banner913
banner932
banner1012

Atatürk Kültür Merkezi’nde gergin anma töreni

banner1020

banner974
Atatürk Kültür Merkezi’nde gergin anma töreni

banner971
21-25 Aralık 1963’te şehit düşenler Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle anıldı.
21-25 Aralık Milli Mücadele Haftası nedeniyle düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis Başkanı Zorlu Töre,  Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ve bazı bakanlar da katıldı.
Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu. Törende, sırasıyla Kıbrıs Türk Mücahitler Derneği Başkan Yardımcısı Celal Bayar, Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Başkanı Gürsel Benan ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konuşma yaptı. Anma töreninde Sedat Simavi Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri “Dünden Bugüne Kıbrıs’ım” oratoryosu sundu.
 
-Bayar
Kıbrıs Türk Mücahitler Derneği Başkan Yardımcısı Celal Bayar, Kıbrıs Türk halkının 21 Aralık 1963’te görülmemiş bir felaketle karşı karşıya kaldığını, şehitler verdiğini; katliamlara, esarete ve göçe tanık olduğunu söyledi.
Bayar, “Kıbrıs’ta bugüne kadar yaşanan tüm acıların ve kanlı olayların tek nedeni Rumların ve Yunanlıların Enosis hayalleridir” dedi.
Rum saldırılarında 103 köyün boşaltıldığını, 30 bin kişinin göç etmek zorunda kaldığını söyleyen Celal Bayar, o günlerin çok zor olduğunu anlatarak, “Hiçbir şeyimiz yoktu. Şehitlerimizi defnedebileceğimiz mezarlığımız bile yoktu” şeklinde konuştu.
Kıbrıs sorunun Rumların iddia ettiği gibi 1974’te başlamadığını da kaydeden Kıbrıs Türk Mücahitler Derneği Başkan Yardımcısı Celal Bayar, “Kıbrıs Türkleri bir devletten ayrılarak yeni bir devlet ilan eden ayrılıkçı bir halk değil. Kıbrıslı Türkler, kurucu oldukları devletten zorla, silah zoruyla ve katliamla dışlandı. Kıbrıs’ta parçalanan ve birleştirilecek bir ulus yoktur. Türkler Kuzey’de, Rumlar Güney’de iki ayrı idare ve devlet vardır” dedi.
Emperyalist güçlerin hala çözümden söz ettiğini ancak bunun mümkün olmadığını kaydeden Bayar, “Bugün 40 yaşında ulaşmış canla ve kanla kurduğumuz bir devletimiz vardır. Gerçek olan budur. Bunca zamandır BM’nin ve dünyanın KKTC’yi tanımaması ve Rum Yönetimini de Kıbrıs Cumhuriyeti unvanı ile tanıması Kıbrıs Türk halkına yapılan en büyük haksızlıktır” şeklinde konuştu.
1963’ün geride kaldığını ifade eden Bayar, “Bugün bir devletimiz vardır, devletimizi ve eşit egemenliğimiz kabul edilmeden kalıcı bir çözüm olamaz. Kıbrıs’ta Türk varlığı Anavatanımızın desteği olmadan var olamaz. KKTC olmadan ne özgür olabiliriz ne de egemenliğimizi sürdürebiliriz” dedi.
Bayar, şehitleri rahmetle, gazileri de şükranla andıklarını söyledi.

Benan
Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Başkanı Gürsel Benan, Kıbrıslı Türklerin varoluş ve özgürlük mücadelesinin başarıya ulaşmasında en büyük payın vatan, bayrak, sancak ve toprak uğruna canlarını veren şehitlerin ve gazilere ait olduğunu vurguladı.  Benan, şehitlere yeterince sahip çıkılmadığını savunarak, cumhurbaşkanlığı ve hükümete yönelik eleştirilerde bulundu. Vatan, millet, bayrak edebiyatının artık prim yapmadığını söyleyen Benan, devletin bir buçuk yıl önce yaptırılan şehit kabirlerinin parasını ödemeyecek duruma getirildiğini, Ortaköy şehitliğine defnedilen 3 kayıp şehit için 9 aydır hiçbir şey yapılmadığını, Ortaköy şehitliğinde açılması gereken ve iki mezarda ismi yazılı şehidin kabrinin de hala açılmadığını kaydetti.
Tekke Bahçesi şehitliğinde toplu mezardan çıkan şehitlerin DNA çalışmalarının üzerinden üç yıl geçtiğini, 5 şehidin kemiklerinin akıbetinin de hala bilinmediği söyleyen Benan, devleti yönetenlerin üzerlerine düşeni yapmadığını ifade etti.
Bakanlık bakanlık gezdiklerini, kendileriyle kimsenin ilgilenmediğini da savunan Benan, Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Büyükelçiliğine başvurduklarını ve sorumluluğu olmayan büyükelçinin gereken duyarlılığı gösterdiğini söyledi.


