banner913
banner932
banner1012

“Aşılanmamak çok daha tehlikeli”

banner1020

Dr. Emre Vudalı, aşısız kişilerin Covid-19’a bağlı hastaneye yatış oranının aşılı kişilere göre 17 kat fazla olduğunun ortaya çıktığını kaydetti

banner974
“Aşılanmamak çok daha tehlikeli”

banner971
 
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Emre Vudalı,
aşının önemini vurgularken “Bizim en güçlü ve aslında tek silahımız aşıdır. İnsanı hasta olmadan onu korumak, hasta olduğunda korumaktan ve tedavi etmekten çok kolaydır” ifadelerini kullandı.
Aşı sonrası yan etkilerin fazlalığının, o kişinin hastalığı daha ağır geçireceği ya da daha çok antikor üreteceğine dair bilimsel bir veri olmadığını kaydeden Dr. Emre Vudalı, şöyle devam etti:
“Günün sonunda aşıdaki amaç vücudun o aşıya bir tepki göstermesidir, bunu istiyoruz. Kolda ağır, ateş, baş ağrısı beklediğimiz yan etkilerdir. Bu, aşının bir tepki oluşturduğunu ve bir bağışıklık yaratacağını düşündürür bize. Biz buna olumsuz bakmıyoruz. Aşılarda aradığımız kriter, yan etki oluşup oluşmaması değil, istediğimiz etkinliği yüksek, bizi uzun süre koruyacak, hastaneye yatışı gerektirmeyecek aşılar istiyoruz. Bu kriterlere sahip onaylı aşılar ülkemizde var. Ancak insanlar bilgi azlığı ya da korkudan dolayı insanlar aşı olmaktan vazgeçiyor ve başka ülkelerin bulamadığı aşıları biz geri gönderiyoruz.”
ABD’de 24 Ocak-24 Temmuz 2021 arasındaki verilere göre, aşısız kişilerin Covid-19’a bağlı hastaneye yatış oranının aşılı kişilere göre 17 kat fazla olduğunun ortaya çıktığını kaydetti. Vudalı, hamile Covid-19 hastalarının da risk grubu olduğu ve hamile olmayan aynı yaştaki bir kadına göre ölüm riskinin yüksek seyrettiği bilgisini paylaştı.
Vudalı, toplumun hızla aşılarla ilgili bilgilendirilmesinin önemini vurgulayarak “Aşıların ölüm veya ciddi hastalık oranlarını ciddi oranda azalttığını ve güvenli olduklarını tekrar tekrar anlatmalıyız. Bizim sustuğumuz yerde yanlış bilgiler sosyal medyada ve etrafımızda artıyor. İnsanların aşı olmaması, bireysel bir karar değil toplumsal bir karardır. Toplumsal aşı oranımızın düşük olması demek, eski hayat şeklimize dönmek için zaman kaybı demektir. Bu ise, sağlık açısından olduğu kadar ekonomik olarak da bizi daha da geriye götürecektir” diye konuştu.
Dr. Emre Vudalı, kamuoyunda dolaşan ve yanlış olduklarını belirlediği bazı iddialara da tıbbi cevaplar verdi. “Bir salgın ortaya çıktığında hastalananların çoğunun aşılılar olduğu” iddiasının yalan olduğunu vurgulayan Vudalı, çocukluk çağı hastalıklarında aşılanan çocukların da hasta olabildiğini ancak bunun aşılı çocukların yüzde 90’ı korunurken, aşısızların yüzde 100’ünün hastalandığı gerçeğini değiştirmediğini söyledi.
“Aşı olmak yerine hasta olmayı seçmenin daha koruyucu olduğu” iddiasına yanıtında, hastalığı geçirmenin de aşılanmak kadar hatta bazı durumlarda daha fazla bağışıklık oluşturduğunu ancak bunun ağır bedelleri olabildiğini anlatan Vudalı, kızamığa bağlı ensefalit, körlük ve ölüm; kızamıkçığa bağlı doğum kusurları; bakteriyel menenjit sonrası zeka geriliği ve sinir hasarı; çocuk felci enfeksiyonu sonrasında kalıcı felçler, Hepatit B virüsüne bağlı karaciğer kanseri veya ölüm gibi ağır bedelleri örnek gösterdi. 
