnsan Ticareti Mağdurlarının Korunması Sözleşmesi'nin asgari standartlarına bakılarak kademelere yerleştirildiği raporda; Kıbrıs Cumhuriyeti ‘Kademe 1’e, Türkiye Cumhuriyeti ise ‘Kademe 2’ye yerleştirildi.
KKTC ise, dünya tarafından tanınmaması nedeniyle ‘resmi’ olarak herhangi bir kademeye yerleştirilmedi ancak rapora, “Eğer resmi bir sıralamaya atanacak olsaydı, bu ‘Kademe 3’ olurdu” ifadesi eklenerek, Kıbrıs’ın kuzeyindeki insan ticaretiyle mücadelenin, asgari standartların oldukça altında olduğuna yönelik tespitlere yer verildi.
Kademe 3’te, Taliban tarafından yönetimi ele geçirilen Afganistan, savaş halindeki Rusya ya da sultanlıkla yönetilen bazı ülkeler yer alıyor.
Listede, “Kıbrıslı Türkler tarafından yönetilen bölge” olarak isimlendirilen KKTC 3’ncü kademe ülkeler arasında gösterilirken, KKTC’nin liste arkadaşları Afganistan, Burma, Çin, Komorlar, Eritre, Gine-Bissau, İran, Kuzey Kore, Rusya, Suriye, Türkmenistan gibi ülkeler oldu. ABD kademe 3’te kalan ülkelere çeşitli yaptırımlar uygulayabiliyor.
Raporda Kuzey Kıbrıs’ın adı daha çok seks ticaretiyle anıldı. Gece Kulüpleri ve Benzeri Eğlence Yerleri Yasası’nda gece kulüplerinin sadece ‘dans’ gibi eğlencelere yer verebileceğinin belirtildiği ifade edilen raporda, ülkedeki 27 gece kulübünün seks ticaretinin yapıldığı “genelevler” dönüştüğü anlatıldı. Raporda, ülkede seks ticareti yapılması ile ticaretinin teşvik edilmesinin yasak kapsamında olduğu belirtilirken, kadın çalışanların her hafta, kulübün korumaları eşliğinde bulaşıcı cinsel hastalık kontrolüne taşındığı hatırlatıldı. İlgili yasanın gece kulüplerinde çalışan yabancı kadınların evlerinde yaşamasını yasakladığı, kadınların çoğunun yatakhanelerde barındığı anlatılırken, bunun açık bir insan ticareti göstergesi olduğu belirtildi.
KKTC’deki 28 gece kulübünde, toplamda 617 kadının çalıştığı belirtilen raporda, ‘çalışanların’ haftalık sağlık kontrollerine gece kulübü korumaları eşliğinde gittikleri ve kadınların ticari seks nedeniyle sömürü yaşadıkları konusunda polis veya doktorları bilgilendirmelerinin engellendiği vurgulandı.
Birçoğu sahte burs, ücretsiz barınma ve istihdam vaatleriyle işe alınan yabancı üniversite öğrencilerinin, hem seks hem de işgücü kaçakçılığına karşı savunmasız olduğu belirtilen raporda, tacirlerin, kız öğrencileri apartmanlarda seks ticaretine; erkek öğrencileri ise zorla çalıştırmaya veya uyuşturucu taşıma ya da satma gibi suçları işlemeye zorladığı vurgulandı.
 “Kıbrıslı Türk temsilcilerin”, herhangi bir insan ticareti mağduru belirlemediği, barınma, sosyal, ekonomik ve psikolojik hizmetler dahil olmak üzere hiçbir mağdur koruması sağlamadığı belirtilen raporda, “Kıbrıslı Türk temsilciler, insan ticaretiyle mücadele için finansman tahsis etmedi, eğitim vermedi veya önleme çabalarını uygulamadı” ifadeleri kullanıldı.
Gece kulüplerinde çalışan kadınların pasaportlarına el konulduğu, gece kulüpleri ile devlet arasında imzalanan sözleşme kapsamında, kadınların yer değiştirmesinin yasaklandığı ve sağlıkla ilgili tedavileri konusunda hoşnutsuzluklarını dile getirenlerin rutin olarak sınır dışı edildiği iddia edilen raporda, 322 kadının sınır dışı edildiği belirtildi.
Raporda, ilgili Yasanın, “fuhuştan gelir elde edilmesini ve fahişeliği teşvik etmeyi yasakladığı” ancak gece kulübü korumalarının, çalışanlara cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı yapılan haftalık sağlık kontrollerinde eşlik ettikleri ve kadınların ticari seks nedeniyle sömürü yaşadıkları konusunda polis veya doktorları bilgilendirmelerini engelledikleri ifade edildi.
