Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO), yerli üretime yönelik kasıtlı saldırılar olduğunu belirterek buna tepki gösterdi.
KTSO tarafından yapılan açıklamada, tüm gelişmiş ülkelerin yerli üretimlerine sahip çıktıkları ve onu korumak için tüm tedbirleri aldıkları, son on yılda dünyanın en büyük 20 ülkesinde yerli üretime yönelik koruma düzeyinin en az on kat arttığı ifade edildi.
Pandemi sürecinin yerli üretimin ülkeler için ne kadar yaşamsal olduğunu açıkça ortaya koyduğunu belirten Sanayi Odası, “Böylesi bir süreçte yerli üretime yönelik yapılan kasıtlı saldırılar ekonomiye vurulan bir darbedir” değerlendirmesinde bulundu.
“Dünya genelinde salgın sürecinde karşılaşılan sorunlar ve elde edilen tecrübeler, yerel üretimin önemini bir kez daha tüm dünyaya kanıtlamış, ülkeler yerel üretimlerinin desteklenmesi için ciddi politikalar oluşturmuş ve uygulamaya koymuştur” denilen açıklama şöyle devam etti:
“Ne yazık ki, son dönemlerde belli kesimler tarafından yerli üretime karşı bir karalama kampanyası yürütülmektedir. Benzeri yöntemler uzun yıllardır dönem dönem denenmekte, çarpıtılmış veriler ve anlamsız argümanlar kullanılarak, adeta ithalata bağımlılığı artırmak için algı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Enteresan olan ise, tüm bunların tüketici refahının yükseltilmesi için olduğu söylemidir.
Ekonomimiz birçok alanda Güney Kıbrıs ve Malta gibi ada ülkeleri ile kıyaslanmaktadır. 2019 yılında KKTC’de ihracatın ithalatı karşılama oranı %5.1 iken, Güney Kıbrıs’ta bu oran %38.3, Malta’da ise %50.5’dir. Bu veriler ortada dururken halkın refahını üretimde değil, ithalatta görmek akıl tutulmasıdır. Oysa ekonomimizin gelişmesi için ihtiyacımız daha fazla üretim ve ihracattır.”
KTSO açıklamasında, dünyada yerli üretimi gelişmiş olan tüm ülkelerin, sanayilerindeki gelişimi yerli üretimi koruyarak, girdi maliyetlerini düşürerek ve üreticilerinin rekabet gücünü artırarak sağlamadığı da kaydedildi.
Dünya genelinde yerli üretimin desteklenmesi için fonlar, kotalar, vb. koruma uygulamalarının kullanıldığına değinen KTSO, ülkede yerel girdi kullanan ve katma değer yaratan tüm üretimlerin korunması gerektiğini belirtti.
“EKONOMİK REFAHA GİDEN YOL ÜRETMEKTİR”
Koruma uygulamalarının bir rant metodu olduğunun iddia edilmesinin gerçeklerle bağdaşmadığını bildiren KTSO, açıklamasında “son on yılda dünyanın en büyük 20 ülkesinde yerli üretime yönelik koruma düzeyi en az on kat artmıştır. Ülkemizde koruma duvarları yok denecek kadar azken, manüpülasyon yoluyla bunların kaldırılmasını talep etmek en hafif tabirle düşüncesizliktir” ifadelerine yer verdi.
KTSO, “Ekonomik refaha giden yol ithalat değil, sanayidir, inşaattır, turizmdir, yükseköğrenimdir, tarımdır, üretimdir. Üretmek, var olmaktır” vurgusunda bulundu.
