Polis Teşkilatı’nın 57’nci kuruluş yıl dönümü ve 30 Haziran Polis Günü çerçevesinde, önceki akşam, Polis Genel Müdürlüğünün bahçesinde resepsiyon düzenlendi.
Konuşmaların ardından resepsiyon, müzik dinletisi, halk dansları gösterisi ve Polis tanıtım film gösterisi ile devam etti.
Polis Teşkilatı’nın 57’nci kuruluş yıl dönümü resepsiyonuna katılan yetkilileri ve konukları selamlayarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC Polis Teşkilatı’nın bazı eksiklikleri olduğunu ancak hükümetin görevini yerine getirmesiyle bu eksikliklerin giderilerek Polis Teşkilatı’nın güçlendirileceğini ve polisin görevini en iyi şekilde yerine getirmesine olanak sağlanacağını söyledi.
1964 yılında kurulan Polis Teşkilatı’nın bugüne kadar yaptığı çalışmalarla ve ortaya koyduğu performansla saygınlık kazandığını belirten Tatar, “Polis Teşkilatımız, dünyada hak ettiği yeri almıştır, kabul görmüştür ve en ileri polis teşkilatlıları ile münasebet kurmak suretiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne o saygınlığı kazandırmıştır” dedi.
Başbakan Ersan Saner, resepsiyonda yaptığı konuşmada, 1964 yılında kurulan Polis Teşkilatı’nın bugün daha güçlü olarak halka hizmet verdiğini ifade ederek, ülkedeki huzur ve asayişin sağlanmasında polisin önemli bir görev yürüttüğünü söyledi.
Başbakan Saner, Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan 2021 Mali ve İş Birliği Protokolü kapsamında açıklanan katkılardan 5 milyon TL’lik bir kaynağın da polise aktarıldığını açıkladı.
Polis Genel Müdürü Ahmet Soyalan, Polis Teşkilatı olarak, Anayasa ve yasalardan aldıkları yetki ve halktan aldıkları güçle günün 24 saati kamu düzeninin ve insan haklarının korunması için kararlılıkla polisin görevini yapmakta olduğunu söyledi.
Kıbrıs’ta polis örgütünün tarihiyle ilgili bazı bilgiler paylaşan Soyalan, “Adada Osmanlı iradesi ile başlayan, İngiliz sömürge yönetimi, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti dönemi ile Milli Mücadele yıllarını takip ederek günümüze kadar uzanır. 1963 yılında Kıbrıslı Rumların, adayı Yunanistan’a ilhak etmek amacıyla başlattıkları eylemleri neticesinde, Kıbrıslı Türkler, Rumlarla ilişkilerini kesmek zorunda kalmış ve kendi bölgelerine çekilmeye başlamışlardır. Bu dönemde, elinde çok az sayıda motorlu araç ve malzeme kalan Türk polisi kendi oluşumunu, hızla ve başarı ile tamamlayarak, tek çatı altında toplanmayı başarmış ve bugünkü polis örgütünün temelleri atılmıştır” dedi.
Ahmet Soyalan, Polis Teşkilatı’nın 30 Haziran 1964’te kurulduğunu ve bu tarihin Polis Günü olarak kutlanmasına karar verildiğini söyledi.
Soyalan, “Kıbrıs Türk polisi, Milli Mücadele yıllarında, polislik görevine yanı sıra Rum saldırılarına karşı mücahit kardeşlerimizle birlikte aynı saflarda, göğüs göğüse çarpışarak; Kıbrıs Türkünün var olma mücadelesinde üzerine düşen görevi başarıyla yerine getirerek, tarihe adını yazdırmıştır. EOKA’nın eylemlerine başladığı 1 Nisan 1955 yılından 1974 Mutlu Barış Harekatına kadar Türk Polisi özgürlük mücadelesinde 40’tan fazla şehit vermiştir. Bu vesileyle vatanı uğruna canını feda eden şehitlerimizi rahmetle anıyorum” dedi.
1970 yılında Polis Genel Müdürlüğünün oluşturularak, kurumsallaşma yolunda adım attığını ifade eden Soyalan, 1984 yılında ise KKTC Kurucu Meclisi tarafından çıkarılan yasa ile Polis Genel Müdürlüğünün yasal statüye kavuştuğunu söyledi.
Polis Genel Müdürü Soyalan, Türkiye Cumhuriyeti ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın katkıları ve hükümetin desteğiyle Polis Teşkilatı’nın günün koşullarına göre yeni bina, araç-gereç ve teknolojik imkanlarla donatılmaya devam edildiğini belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
“Göreve geldiğimiz son bir yıl içinde, polisin elini güçlendirecek birçok yasanın geçirilmesi konusunda çalışmalar yapılmaktadır. Terfiler açılarak, yönetici kadrolarındaki birçok personel üst dereceye terfi etmiştir. Hedefimiz; toplumun beklenti, ihtiyaç ve taleplerini dikkate alarak, klasik güvenlik yaklaşımları yerine, bireysel özgürlük alanlarını daraltamayacak ve aynı zamanda kamu düzenini sağlayacak, çağdaş ve bireysel yeni yöntemlerin uygulanmaya konmasını sağlamaktır. Polis bireysel hak ve özgürlüklerin kısıtlayışı değil, güvencesi durumundadır.”
