banner913
banner932
banner1012

Adalı'yı öldürmek için Korkut Eken'le Kıbrıs'a gittik

banner1020

Sedat Peker'in kardeşi Atilla Peker, Kutlu Adalı cinayetiyle ilişkin bildiklerini anlattı. Atilla Peker, Kutlu Adalı'yı öldürmek için eski MİT'çi Korkut Eken'le Kıbrıs'a gittiklerini itiraf etti

banner974
Adalı'yı öldürmek için Korkut Eken'le Kıbrıs'a gittik

banner971
 
 Kutlu Adalı'nın gündüzleri de evinin etrafında birkaç sefer keşifte bulunduk, evden çok sesler geliyordu; bunun üzerine Korkut komutan bana dedi ki 'Üç kişi de olsa bunların hepsi PKK'lıdır. PKK'lı ile dost olan da PKK'lıdır, hepsini öldürmende bir mahsur olmaz' dedi.
Türkiye'nin Muğla ilinde "ruhsatsız silah buldurmak" suçlamasıyla gözaltına alınan organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker'in kardeşi Atilla Peker hakkında Kutlu Adalı cinayetine ilişkin de soruşturma başlatıldı.
Muğla'nın Fethiye ilçesinde, ruhsatsız silah bulundurmak suçundan gözaltına alınan organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in kardeşi Atilla Peker ve yanındaki Yunus Olcay, çıkarıldığı mahkemece yurtdışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Atilla Peker ve yanındaki Yunus Olcay'a sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal etmekten 3 bin 150'şer lira ceza uygulandı.
Öte yandan organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in kardeşi Atilla Peker, 1996 yılında evinin önünde faili meçhul cinayete kurban giden gazeteci Kutlu Adalı cinayetiyle ilişkin bildiklerini anlattı.
Cinayeti gerçekleştiremeyince Kıbrıs’tan İstanbul'a döndüğünü belirten Peker, cezaevine girdikten sonra jandarmalar eşliğinde bir otelde ziyaret ettiğini Korkut Eken'in kendisine "Atilla biz Kıbrıs işini hallettik" dediğini iddia etti.
Sedat Peker'in kardeşi Atilla Peker, Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı’nın öldürülmesine ilişkin bildiklerini anlatmak amacıyla İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmek üzere Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe verdi.
Peker, 25 Mayıs tarihli iki sayfalık dilekçesinde şunları anlattı:
KORKUT EKEN BANA SİLAH VERDİ
“Kardeşim Reis Sedat Peker beni 1996 yılı Mart ya da Nisan ayında aradı. Ankara Sheraton Otel’e gelmemi istedi. Ben de isteğine uyarak bulunduğu yere gittim. Orada Korkut Eken ile kendisinin bulunduğu ortamda Kıbrıs’a Korkut Eken ile birlikte gitmem gerektiğini, polis ve askerlerimizi şehit eden terörist kişilerin bulunduğunu ve bu kişilerin öldürülmesi gerektiğini söylediler.
Ertesi gün ben Korkut Eken ile THY’nin tarifeli uçağı Kıbrıs’a gitmek üzere kontrol yapılmadan uçağı doğru geçerken önce memurlara cebinden çıkardığı birkaç kimlik arasından seçerek Mustafa kimliğini gösterdi ve kendini kaydettirdi. Korkut Eken bana Jeriko bir silah verdi ve ben belimde silah olmak suretiyle uçağı bindik.
KIBRIS’TA UZİ VERDİ
Kıbrıs’a indik, ismini hatırlamadığım bir otele yerleştik. Sonra aynı gün Kıbrıs’ta Sivil Savunma Daire Başkanlığı’na gittik. Orada Kurmay Albay Galip Mendi ile tanıştım.
Yardımcısı Enver Tosun Yarbay ile tanıştım. Sonrasında yan odada Korkut Eken Uzi marka silahı bana verdi, bu silahın nasıl kullanılacağını ve susturucunun nasıl sökülüp takılacağını bana öğretti.
KUTLU ADALI’NIN EVİNE GİTTİK
Bir sonraki gün Beyaz Reno Toros marka araçla Kutlu Adalı isimli şahsın akşam hava karardıktan sonra evinin çevresinde keşif yaptık. Hatırladığım kadarıyla evi yola yakın bahçeli bir evdi. Önünde ufak bir bahçesi vardı.
Şahsın evinde kalabalık dört beş kişilik bir kalabalık olduğunu fark ettik. Bu nedenle içeri girmedik. O esnada benim belimde Jeriko silah ve elimde susturuculu bir UZİ marka silah vardı. Ertesi gün tekrar geldik. Gündüzleri de evin etrafında birkaç sefer keşifte bulunduk, yine evden çok sesler geliyordu.
Bunun üzerine Korkut Komutan bana dedi ki üç kişi de olsa bunların hepsi PKK’lıdır. PKK’lı ile dost olan da PKK’lıdır. Hepsini öldürmende bir mahsur olmaz dedi.
ASKERLER DURDURSUN, BİZE TESLİM ETSİN
Üçüncü gün bir piyade alay komutanının makamına gittik. İsmini hatırlamadığım alay komutanından Korkut Eken’in talebi Kutlu Adalı isimli şahsın aracının güvendiği iki rütbeli tarafından durdurularak şahsın bize teslim edilmesinin sağlanmasını istedi. Bir iki saat sonra şahsın durdurulduğu haberi geldiğinde biz de hızlı adımlarla Alay Komutanlığı binasından çıktık.
Şahsın yanında 15 yaşlarında bir çocuk vardı. Kişi alayın içine sokulmuş olduğunu etrafının da askerlerce sarılmış olduğunu görünce tekrar Alay Komutanının makamına geri döndük. Orada Alay Komutanını azarladı. Ben sana böyle mi söyledim dedi. Sivil Savunma Daire Başkanlığı’na geri döndük ve ertesi günde tekrar Türkiye’ye geri döndük. Ancak Korkut Komutan bana Atilla buraya geleceğiz dedi.
CEZAEVİNDE BENİ ARADI
Sonrasında ben bir yaralama nedeniyle Paşakapısı Cezaevi’nde bulunduğum sırada beni cezaevinde yanımda bulunan cep telefonumdan arayarak kendisinin Klasis Otel’de kaldığını, ziyarete geleceğini söyledi. Ben de abi cumartesi Pazar ziyaret yok, ben hastaneye çıkacağım, sizi Klasis’e otele ziyaretinize geliceğim dedim.
O tarihte cezaevinin hastane için ring aracı yoktu. Bu şekilde taksiyle gardiyan ve askerler eşliğinde hastaneye gittim. Hastane çıkışında iki sivil araçla gelmesini sağladım ve bulunduğu Silivri Klasis Otel’e bu araçla bir gardiyan ve askerlerle gittik. Erlere ve gardiyana lobide oturmalarını söyledim.
KORKUT EKEN: KIBRIS İŞİNİ HALLETTİK
Korkut Komutan’ın olduğu odaya çıktım, odada Reis Sedat Peker ve birkaç kişinin olduğunu gördüm. Korkut Eken, astsubay ve uzman çavuşun alnından öperek Atilla’yı getirdiğiniz için teşekkür ederim dedi. Bana hitaben gülerek “Atilla biz Kıbrıs işini hallettik biliyor musun” dedi.
Sonra sabaha doğru cezaevi sayımından önce cezaevine döndüm. Adı geçen şahıslarla her platformda yüzleşmeye de hazırım. Videoda anlatılanlarla ilgim gördüm bundan ibaretti.
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.