banner913
banner932
banner1012

Sosyal Medyanın Sesi

banner1020

banner974
Sosyal Medyanın Sesi

banner971
En sevdiğim siyasetçi fotoğrafı. Hiçbir görüş alınmadan, yanlış yere, imar planına aykırı, Lefkoşa’nın yapılaşmasının son bulacağı tasarlanan yere, sanayinin arkasına, ulaşım açısından sıkıntılı vb. vb. bir yere devlet hastanesi yapılıyor. “Napalım yani parayı geri mi yollayalım” diyen çıkacak heralde. Bir taneniz de burası yanlış yer deme cibiliyetiniz yok maalesef. Emin bir yerden duyduğuma göre pandemi hastanesinin yerini de Türkiye’den üst düzey bir yetkili dere yatağının üzerine parmağını koyup “buraya yapalım”demiş. Bizim cibiliyetsizler de hayır diyememiş. O toplantıda olan bir tanesi de çıksın yalanlasın bunu. O pandemi hastanesini bir gün su bassın da daha açık konuşacağız o zaman. Cibiliyetsizler...
(Merter Refikoğlu)
 
 
Utanç verici gelişmeler… Pandemide görev yapan sağlık çalışanlarına, “hastanede çıkan yemekten yemek isterseniz parasını siz ödeyin” dendi. Yıllardır hastanede nöbetçi olanların yemeği, “devletin bakmakla yükümlü olduğu kişiler” kapsamındaydı, neden?
Tek bir doktor, tek bir hemşire için konu, “e şimdi biz ne yiyeceğiz” değil. Hepsi de, “Neden, layığımız bu mu?” diye soruyor.
(Hüseyin Ekmekçi)
 
 
Yok Böyle Cesurluk
Aralık’2018 ayında “Erken erken seçim” deyip, olası Erhürman Hükümeti’ne dıştan destek veren YDP Genel Başkanı Arıklı bugün “Ekim’den önce erken seçim olmaz” diyor.
(Hüseyin Arca)
 
Pandemi başladı başlayalı durmadan, dinlenmeden, gece-gündüz çalıştı hastaneler. Salgının en hızlı olduğu günlerde çalıştı, en zor gecelerde çalıştı. Başka insanların yaşamı için, hastalanma ya da sevdiklerine hastalık bulaştırma riski ile hekimler, hemşireler, laboratuvar çalışanları nöbetlerini tuttular. 7 ay ek mesai almadıkları halde bu durumu konu bile etmediler, görevimizin bir parçasıdır dediler, en ön cephede savaştılar. Birçok insanın birkaç dakika bile katlanamayacağı kıyafetler içinde saatler geçirdiler. Salgınla mücadelede en büyük pay onlarındır. Dünyanın her yerinde sağlık çalışanlarına kuru teşekkür değil ek ödenekler verilirken bu hükümet nöbet tutmak zorunda olan nöbetçi doktor, nöbetçi hemşire, 24 saat temaslı takibinde çalışanlar, ameliyathane nöbetçileri ve pandemi hastanesinde görevli olan herkese “tutmak zorunda olduğunuz nöbetlerde artık size yemek vermiyorum, nöbetten ayrılamazsınız, tutacaksınız, yemek de istiyorsanız ödeyip alacaksınız” dedi. Utanıyorum gerçekten, mesele yemek ücreti meselesinin ötesindedir, böyle bir süreçte en zor ve riskli koşullarda çalışan hekim, hemşire ve diğer sağlık çalışanlarına yapılanı aklım almıyor, yüreğim kabullenmiyor. Yazıklar olsun, gerçekten ne yaptığını bilmeyen, yaptıklarının ne gibi sonuçlar doğurabileceğini kestiremeyen bir hükumetle karşı karşıyayız. Aslında bu halka karşı yapılan bir ayıptır. Bu yapılan devleti, pandemide halkına hizmet eden hekim ve hemşiresine yemek bile vermekten aciz bir duruma düşürmektir. Devleti bu duruma düşürmeye kimsenin hakkı yoktur.
(Sıla Usar İncirli)
 
 
“Siyasi şımarıklık” diyebiliriz ya da “makam körlüğü.
Başkan Tatar, "Dünya Su Günü"ne bahane geçen gün “su” dağıttı!
Anamur’dan gelen suyu “adil bir anlaşma” olursa Kıbrıslı Rumlarla paylaşabileceğini söyledi.
Temmuz 2020 tarihli ölçüme göre adanın güneyinde, göletlerde 266 milyon metreküp su var.
Kuzeyde 3 milyon!
Gelen su da 75 milyon metreküp…
Şimdi sen 75 milyon metreküpün ne kadarını güneye vereceksin acaba?
Üstelik senin ne su planının var ortada, ne su yönetimin!
Kuyularının sayısını dahi bilmiyorsun henüz…
İllaki vereceksen…
Taşınmaz Mal Komisyonu'nda Maraş dışında henüz dokunulmamış 5 bin dosyaya bak, tazminat ver, verebilirsen!
Tümü için 312 milyon 118 bin sterlin kaynağa ihtiyaç var.
Bunu ödesen mülkiyet sorununun % 1.8'ini çözmüş olursun hem!
"Ayrı Devlet" için geriye % 98.2 sorunlu yer kalır!
75 milyon bardak su içsen, zor hazmedilir bu kadar mal, mülk!
(Cenk Mutluyakalı)
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.