banner913
banner932
banner1012

Müslümanları daha fazla ayrımcılık bekliyor

banner1020

"Rishi Sunak döneminde çok fazla değişen şey olmayacak, dahası Müslümanları fazlaca ayrımcılığın beklediği bir döneme giriyoruz"

banner974
Müslümanları daha fazla ayrımcılık bekliyor

banner971

İngiltere'de göreve geldikten 44 gün sonra istifa eden Liz Truss'tan boşalan başbakanlık koltuğuna oturan Rishi Sunak, ayrımcılık içeren söylemleri nedeniyle hem muhalefet hem de İngiliz kamuoyu tarafından eleştiriliyor.

Göreve gelmeden önce "ülkedeki sığınmacıları Ruanda'ya gönderme planı" ile gündeme gelen Muhafazakar Partinin lideri Sunak'ın göçmenler konusunda nasıl adımlar atacağı merak ediliyor.

İngiltere'deki Leeds Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Fakültesinde uluslararası ilişkiler teorileri ve Avrupa Birliği güvenliği üzerine çalışmalar yapan Muhammed Çağrı Bilir, AA muhabirine, Sunak döneminde İngiltere'nin göçmen politikalarını değerlendirdi.

Bilir, İngiltere'deki siyasi çalkantıların ülkenin sığınmacı politikalarını da etkilediğini, Brexit sürecinden bu yana hükümetlerin yasa dışı göçle mücadelede farklı yollar aradığını, bunun son adımının da Sunak'ın öncülüğünde ortaya çıkan İngiltere'ye sığınma talebi için yasa dışı yollarla girenleri Ruanda'ya göndermeye yönelik anlaşma olduğunu söyledi.

İngiltere'nin Brexit sonrasındaki göçmen protokolünde ayrıma gittiğini kaydeden Bilir, "Sunak hükümetinin yasa dışı göçe yaklaşımında sığınmacıları kategorizasyona sokarak gerçekten insan hakları ihlallerinden kaçtıkları için mi yoksa sadece ekonomik saiklerle mi geldiklerine yönelik ayrım yapılıyor. Özellikle Fransa üzerinden botlarla gelenlerin sığınma taleplerinin meşruiyeti sorgulanıyor." dedi.

Bilir, Ruanda ile yapılan anlaşmayla ülkeye sığınma talebinde bulunanların sıkı kontrollerle inceleneceğini aktararak, "Ruanda ile yapılan anlaşmanın nasıl icra edileceğine yönelik açıklamalara bakıldığında gelenlerin tek tek inceleneceği ve özellikle 20-40 yaş arası erkeklerin sığınma taleplerinin meşruluğunun daha sıkı kontrol edileceği anlaşılıyor." ifadesini kullandı.

Sunak hükümetinin İçişleri Bakanı Suella Braverman'ın yasa dışı göçü "istila" şeklide tanımladığına dikkati çeken Bilir, bu ifadenin mevcut hükümetin göç politikalarının hangi doğrultuda olacağının ipuçlarını verdiğini dile getirdi. 

"Sunak'ın yaptığı gaflar, Müslümanların tepkisini çekti"

Bilir, göreve gelmeden önce aşırıcılık kavramı ile İslam'ı aynı kefeye koyan Sunak'ın Müslüman karşıtı ifadelerle tepki topladığını anımsatarak, şu değerlendirmede bulundu:

"Ayrımcılık konusunda Rishi Sunak henüz başbakan olmadan önce yaptığı gaflarla özellikle Müslüman toplumun tepkisini çekmeyi başarmıştı. Sunak, başbakanlık için kampanya başlattığında ise 'İslamcı aşırıcılık' ile mücadele gibi bir ifadenin olduğu ve İslamiyet'i terörle özdeşleştiren bir söylem üretmişti. Yine geçen ağustosta Avam Kamarasındaki Müslüman vekillerin İslamafobiye karşı net tavır almasına yönelik taleplerini görmezden geldiği için eleştirilmişti. Haliyle çok fazla tepki toplamıştı."

Sunak döneminde, Brexit, küresel ekonomik kriz ve Kovid-19 salgının etkisiyle ayrımcılık ve yabancı düşmanlığının artış gösterdiğine işaret eden Bilir, "Sunak döneminde çok fazla değişen şey olmayacak, dahası Müslümanları daha fazlaca ayrımcılığın beklediği bir döneme giriyoruz." şeklinde konuştu.

