banner913
banner932
banner1012

8 bin aile gelirsiz kaldı

banner1020

Pasha Otel sahibi Vedat Erbaş, "Devletin almadığı tedbirlerden ötürü şu an 8 bin aile tekrar çaresiz, işsiz, gelirsiz kalmıştır. İnsanların hayatlarını, ihtiyaçlarını hiçe sayan sözde önlemler sadece KKTC’de görülmektedir" dedi

banner974
8 bin aile gelirsiz kaldı

banner971
 
Pasha Grup Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Erbaş, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin pasif ve etkisiz kaldığına dikkat çekti.
Pasha Grup Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Erbaş yaptığı açıklamada, yeniden aç-kapa dönemine girildiğine vurgu yaptı.
Ülkede artan covid-19 vakaları nedeniyle Bakanlar Kurulu’nun toplantılarına tekrar başladığını ve kendince önlemler almaya çalıştığını dile getiren Erbaş, “Öncelikle 05.09.2020 tarihinde yapılan açıklamada, ülkeye B grubu ülkelerden gelişlerde 72 saate kadar kalacak kişilere herhangi bir karantina uygulanmayacağı, 72 saatten fazla kalacak kişilere ise 7 günlük karantina uygulanacağı açıklanmıştır. Ertesi gün yani 06.09.2020 tarihinde, KKTC Basım Evi tarafından Resmi Gazete’de Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin aldığı karar olarak yayımlanan kararda 72 saate kadar olan karantinasız girişlerden bahsedilmemiştir” dedi.
Erbaş açıklamasının devamında şu sözleri kaydetti:
“08.09.2020 tarihinde Bakanlar Kurulu bir toplantı yapmış ve sözcü olarak Kudret Özersay, Bakanlar Kurulu kararlarını açıklamıştır. Fakat, Temmuz ayı içerisinde Covid 19 salgını, bulaşıcı hastalık ve/veya salgın olarak ilan edildikten beri “Bulaşıcı Hastalıklar Yasası” uygulanmaktadır. Buna göre, yetkili Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesidir. Bakanlar Kurulu, yetkisini aşarak işlem yapmıştır. Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi de halkı kendisi bilgilendirmeyi, alınan kararların gerekçelerini açıklamaktan, halkın öngörüsüz kalmasına sebep olarak pasif ve etkisiz kalmıştır.
Ardından, 09.09.2020 tarihinde, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi kararları, Sağlık Bakanlığı başlığı altında Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Tüm bu süreç, ilgili sektörlere danışılmadan fakat konudan direkt etkilenmeyenlerle pazarlık yapılarak geçmiştir. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Devletin ve/veya yetkililerin, ilgili kurum kuruluşları, bu kurum/kuruluşların kaygılarını ve/veya sorumluluklarını anlayarak, hiçbir zümreye zarar vermeyici kararlar almaları gerekmektedir.
09.09.2020 tarihli resmi gazetede yayımlanan kararlara göre;
Eğlence mekanlarının (clup, disco, casino, tombala çekilişleri, sinema, tiyatro, panayırlar vs) 1 Ekim 2020 tarihine kadar yasaklanması gerekmektedir.
 1 Temmuz 2020 tarihinden itibaren adamızda toplam 437 vaka olduğu beyan edilmektedir. Bu 437 vakanın takriben 16'sı otellerde konaklayanlardan çıkmıştır- ki bu kişilerden bir kısmı casinoya girmemişlerdir bile. Buna göre, bu 16 kişinin tümünün casinolara girdiği bir an için düşünülse bile, toplam vaka sayısına oranı yüzde 3'tür. Sürekli tekrarladığım üzere, KKTC Turizm sektörü otel ve casinolardır. Bu sektörden onbinlerce insan ekmek yemektedir fakat bu durum sürekli gözardı edilmektedir.
 Pasha Grup, tüm işletmelerinde en doğru önlemleri alarak işletmelerini açmıştır ve bugüne değin hiçbir işletmesinden, testler yapılmasına rağmen, herhangi bir vaka çıkmamıştır. Fakat şu an işletmelerimiz kapatılmıştır. Devletin almadığı ve/veya alamadığı tedbirlerden ötürü şu an 8 bin aile, tekrar çaresiz, işsiz, gelirsiz kalmıştır. Devlet, alınan önlemleri denetleyip görevini yapıp halkın fiziksel, ekonomik ve ruh sağlığını korumak yerine, kısa, kolay ve yanlış bir yol çizerek, Casino işletmelerini, diğer bazı işletmelerin yanında kapatmayı seçmiştir. Ancak, bunu yaparken, kapatmaya karar verdiği işletmelerle ilgili kararın yanlış olmasının yanısıra, hangi işletmelerin kapatılacağı hususunda da adil davranmamıştır. İnsanların kapalı alanda, yanyana herhangi mesafe korunmaksızın bulunabildiği birçok işletme açık kalmaya devam etmektedir. Ancak alınan kararların mantıklı, gerekçKKTC’de Almanya, İngiltere, Belçika, Hollanda, Güney Kıbrıs gibi ismi saymakla bitmeyen Avrupa  ülkelerinde bile görülmeyen, insanların hayatlarını, ihtiyaçlarını hiçe sayan sözde önlemler sadece KKTC’de görülmektedir. Bu gibi ülkelerdeki bakanlar, sorumluluklarını bilen, temsil ettiği bakanlığın yetki alanlarında yeterli bilgi ve donanıma sahip bakanlardır. Yani Sağlık Bakanı Sağlık Bakanıdır. Ama güzel ülkemiz KKTC’de henüz bir sağlık bakanı ve/veya bu sıfatın sorumluluğunu alabilecek bir bakan Sn Başbakanımızın üstün başarısı sayesinde bulunamamıştır ve ülkemizin sağlığı Covid-19 bakanının ellerindedir.
