banner913
banner932
banner1012

Sosyal Medyanın Sesi

banner1020

banner974
Sosyal Medyanın Sesi

banner971
Sayın Koral Çağman istifa ettiğini duyurduğu açıklamasında, bana göre ve benim anladığım kadarıyla, satır aralarında bazı mesajlar vermiştir diye düşünmekteyim.
Örnek verecek olursam, Çağman açıklamasında “Temiz geçmişime herhangi bir leke sürmeden, alnım açık bir şekilde bakanlık görevime veda ediyorum” şeklinde bir cümle kurmuştur.
Yine açıklamasının devamında “siyaset içerisinde şahsi ahlak unsurunun gerekli olmakla birlikte yeterli olmadığını da tecrübe edindim” demiştir.
Sayın Koral Çağman’ın bu istifasıyla beraber topluma ve kendisine oy verenlere bir açıklama yapma zorunluluğu vardır.
Kendisi, kendi geçmişine leke sürmediğini söylerken, karşılaştığı usulsüz ve/veya yasadışı durumlar olup olmadığını şahsen merak etmekteyim.
Sizi kirletmek isteyenler mi vardı?
Buna ilaveten, siyasette şahsi ahlakın yeterli olmadığını söylemesiyle, aynı şekilde ahlaksızca bazı durumlarla karşılaştığını mı ima etmektedir?
Sadece istifa ediyorum deyip gitmek yetmez.
Artık ülkece öyle bir aşamadayız ki, bu ülkede ne olduysa, ne bittiyse, ne yapılmak isteniyorsa hepimizin bilmeye hakkı vardır ve tam da bu noktada Sayın Çağman’a büyük görev düşmektedir.
Bu ülkeyi, bu ülke insanını seviyorsanız, tek tek her şeyi açıklamak boynunuzun borcudur. Ne olduysa bilmeliyiz. Bileceğiz, ki bu kavgayı hep beraber verebilelim.
(Aral Moral)
 
Sosyal medyada bunlara bayılırım...
- hastahane odasında kolunda serum bu da geçer yazıp hastalığın ne olduğunu yazmayanlara.
- pazarlayacağı ürünü veya hizmeti bol bol fotoğraflı paylaşıp fiyat ne diyenlere cevap vermeyenlere.
- hakkın rahmetine kavuşmuş kişinin fotoğrafını üzgünüz başımız sağolsun diye paylaşıp adını yazmayanlara.
- 3-5 kişinin bir yerde yer içerken fotoğrafını efsaneler buluştu diye paylaşıp neyin efsanesi olduklarını belirtmeyenlere.
- doğum gününde pasta üfler, başında konfetiler yağarken mutluluk fotoğrafı paylaşıp yaşını yazmayanlara.
- siyasilere yağcılık yapmak için onların her paylaşımının altına yürü da kim tutar seni deyip nereye yüründüğünü bilmeyenlere.
- başka?..
(Songuç Kürşad)
 
Akşam Surlariçi'nde bir restorana gitmeye kalktım. Dehşete kapıldım. Doğrudur aylardır buraları Pandemi ve kapanmalardan dolayı çok kötü günler geçirdi ama bu tüm kuralları ortadan kaldırma hakkı vermez kimseye. en küçük kafeden tut barlara kadar tecno müzik yarışması yapılıyordu akşam. Akşamki manzaraya baktığımda, yerleşim yerinin yanı mı, cami yanı mı olmasına bakmadan bangır bangır hoparlörlerle ses kirliliği yapan, adeta görmemişin, sonradan zenginlerinin kakafonik balosu vardı surlar içinde. Zavallım kerpiç evler çökecek zannetim. Bu yetmezmiş gibi herkes araba park yeri aramaya çıkmış, östo yüro müzikleri açmış dönüyordu o dar sokaklarda. Şeherin yeni nesil tarafından keşfi beş altı yıl önce olmuştu. İlk gelenler çevreyle esnafla , orada yaşayanlarla birlikte uyum içerisinde hareket ederek gelmişlerdi, çevreye çok önem veriyorlardı. Kültür elçileriydi. Küçük sanat atelyeleriyle, artist cafelerle adeta orada geçmiş ve bugüne bir köprü yaratmışlardı. Şimdilerde ise arsız, kapitalist istekleri doyurmaya gelen çekirge sürüsüne benzer bir saldırıya dönüştü bu geri dönüş. Butik otellerin, cafelerin, restoranların, hatta nitelikli müzik yapan alternatif barların yerine, bangır bangır müzik yapan ve sokakları zabdeden, komşu müesseseye saygı duymayan bir hale dönüştü. Umarım bu Covid sonrası geçici bir hevestir. Dereboyunu durmadan niteliksiz ses kirliliği yapan cash makinesine dönüştüren bu mentalite şu an yıkılmakta olan Surlariçini doldurmuş. Ben djlik de yapan biriyim. Ama müzik belli bir saygı içerisinde yapılması gerekir. Her yer Bodrum ya da Ayanapa olamaz. Her mekan disco olamaz. Her disco da Surlariçine uygun olamaz. Geç kalmadan bir gözden geçirelim yoksa sonrada pişmanlık fayda etmez.. Surlariçi'nin yaşaması oraya gelip kalıcı yaşam kurarak olur. Bu şekilde koskoca kötü bir açık hava discosu olan yere kim gelip yaşayacak ? Her yıkılan ev eksotik bir disco olamaz.
(Mete Hatay)
 
Nerde o Haziran serin geçiyor, üşüdük, donduk, perişan olduk. Gelemedi bu yaz diye bas bas bağıran hadsizler?
Bir bulursam yapacağımı bilirim.
(Cenk Özdağ)
 
SAĞLIK NE DURUMDA? Covid-19 salgının sağlık sisteminin önemini artırdığı halde KKTC'de hiçbir önlem alınamadı. Aşılama için yeterli olamayacaklarını anlayınca özel sektörden destek istediklerine bakmayın; kamusal sağlık sistemi, özel sektör kurumlarından yararlanmayı ısrarla red ediyor. Bu arada insanlarımız konutlarında "ölü bulunmaya" devam ediyor.
(Hasan Erçakıca)
 
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.