banner913
banner932
banner1012

Sosyal Medyanın Sesi

banner1020

banner974
Sosyal Medyanın Sesi

banner971
 
28 Nisan ÇARŞAMBA; Kıbrıs Tük tarafı masaya tanınma içeren 6 maddelik öneri koydu.
29 Nisan PERŞEMBE; BM Genel Sekreteri Zirvenin başarısızlıkla sonuçlandığını açıkladı.
Özetle,
PERŞEMBE’nin gelişi ÇARŞAMBA’dan belliydi.
(Kemal Burgaç)
Tam bağımsız ve eşit egemen KKTC’ciler....Sn.Tatar gelir gelmez polis ve askerin içişlerine hemen bağlanmasını rica edebilir misiniz? Tabii taleplerinizde samimiyseniz....belki o zaman kimin egemen olduğunu....beeellkii....öğrenirsiniz..
(Cemal Elagöz)
 
 
Kendimi bildim bileli bir belirsizlik, Kıbrıs sorunu öyle görüşmeler böyle...Farkında olmamız gereken tek şey aslında dükkanların bir bir kapanması ve ekmek derdinde olmamız...Özel sektör bitme noktasında son direnişler...Biz memur değiliz haşaa kimsenin işinde parasında da gözümüz yok ama ne görüşmeler ne de maddeler karın doyurmuyor....İstikrara ve birlikte olmaya ihtiyacımız var...Biz kendimizi kurtaramadık ki çocuklarımızın geleceğini kurtaralım Umarım bu kötü günler bizim iyi günlerimiz değildir...
(Berna Altunsoy)
 
 
BM Genel Sekreteri, Kıbrıs gibi küçük ve şu an çözülmemesi herkesin işine gelecek bir mesele için kariyerini çöpe atmaz...
(Levent Kutay)
 
Da şaşan da galın…
Tarihimizde; ne Türkiye, ne de Kıbrıs Türk tarafı bugüne kadar BM Genel Sekreteri’ne “insiyatif al ve Güvenlik Konseyi’nden karar çıkarıp, eşit uluslararası statümüzü garanti altına al” diyemedi…
Ne Denktaş... Ne Talat... Ne Akıncı... Hatta ne de Eroğlu...
Türkiye, “KKTC’Yİ tanımayın” diye Güvenlik Konseyi kararı bulunan BM’ye, Ersin Tatar eli ile böyle bir öneri yaptığında karşısındakilerin “bu ne cüret” diyeceklerini bildiği halde, bizi dünya platformlarında “ne istediğini bilmeyen kuru bir kalabalık” statüsüne hapsetmeyi ve dünyanın gözleri önünde aşağılatmayı göze aldı. "imkansızı talep ederek" Kıbrıslı Türkleri "çaresiz" bırakma ve sonunda "ne yapalım, çözüme yanaşmıyorlar" diyerek "ilhak"ın yolunu açma stratejisidir bu...
(Hasan Kahvecioğlu)
 
Ne oldu?
“KKTC” Birleşmiş Milletler üyesi mi oldu!
Başkan Tatar “KKTC maskeli” komikliğiyle tarihe geçti.
Kıbrıslı Türklerin dünya sahnesindeki görünmezliği ise değişmedi.
Hani o meşhur film repliği gibi oldu:
Peki Zeki Müren de bizi görecek mi?
Yok, görmedi.
Bir Kıbrıslı Türk, yarın, Cenevre’ye gitmek isterse eğer ya Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportuna sahip olmak zorundadır, ya da Türkiye Cumhuriyeti!
Gerçek budur…
Statükonun tescilini isteyerek şimdiki durumu devam ettirmek çabası bir nüfusu açıkta bırakmaktan başka işe yaramaz.
Rica, minnet, talimat bir yaşamdır gerisi!
(Cenk Mutluyakalı)
 
Geçenlerde yazmıştım, 2'nci Dünya Savaşının son günlerinde, Rusya orduları Berlin kapılarına dayandığında, Almanya halkı Alman ordularının Moskova'yı işgal etmek üzere olduğunu zannediyordu. Çünkü, Gobbells kontrolündeki Alman gazeteleri öyle yazıyordu. Bugün Türk basınına göre, Türk heyeti Cenevre'de zafer kazandı haberleri de onun gibi birşey. Hele biraz zaman geçsin, gerçekler gün yüzüne çıksın, yine konuşuruz.
(Ülker Fahri)
 
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.