Dr. Emre Vudalı, aşıların güvenli olmadığı ve yan etkileriyle ilgili eleştiriler konusunda ise özetle şunları söyledi:
“Aşılar çok güvenlidir. Lisanslı bir aşı, kullanım onayı almadan önce çok sayıda deneme aşamasında titizlikle test edilir, piyasaya çıktıktan sonra da düzenli olarak değerlendirilir. Bilim insanları olası yan etkileri de takip ederler. Çoğu reaksiyonlar geçici olan lokal ağrı ve hafif ateştir. Nadiren ciddi yan etki bildirilmesi durumunda bilimsel kurullar tarafından hemen ciddiyetle araştırılır. Ancak şu da bilinmelidir ki tıpta bir yöntemin güvenli olup olmadığına karar verirken, o yöntem uygulanmadığında neler olacağına da bakılır. Elbette aşılanma çok nadir –kabaca 200 binde 1 ile 1 milyonda 1 arasında bir olasılıkla- ciddi yan etkiye neden olabilir ancak aşılanmama çok daha tehlikeli ve zararlıdır.
ABD’DE HER YIL 350 KİŞİ DUŞ KAZASINDA ÖLÜYOR
Aşılar her açıdan güvenlidir. Hatta duş almaktan, yemek yemekten veya dışarda dolaşmaktan daha güvenlidirler çünkü sadece ABD’de her yıl 350 kişi duş veya banyo kazası nedeniyle, 200 kişi yemek yerken nefes borusuna kaçırarak, 40 kişi de yıldırım çarpması sonucu hayatını kaybetmektedir.”
Dr. Emre Vudalı, “test değil maske korur” vurgusu yaparak KKTC’de fazlasıyla test yapıldığını, oysa Avrupa’da ve Amerika’da vaka çıkarsa yakın temaslıları taramak için test yapıldığını anlattı.
H1N1’DE 0.02 OLAN ÖLÜM ORANI COVID-19’DA 2.2
Dr. Emre Vudalı, 2009’da görülen ve domuz gribi olarak da bilinen H1N1’de ölüm oranı yüzde 0.02 iken, Covid-19’un ölüm oranının yüzde 2.2 olduğuna işaret ederek ancak KKTC’de yüzde 0,43 ölüm oranıyla Güney Kıbrıs dahil birçok ülkeden daha iyi konumda olunduğunu anlattı; “Önlem alınmasaydı, eğer kapanmasaydık ölüm oranı çok daha yüksek olacaktı” diye de ekledi.
Panadol ve asprin almanın koruyuculuğu veya hastalığı geçirme özelliği olmadığını da ifade eden Vudalı, ancak D vitamini eksikliği olanların Covid-19’u daha ağır geçirebileceğine dair bir çalışma bulunduğunu, o yüzden D vitaminin normal aralıkta tutulması gerektiğini, ancak fazla alınca daha iyi olacak diye bir şeyin de söz konusu olmadığını vurguladı.
Vudalı, hastalığa karşı ne gibi önlemler alınabileceği sorusunu yanıtlarken, “İyi beslenmek, bol sıvı almak, iyi istirahat etmek, stresten uzak durmak, bağışıklığı güçlü tutmak için gerekenlerdir... Ama en önemlisi aşıdır. Aşı, hasta olmadan vücudun hatalığa karşı nasıl savaşacağını öğretir. Hastaneye ve yoğun bakıma yatış oranları ciddi şekilde azalır. Aşı dışında çok da güçlü bir silahımız yok diyebilirim…” ifadelerini kullandı.

Kim hangi maskeyi kullanmalı?

Dr. Emre Vudalı, Covid-19’a karşı önlemler arasında önemli yeri bulunan maskeler hakkında da bilgi vererek “Hasta olmayanlar kumaş maske, hastaya bakacak kişiler ve hastalar cerrahi maske, yoğun bakımda çalışan sağlık çalışanları N95 türü maske kullanmalıdır” dedi.
Vudalı, maskelerin yarattığı çevre kirliliğine ve maliyete de işaret ederek, sağlıklı kişilerin yıkanabilen kumaş maskeleri tercih etmesi gerektiğini söyledi. 

 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.