"DARALAN EKONOMİ NASIL AYAĞA KALKACAK?"
Ekonomi ve Maliye bakanlarının da daralan yüzde 60’lık ekonominin nasıl ayağa kalkacağına dair bir planlarının olup olmadığı hususunda birer açıklama yapmalarını bekliyorum.
Yinelemek isterim ki, Covid19 bakanı, sadece covid19 ile ilgilenmesine rağmen yerel bulaşları engelleyememiştir. İngiltere'den gelen yurttaşlarımızı 1 temmuzdan beri otel karantinası yerine ev karantinasına göndermiş ve herhangi bir şekilde denetlememiştir. Güneye çalışmaya gidip gelen vatandaşlarımızı kaderlerine terketmiş, bedava 7günde bir PCR testlerini yapmaya tenezzül bile etmemiştir.
Hükümetimiz, halkımızı kaderine terketmiş, anlamsız ve zamansız kararlarla çaresizliğe sürüklemiştir. Yerel bulaş olmasından Covid19 bakanı sorumludur.
Bütün bu gelişmeler yaşanırken otel ve casino sektöründe olan 20000 çalışan ve ailesi tekrar işsiz, aşsız kalmıştır. Kurumlarımızın üyesi olduğu Otelciler Birliği veya Casino İşletmecileri Birliği de sessizliğini korumakta ve herhangi bir açıklama yapmamaktadır. Tüm bunlar ayrıştırıcı davranışlar olup, kişilerin yalnızlaşmasına ve güçsüzleşmesine sebep olmaktadır ve tamamen hükümetle işbirliği niteliğinde davranışlardır.
Pandemi döneminde Avrupa’da en çok bakanlar kurulu toplantısı yapan Anavatan Türkiye’yi bile KKTC hükümetinin toplantıları sayı olarak geçmiş, 57 defa toplanmıştır. Ancak nicelik değil nitelik önemlidir.  Üstün başarılarından dolayı Başbakan ve Covid 19 bakanını tebrik eder, çiçek hastalığının dünyaya bulaşışının 147 yıl ardından bittiğini hatırlatır, derhal sorumlu, bilinçli ve hukuk çerçevesinde davranmaya başlamalarının gerektiğini vurgularım.”
eli ve hukuki olması durumunda devlet halktan saygı kazanabilir.
Tüm olanlardan sorumlu Bakanlar Kurulu ve/veya Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi, karantina oteli ve/veya merkezine karar vermeden, ülkede herhangi bir çare yokmuşcasına, 7 günlük karantina ilan etmiş, fakat uçakların inmeye veya gemilerin gelmeye devam etmesini engellememiş, ve hatta buna izin vermiş ve birçok insanın sınır kapılarında mahsur, çaresiz ve perperişan kalmalarına sebep olmuşlardır. Sn Sağlık Bakanına sesleniyorum. Kendisini artık Covid19 bakanı olarak görüyoruz. Çünkü, kişilerin ruh sağlığı, ekonomik sıkıntılardan doğan sağlık problemleri, bu gerilimden kaynaklı kalp krizleri veya halkın çaresizliği kendisini ilgilendirmiyor gibi davranmaktadır. Aslında ciddi bir araştırma yapılsa, alınan kararlar sebebi ile covid 19 dışında yayılan ve çoğalan hastalıkların daha fazla olduğu kolaylıkla görülebilir. Biz, Covid19 salgınını çok ciddiye alıyoruz ancak hayatın bundan ibaret olmadığını vurguluyoruz. Covid19 bakanının ivedi bir şekilde yeti sahibi, ülkenin genel sağlığını önemseyen bir bakanla değiştirilmesi gerekmektedir. Bu halkın genel sağlığı için elzemdir.
Sayın Ekonomi ve Enerji Bakanı, Covid19 bakanı konuşurken ekonomik hastalıklardan bahsetmemekte, herhangi bir sıkıntı yokmuşcasına siyasi hayatına devam etmektedir. Halkın ekonomik çaresizliğine duyarsızlığı bu kadar artmış bir bakanın, yönetimde kalması ne kadar mantıklıdır? Hükümet sözcüsünün açıklamalarında yer alan Otel ve Casino sektörüne vadettikleri Temmuz-Aralık aylarına ilişkin dönem için ödemeyi taahhüt ettikleri kişi başı 1500 TL’yi ödemedikleri gibi Sayın Maliye Bakanı bu ödemelerin hangi tarihte yapılacağını da açıklamaktan imtina etmekte ve çalışanlarımızı bir bilinmezlik içerisinde bırakarak çaresizliklerinin artmasına sebep olmaktadır. Aldığım duyumlara göre Maliye Bakanlığının kasası bomboştur ve borçlanmak için hazırlık yapmaktadırlar
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.