Seçimle ilgili tıkanıklık giderilemedi. Yüksek Seçim Kurulu, 20 Haziran’ı seçim günü için uygun buldu. Meclis cevap bile vermedi. Komite var ama karar yok. Hükümet “iktidar biziz, tarihi biz belirleriz” dese de tarihi belirleyecek çoğunluğu yok. Komedi.
Seçim tarihini Meclis belirler; tamam. Belirleyin. Ara seçim içim ihtiyaç duyulan kaynak ortalama 12 milyon TL. Yazık değil mi bu ülkeye. Muhalefetle ile iktidar anlaşamıyor. Tam bir kaos, tam bir komedi. Olaya siyasetçiler açısından baktığınızda haklı olabilirler. Ya ülke?
Türkiye’den 430 milyon TL geldi, nisan ayı maaşları ödendi. Ya Mayıs? Haziran? Ortada ciddi bir mali belirsizlik var. Borçlanmanın sonu gelmiyor. Kamu maliyesi gayya guyusuna döndü. Hükümet kamuda verimlilik ya da reformlara yönelik tek bir adım atmıyor; Türkiye ise buna rağmen kaynak göndermeye devam ediyor. Nereye kadar?
TC/ KKTC arasındaki mali protokol aynı zamanda kaynak aktarımını bir takvime bağlıyor. Az sayıda yasa ve değişiklik içeren takvimde KKTC hükümetinin tek bir adımı yok. Bir olay hariç. Çalışan haklarının budanmasana yönelik bir girişim var İş Yasası ile ilgili. Kolay olmayacak
Ülkenin ciddi anlamda yönetilmeye ihtiyacı var. Bunun için de iradeye. Partiler kurultay hesaplarıyla meşgul, iç hesaplaşmalarla meşgul. Hal böyle olunca, ülke yönetiminde zaafiyet bitmiyor. Vatandaşlar ciddi sorunlarla boğuşuyor. En kötüsü ise işsizlik. Belirsizlik de işsizlik de artıyor.
(Hüseyin Ekmekçi)
SAMİMİ GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİM:
● Kıbrıs meselesi 58 yıl daha sürüncemede kalamaz. Mümkün olan tek çözüm sn. Cumhurbaşkanımızın önerisi olan 2 devletli çözüm modelidir.
● KKTC tanıtılmalı ve sonsuza kadar yasatılmalıdır.
● Her konuda bizlere verdiği destek için anavatanımıza şükranlarımı sunarım. Biz etle tırnak gibiyiz, şer odaklarının 5. kol faaliyetleri bu bu birlikteliği asla bozamaz.
● Bir takım işbirlikçilerin iddiasının aksine, memleketimiz her bakımdan müreffeh bir durumdadır, yediğimiz önümüzde, yemediğimiz arkamızdadır.
● Mevcut iktidara, ben dahil halkın güveni tamdır, mükemmel bir ekip görevdedir ve çatlak sesler asla birlikte ve beraberliğimizi bozamaz.
● Ülkemizde uygulanan nüfus politikalarını samimiyetle destekliyorum.
Astrazeneca aşısının ciddi yan etkileri var dedilerdi da inanmadıydım.
Biraz evvel oldum aşı.
Ben de de böyle ağır bir yan etki yaptı demek, neysa geçecek herhalde.
(Cenk Özdağ)
Sabah sabah telefon çaldı, "bir kuşa araba çarptı, şu anda bende güvende hemen ekmek su verdim" dedi.
- Derin bir nefes aldım ve "bir çocuğa tır çarptığını düşünün... Şimdi çocuk acı içinde yerde yatarken de etraftakilerin koşarak gelip o çocuğun ağzına su ve ekmek tıkadıklarını hayal edin... Doğru geliyor mu bu manzara size?" diye sordum...
- "Yani su ve ekmek vermeyim mi?" dedi...
- "Çok zekisiniz." dedim...
Bu kadar.
(Kemal Basat)
Kasada para yok güya, ama atamalar son sürat...
UBP-DP-YDP azınlık kabinesi üç yeni mevki daha dağıttı:
1) Başbakanlık Dairesi Müdürlüğü’ne Erdinç Akgür
2) Devlet Tiyatroları Müdürlüğü’ne İdris Demirsöz
3) Meclis Özel Kalem Müdürlüğü'ne Mustafa Çaluda atandı.
Ah, bir de paraları olsaydı..
(Sami Özuslu)
Gene Türkçe haberler coşku ile dolu dolu Türk dişişleri başarılarından söz ediyor. Libya konusunda son imzalanan mutabakat çerçevesinde Aralık'ta seçim olması, doğu ve batı arasında dengeli bir ilişkinin geliştirilmesi vardı, mutabakat ayrıca eski antlaşmaları değiştirme ve yeni antlaşma yapma yetkisini de yeni oluşturulan ortak hükümete yasakladı. Bu nedenle Türkiye antlaşmamız geçerli demesi ve buna itiraz edilmiyor diye sunulması anlamsız. Türkiye hükümetinin yaptığı antlaşmaların en zayıf halkası meclis onayı almamış olması, Türkiye gerek yok demeye devam ediyor ama bunun ne olacağını Aralık 2021'den sonra göreceğiz. Ancak son ziyaretin şok gelişmesi TC heyetine açıkça yabancı askerlerin çekilmesine yardımcı olun diye direk söylenmesi, Türkiye üstüne almadı, bize söylemediler dedi, Türkçe haberler de bunu böyle sundu ama yabancı basın bu düzeyde dile getirilmesinin önemine dikkat çekti. Mısır Türkiye görüşmesinde de konunun buraya geleceği belli. Türkiye Mısır ilişkisini de başarı olarak sunuyor ama bu da tam bir hezimet. Müslüman Kardeşlere yaptırımların başlaması ile Mısır masaya oturmayı kabül etti, yani hala hazırda Türkiye geri adım attı.
(Murat Kanatlı)
Sosyal Medyanın Sesi
