İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Avrupa Birliği'ni (AB), yıl sonunda geçiş sürecinin sona ermesiyle fiilen başlayacak Brexit sonrası döneme yönelik serbest ticaret anlaşması ihtimalini ortadan kaldırmakla suçladı.
Boris Johnson, Brüksel yaklaşımını köklü bir şekilde değiştirmezse, İngiltere'nin yıl sonunda AB'yle ticaret anlaşması imzalamamaya hazır olduğunu söyledi.
İngiltere ve AB arasında serbest ticaret anlaşması imzalanmaması taraflar arasında 2021'den itibaren Dünya Ticaret Örgütü'nün gümrük tarifelerinin ve genel kurallarının geçerli olması anlamına geliyor.
AB ile İngiltere arasındaki serbest ticaret anlaşması müzakereleri, balıkçılık kotaları ve adil rekabet kuralları gibi konularda kilitlenmiş görünüyor.
İngiltere ne istiyor?
İngiltere Başbakanı Boris Johnson bugünkü açıklamasında, başından beri AB'yle, Kanada'yla yaptığına benzer bir ticaret anlaşmasını imzalamayı hedeflediklerini söyledi.
Johnson, "Brüksel'de yapılan son AB zirvesine bakılırsa 45 yıllık üyelikten sonra birlik ortaklarımız bizimle böyle bir anlaşma yapmak istemiyor" dedi.
AB ile Kanada arasında 2017 yılında büyük ölçüde yürürlüğe giren serbest ticaret anlaşması, iki taraf arasındaki gümrük vergilerinin yüzde 98'inin kaldırılmasını ve serbest dolaşımın kolaylaştırılmasını öngörüyor.
Johnson ise AB'yi yasama faaliyeti gerektiren alanlarda ve balıkçılıkta İngiltere'nin elini kolunu bağlamaya çalışmakla suçladı, "Bu kabul edilemez" dedi.
Merkel: AB de taviz vermeli
AB liderleri ise Perşembe günkü zirvelerinde Boris Johnson'ı, önerilen koşulları kabul etmesi yolunda uyarmış ve müzakerelerin 2-3 hafta daha sürdürülebileceğini ama anlaşma olabilmesi için İngiltere'nin gereken adımları atması gerektiğini söylemişlerdi.
Liderler müzakerelerde ilerleme sağlanamamasından kaygı duyduklarını söyleyerek İngiltere'den pozisyonunu değiştirmesini istemişlerdi.
Gerginliği yumuşatmaya çalışan Almanya Başbakanı Angela Merkel ise AB'nin de ödün vermesi gerektiğini söylemiş ve Johnson'a müzakereleri sürdürme çağrısı yapmıştı.
Merkel, "Bazı alanlarda iyi ilerleme sağladık, bazı alanlarda ise hala epey çalışmamız gerekiyor" dedi ve "Birleşik Krallık'tan ödün vermeye açık olmasını istedik ki bir anlaşmaya varılabilsin. Bu elbette bizim de ödünler vermemiz gerekeceği anlamına geliyor" demişti.