Bilir, Müslüman göçmenlere yönelik İngiliz halkında da önyargıların bulunduğuna değinerek, "Yapılan ankette İngilizlerin Polonyalı göçmen ile Nijeryalı göçmene yönelik tutumlarının ne kadar farklı olduğu gözler önüne serildi. Özellikle muhafazakar seçmenin Müslümanlar ve terörle ilgili önyargılarının ne kadar kuvvetli olduğu ortaya çıktı." diye konuştu.

Sunak'ın muhafazakar seçmenin desteğini kaybetmemek için atacağı adımların, Müslüman karşıtı ve ayrımcı olabileceğinin altını çizen Bilir, şöyle devam etti:

"Rishi Sunak'ın politik doğruculuğunun Muhafazakar Parti normları etrafında şekillendiğini de düşünürsek çok umutlu bir tablo görünmüyor. Yani Sunak'ın ürettiği söylemler, politika önerileri ve siyasi hayatında çizdiği profil Protestan İngiliz siyasiden farksız. Dolayısıyla Sunak hükümetinin başta İslamafobi olmak üzere dil, din, ırk ve renk konusunda ayrımcılığa yönelik hiç de iyi sınav vermeyen İngiltere'de bir şeyleri iyiye götüreceği beklentisi çok iyimser olur."

Müslüman topluma uygulanan ayrımcılık

Bilir, İngiltere'nin "Prevent" (Önle) adlı aşırılıkla mücadele programının Müslümanlar üzerinde ciddi ayrımcılığa sebebiyet verdiğinin altını çizerek, din, dil, ırk fark etmeksizin uygulanan yasanın Müslümanlar için cadı avı haline dönüştüğünü söyledi.

Programın okullardaki Müslüman çocukları bile hedef aldığını anlatan Bilir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Programın uygulanış biçiminde okullara kadar her yere yetkiler verildi. Bir sınıfta öğrencinin ailesinden veya kendisinden şüphe duyuyorsanız onu bir şekilde polis eşliğinde sorgulayabiliyorsunuz, istihbarat üzerinden ihbarlar yapabiliyorsunuz. 10-11 yaşlarındaki çocuklardan bahsediyoruz, bu onları da kapsıyor. Bir dönem Türkiye'deki ikna odalarına benzer bir yöntem bu. Bu durum İngiltere'deki Müslümanlar tarafından büyük tepkiyle karşılandı."

Bilir ayrıca programla ilgili hazırlanan raporların da İslamofobik isimlerin denetiminden geçtiğini kaydederek, şunları dile getirdi:

"Rishi Sunak, İslamofobi konusunda diğerlerinden çok farklı bir profil değil. Söylemlerinde aşırıcılığı ve terörü doğrudan İslamiyet ile eşleştiriyor. Belirli aralıklarla Prevent ile ilgili değerlendirme raporları yazılıyor. Bunu yazan kişilerin başında zaten İslamofobik isimler yer alıyor ve raporlar bu perspektifle hazırlanıyor. Dolayısıyla bütün bu yasa Müslümanlara indirgenmiş oluyor. Terörle mücadeleyi tamamen buna indirmemiş durumdalar."

Eski Başbakan Liz Truss'ın 20 Ekim'de iktidardaki Muhafazakar Parti liderliğinden istifasının ardından Rishi Sunak 24 Ekim'de partinin yeni lideri ve ülkenin yeni başbakanı olmuştu.

Başbakanlık Konutu 10 Numara'nın yeni sakini Hint asıllı Sunak, ülkenin etnik azınlıktan gelen ilk başbakanı olarak tarihe geçmişti.

Sunak, Truss'dan önce Muhafazakar Partinin liderliğini yapan Boris Johnson'ın 7 Temmuz'da istifasının ardından partide başlayan liderlik yarışında da adaylığını koymuş fakat oylama sonucu Truss karşısında yenilgiye uğramıştı. Sunak o dönemde de düzensiz göçmenlerin Ruanda'ya gönderilmesi planını savunmuş, göreve gelmesi durumunda uygulamanın hayata geçirileceğini belirtmişti.
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.