Meclis toplanıyor; dağılıyor. Ne yasa yapabiliyor, ne de denetim. Hükümet üyeleri zaten meclise gelmiyor, zaten meclise yasa gönderilmiyor. Bu şartlarda ülkeye fayda sağlanmasını bekliyoruz.
Türkiye ile imzalanan protokolde yer alan eylem planındaki hiçbir madde KKTC tarafından hayata geçirilmedi. Yine imza atıldı, yine icraat yok. Bozuk mali yapı, verimsiz kamu düzeni, desteklenmeyen özel sektör, pahalılık yaratan Kıb- Tek... yapılması gereken o kadar çok şey varken, gündem sadece Kıbrıs sorunu, malzeme hamaset.
Toplumun geniş kesimi aylardır işsiz. Düşünün 15 aydır gözü yolda iş, kulağı hükümette yardım bekleyenler var. 1500 TL için hükümetten medet uman kesimler sürekli hüsrana uğruyor. Hükümetin özel sektöre aktaracak beş TL’si bile yok. Özellikle müzisyenler; tamamen unutuldu.
Bir Zamanlar Kıbrıs dizisi, setini adadan taşıyor. Kıbrıs’ı anlatmak için seçilen mekan Ayvalık. Hiç kimseyi memnun etmeyen, tarihi saptıran, Kıbrıslı Türklerin mücadelesini aşağılayan, liderlerini zavallı gösteren dizi ciddi bir eleştiri konusu. Kaş yapılmak istendi ama göz çıkarıldı. Hepten yayından kaldırılması en iyisi. Eksik olsun...
Kıbrıs sorununda demeç savaşları başladı. Cenevre aslında zeminin ciddi şekilde ortadan kalkması anlamına da geldi. Buna rağmen BM masayı dağıtmadı. Anastasiadis hem Türkiye hem KKTC heyetine ağır ithamlarda bulundu. Toplantının genelini “Osmanlı hayali kuran ve masada küstahlık yapıp alt yönetim kurmak isteyenler” olarak niteledi
Anastasiadis’e diplomatik bir dille cevap verilmedi. Masadaki taleplerin nedeni anlatılmadı. KKTC Cumhurbaşkanı “adayı 1571’de işgal eden Osmanlı’nın torunu olmakla” övündüğünü söyledi. Başbakan geri kalır mı? O da aynı üslupla cevap verdi. Türk- Rum arasında diplomasi gitti, bu adada işbirliği daha da zora girdi
Kıb- Tek Yönetim Kurulu Başkanı 123 kuruşa üretilen elektriğin vatandaşa kilowatt saati 96 kuruştan satıldığını, zammın kaçınılmaz olduğunu söyledi. Normalde Kıb- TEK’in zararına satış yapması nizamnamesine de aykırı. Siyaset zammı tartışırken, Kıb- Tek kurum olarak batağa saplanıyor.
(Hüseyin Ekmekçi)
Kıbrıs'ta zaman 1571'de başlasaydı anlardım!
Madem ki bu fetihçi zihniyete kapıldınız, şimdi birileri de çıkar da takvimi 1569'a çeker, o zaman ne yaparsınız?
Yıkılmaz mı hayalinizdeki sahte cennet!
Akıllı olun, zamanı, tarihi kurcalamayın.
Dünya öküzün boynuzunda dönen tepsi değil. Hala duymadınız mı?!..
(Erkut Şahali)
Randevusuzmuş, büyük yalan! Burhan Nalbantoğlu polikliniğine 13:00'te vardım fakat "İlk 100 kişinin kaydını yaptık yarın tekrar geliniz" denildi. Yarın ilk bilmem kaça girebilirsem ertesi gün aşı olabilecekmişim. Anlayacağınız bu randevu daha meşakatli. Bire bir kendinizi ibraz edin diyor...
(Hare Yakula)
Covid-19'un şifresi aslında çözüldü: “Sağlıklı yaşam!”
Nasıl mı? Genel sağlığı iyi insanlara dokunmuyor Covid! Öylece gelip, geçiyor. "Nezle" kıvamında neredeyse...
Demek ki, sigara içmeyecek, tansiyonumuzu kontrol altında tutacak, dengeli beslenecek, şekerden uzak duracak, spor yapacağız.
Doğal yaşama döneceğiz!
(Cenk Mutluyakalı)
Sosyal Medyanın Sesi