Gece kulüplerine ilişkin yasanın, kadınların çalıştıkları yerde yaşamalarını yasakladığı ancak buna karşın, çoğu kadının, gece kulüplerinin bitişiğindeki yatakhanelerde veya işletme sahibi tarafından ayarlanan konaklama yerlerinde yaşadıklarının tespit edildiği belirtilen raporda, “Bu da insan ticaretinin yaygın bir göstergesi” notu yer aldı.
“KOMİSYON DENETİMLERİNDE DAHA ÇOK MUTFAK TEMİZLİĞİNE ODAKLANILIYOR
Raporda, gece kulüplerini düzenleyen polis ve devlet memurlarından oluşan ‘Gece Kulübü Komisyonu’nun, aylık olarak toplanarak İçişleri Bakanlığına; işletme ruhsatları, çalışan kotalarındaki değişiklikler ve müdahale ihtiyacı konusunda önerilerde bulunduğu aktarılan raporda, komisyonun iki haftada bir yaklaşık beş gece kulübünü denetlediği belirtildi.
Fakat söz konusu denetlemenin, daha çok mutfak temizliğine odaklandığı ve çalışanlarla yapılan görüşmelerin her zaman gece kulübü korumaları veya personeli önünde gerçekleştirildiği kaydedilen raporda, “Görüşmelerde, kadınların özgürce konuşmaları engelleniyor” ifadeleri kullanıldı.
BAZI MECLİS ÜYELERİ, GECE KULÜPLERİNİN MÜŞTERİSİ”
Gece kulüplerinin yılda 20 ila 30 milyon TL arasında devlete vergi ödendiğinin tahmin edildiği söylenen raporda, gözlemcilerin “Gece kulüpleriyle bağlantılı organize suç gruplarına suç ortaklığı yapan hükümet yetkililerinin bulunduğunu” ve “bazı Meclis üyelerinin, gece kulüplerinin müşterileri arasında yer aldığı” iddiasında bulundu.
‘KAPANMA’ DÖNEMİNDE GECE KULÜPLERİ ÇALIŞMAYA DEVAM ETTİ, ‘MÜŞTERİLERİN’ EVLERİ ZİYARET EDİLDİ
Pandeminin başındaki ‘kapanma’ döneminde, tüm iş yerlerinin kapatılmasına karşın gece kulübü sahiplerinin, mağdurları seks ticaretine zorlamaya devam ettiği vurgulanan raporda, insan tacirlerinin pandemi sırasında taktik değiştirdiği ve gece kulüplerindeki talebin düşmesi nedeniyle mağdurların, müşterilerin evlerini ziyaret etmeye zorlandığı ve genellikle masaj kisvesi altında pazarlandıkları iddia edildi.
Kıbrıslı Türk yönetimin, ticari seks eylemlerine olan talebi azaltmak için hiçbir çaba göstermediği vurgulandı…
Çalışma Bakanlığı bünyesindeki Sosyal Hizmetler Dairesi’nin insan ticareti mağdurları için bir yardım hattı çalıştırdığı belirtilen raporda, buna karşın personel eksikliği sorunu yaşandığı ve hattın KKTC’deki siyasilerle bağlantılı olduğuna inanıldığı için mağdurların hattı aramaya korktuğu ifade edildi.
Sivil toplum örgütleri tarafından işletilen yardım hatlarına yönelik psikolojik yardım taleplerinin yüzde 400 arttığı belirtilen raporda, yine potansiyel mağdurlardan gelen hukuki yardım taleplerinde ise yüzde 300 oranında artış kaydedildiği belirtildi.
İşçi kaçakçılığı konusuna da değinilen raporda, tacirlerin mağdurlara “zorla çalıştırma, borca dayalı zorlama, sınır dışı etme tehditleri, hareket, kısıtlamalar, insanlık dışı yaşam ve çalışma koşulları” dayattığı ifade edilerek, işçi kaçakçılığı kurbanlarının KKTC’ye daha çok Doğu Avrupa, Sahra altı Afrika, Orta Asya ve Güney ve Güneydoğu Asya'dan geldikleri ifade edildi.  
Birçoğu sahte burs, ücretsiz barınma ve istihdam vaatleriyle işe alınan yabancı üniversite öğrencilerinin, hem seks hem de işgücü kaçakçılığına karşı savunmasız olduğu belirtilen raporda, tacirlerin, kız öğrencileri apartmanlarda seks ticaretine; erkek öğrencileri ise zorla çalıştırmaya veya uyuşturucu taşıma ya da satma gibi suçları işlemeye zorladığı vurgulandı.
 
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.