Ünal abimiz bugünkü rakipsiz kurultayda başkan ilan edilince bakınız nasıl tüm sorunlar patır patır çözülecek!?. Biraz sabırlı olun! Ünal abi bu işi bilir! KKTC'yi UBP kurmuştu bu gidişle galiba sonunu da onlar getirecek!
(Mete Hatay)
Hade orada monarşi vardı diyelim. Saltanat aile bireylerine ölüm veya olağanüstü bir nedenden geçebilirdi ancak! Kraliçe oldu, ölümüne orada oturdu.
Bizde de adı demokrasi olan yönetim biçimi var deniyor. Ama hiçbiri oturduğu koltuğu devretme niyetinde değil. Al belediye başkanlarını, ya da milletvekillerini! 20-25 yılını buralarda doldurup, bir o kadar süre de daha niyetleri var. Ve ilk seçimde yine adaylar. Ha monarşi ha demokrasi, ne fark etti ki! Bir versiyonunu da burada yaşıyoruz.
(Okan Dağlı)
2003 dönemi DP'den şimdiki partisine geçerken, bonservis ücreti olarak seçim yasaklarında, kardeşi adına lebi derya arazi almıştı.
HAVADİS gazetesinde çalıştığım dönemde bu olayı belgeleriyle ve hatta mahkeme tutanaklarıyla da yayımlamıştık
Sonrasında jet meselesiyle gündeme geldi. HALKIN PARTİSİ'nin ısrarlı duruşu sonucunda da bakanlıktan alınmıştı
Sorsanız şimdi 'dürüstlük' timsali ilan edecek kendi kendini..
Çok adaylı seçimde 5. gelip, şimdi tek adaylı seçimde başkan olan zat, sağa sola da sataşıyor. Bak bak
Şimdi da 'ricalarla' parti başkanı. Bu durumları kabullenmek mide ister, tabii varsa..
Yapılanlara karşı duruş ister, omurga ister, tabii varsa
Çok sürmez bu saltanat.
Keyfini sürün, ilk seçimin ilk sandığına kadar
(Aral Moral)
Ne zaman anlayacağız: Galiba, anlıyoruz da, anlamamazlığa yatıyoruz. AB, BM, ABD ve Kıbrısla ilgilenen bütün devletler, Kıbrısta Federal bir çözümden yana. En yetkili ağızlardan bunu vurguluyorlar. BM kararlarına uygun çözümü, güven artırıcı önlemler ve Maraşın açılmasını destekliyorlar.
Son günlerde Kıbrısı Ziyaret eden ve Cumhurbaşkanı Anastasiades ile görüşen, Avrupa Parlamentosu Başkanı, Roberta Metsola da, gayet açık ve net belirtti.
Bizim liderler, hala daha, federal çözüm için iki devletli formülden yana.
Kimsenin kabul etmediğini, etmeyeceğini, çünkü "kötü örnek oluşturacağını" düşündüklerini bildiği halde .
Bayan Metsola, keşke Kuzey Kıbrıs’a da geçse ve başkanımız, siyasi liderlerimizle görüşseydi.
Hatırlayacaksınız, eskiden hangi yetkili, Kıbrıs’ta temaslar yapmaya geldiğinde, mutlaka rahmetlik liderimiz Denktaş’ı da ziyaret eder, onu da dinlerlerdi.
O zamanlar, 1977-79 da zirve görüşmesinde, (Makarios-Denktaş, Kipriyanu-Denktaş) BM temsilcisi , Genel Sekreter, Kurt Waldheim huzurunda varılan , federal çözüm söz konusu idi.. Ve çözüm şekli de net olarak duyurulmuştu. "İki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı Federasyon."
Şimdi tutturduk, o anlaşma geçersizdir, biz artık devlet kurduk, "İKİ DEVLETLİ FEDERASYON İSTERİZ, BAŞKASINI KABUL ETMEYİZ.." Bu da ne anlama geliyor ? Siz söyleyiniz.
(Özcan Özcanhan)
Sosyal Medyanın Sesi
