Bu haftaki "Bir Zamanlar Kıbrıs" dizisinde öğrendiğimiz yeni tarihi gerçekler şunlar:
1-Lefkoşa'nın denizi var. Denktaş bey Lefkoşa'da basına hitap ederken arkada deniz manzarası vardı.
2-Muzaffer Gürkan için de ağlayan Denktaş bey, onun EOKA tarafında öldürüldüğünü söyledi dizide. Bu bölüm biraz sonradan eklenmiş gibi geldi bana. Sırf polemik başlatılsın diye...
3-Dizi gittikçe Marvel filmlerine benzemeye başladı. Keşke ismini Batman Kıbrıs'ta falan gibi bireyle değiştirselerdi. Bereli Batman karakterine bürünürken. Dereli ise Robin olma yolunda. Samson ise Joker rolünde. Denktaş bey Gotham'ın polis komiseri rolünde. Yarasa işaretini havaya yazan var ya. Tabii Rauf bey güvercin kullanıyor. Dr. Küçük ise huysuz Belediye Başkanı...
(Mete Hatay)
Bu küçücük Ülkemizde, olması "NORMALMİŞ" gibi alıştığımız Şeyler!
1- Çevre Kirliliği.
2- Vergi Hırsızlığı.
3- Trafik Kazaları
4- Gençlerimizin Göç etmesi.
5- Uyuşturucu sorunu
6- Liyakat sorunu
7- Kanserden ölmek
8- Torpil Mekanizması.
9- Açlık sınırındaki Asgari Ücret.
10- Fahiş fiyata satılan Kaliteli, kalitesiz ürünler.
11- Birilerinin çok Zengin, çoğunluğun fakir;Devletin Muhtaç olması!
12- Kaynağı belli olmayan Zenginlik.
13- Kendi Vatanımızda Vatan Sevgimizin sorgulanması,aşağılanmak.
14- Türklüğümüzün Soydaşlarımıza,Kıbrıslılığımızın Komşularımıza yetmediğini görmek.
15- Yaşadığın topraklardan daha değersiz olduğunu bilerek yaşamak...
(Eralp Şerifoğlu)
Bu Bir İçki Yasağıdır...
Restoranların kapalı tutulması Pandemi ile alakalı değildir...
Bir yıldan fazladır kapalı olan restoranlar ve eğlence merkezlerinin gece sokağa çıkma yasağı İle restoranların kapanma saatlerini ısrarla geriye çekmemenin sebebi acaba Türkiye paralelinde uygulanan bir politika mi..,
Yani İçkinin yasaklanması gibi...
Bir yıldan fazladır Restorantlar kapalı, buralarda çalışan aşçılar, garsonlar, müzisyenler solistler ve bunlara bağlı bir sürü çalışan işsizliğe mahkum edildi...
Bunlar Devlet eliyle kapatılmış, bu kapatma da hükümet mükellefiyet altında olmasın diye ısrarla açıksınız ancak 8,30 kapatacaksınız diye bir de onlarla ve halkımızla dalga geçiliyor...
1300 kişide 40 taşıyıcı kişiye rastlanırken, 9000 kişide 40 kişi rastlanıyorsa bu felaket tellallığı da niye...
Bütün mesele kapanma süresinin iki saatlik bir süre daha uzatılsa bütün sektör kurtulacak...
İnatla bu yapılmıyorsa bunun pandemiyle alakalı olması mümkün değildir...
Yani açık alanı olan mekanınız da olsa, her masada bir kişi de oturtsanız, her 100 metrekarede 1 kişi oturtsanız da çalışmanız mümkün değildir...
Demek ki mesele pandemi ile alakalı değildir...
Bu kadar insan işsiz ise, çalışamıyorsa ve siz iki saatte takılı kalıyorsanız bu ideolojik bir meseledir başka bir şey değildir...
Aklıma bir zamanlar Tahran’da bir restoranda içecekler arasında gördüğüm bira geldi....
Hiçbir yerde alkol olmadığı İçin dikkatimi çekmişti almak istedim bana alkolsüzdür dediler...
Bence burda da aynisi yapılabilir...
Alkolu yasaklamaksa maksat restoranlarda içki yasak deyin içki şişeleri masanın üzerinde değil altında olsun amma bu insanların ekmek parası İle oynanmasın yeter artık...
Bu yerler ayni zamanda halkımızın da nefes aldığı yerler olduğu unutulmamalı...
(Gürsel Uzun)
Sosyal Medyanın Sesi