Tatar
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 21 Aralık 1963’ün Kıbrıs Türk halkının en acı günlerden biri olduğunu belirterek, “Makarioslar, Papadopuloslar, Grivaslar, Yorgacisler, Sampsonlar, EOKAcı’lar Kıbrıs Türk halkını yok edilişini görebilmek için iş başındaydı. Tüm uluslararası anlaşmalara rağmen Akritas Planı’yla bizlerin sonunu hazırlamak için hepsi iş başındaydı… ” dedi.
Bugünlere Kıbrıslı Türk halkının mukavemetçi ruhu, cesareti ve Anavatan Türkiye’nin desteği  gelindiğini vurgulayan Tatar, “59 yıl sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, Doğu Akdeniz’de milli bir Türk devleti olarak yolumuza devam etmenin mutluluğu içindeyiz. Bütün bunlar elbette bizlerin, Türklüğün başarısıdır” diye konuştu.
Kıbrıs Türk halkının Anavatan Türkiye’nin de desteğiyle bağımsızlığına, özgürlüğüne ve egemenliğine kavuştuğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta iki egemen ve eşit devlet olduğunu söyledi.
 “Anavatan Türkiye’nin desteğiyle bunu dünyaya da haykırabiliyoruz. Bu bizim için büyük bir onurdur” diyen Ersin Tatar, “Yok edilişin son aşamasında büyük bir kahramanlıkla o günleri atlatan, kendi devletini kuran, devlet temelinde çözümden bahsedebilen Kıbrıs Türk halkı çok şeyleri başardı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile geleceğe umutla bakabilmenin sevinç ve mutluluğu içindeyiz” dedi.
Şu anda seçim ve seçim yasaklarının olduğu bir dönemden geçildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konuşmaların da yeri ve zamanı olduğunu söyledi.
Böyle bir günde soğukkanlı olmak gerektiğini söyleyen Tatar, Şehitleri Anma Günü’nde olunduğunun unutulmaması gerektiğini kaydetti.
“Bizdeki demokrasi herhalde dünyanın ender yerlerinde vardır. Herkes dilediği gibi konuşabilir, herkes dilediği gibi görüşlerini ifade edebilir” diyen Tatar, Benan’ın eleştirileriyle ilgili olarak şunları da ekledi:
“Böyle bir günde böyle bir konuşma elbette ayıplanmalıdır. Çünkü seçim öncesindeyiz. Pazar günü seçim vardır. Hepimiz seçim yasaklarına saygı duymak durumundayız. Bu devletin Anayasası, yasaları vardır, Yüksek Seçim Kurulu vardır. Daha fazla bir şey söylemek istemiyorum. Müsteşarım Okan Donangil, bu kişi ile kaç defa toplantılar yaptı. Bu meselelerin çözümü için elimizden ne gelirse yaptık. Bunu da buradan ifade etmek görevimdir. Bütçe görüşmelerinde de bunlar yapılacaktır. Bunlar bizim iç meselelerimizdir. Bunları alıp başka yerlere çekmek, başka değerlendirmelerde bulunmak ve siyaset yapmak bugünün yakışık alacağı bir şey değil.”
Şehitlere rahmet, gazileri şükranla andıklarını söyleyen Tatar, “Devletimizin bu noktalara gelmesinde büyük emekleri geçen Türk Silahlı Kuvvetlerine, milletimize, Anavatanımıza, Türk Devletler Teşkilatı’ndaki gözlemci üye statüsü müracaatımızın oy birliğiyle kabul edilmesini sağlayan Türk devletleri Cumhurbaşkanlarına, devlet başkanlarına ve diplomatlara şehitlerimizin manevi huzurunda teşekkür ederim” dedi.
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.