Geçtiğimiz hafta Pazartesi günü evinden çıkan ve bir daha dönmeyen Çayırovalı Veysel Coşkun'un, Kaplıca bölgesinde boğularak yaşama veda ettiği ortaya çıktı. 17 Eylül'de kaybolan Veysel Coşkun'a ait ceset, 22 Eylül'de Kaplıca bölgesinde sahile vurmuştu.
Tanınmaz halde bulunan cesette yapılan otopsi ve DNA testlerinin ardından, dün ortaya çıkan sonuç aileyi kahretti. Veysel Coşkun'un intihar ettiğine yönelik iddialar ailesi tarafından şiddetle reddediliyor. Coşkun'un elbiselerini "dürerek" denize girmesi, "yenide giyeceği" intibası yaratıyor. Denizi sevmeyen, denize girmekten hoşlanmayan Veysel Coşkun'un, kayalık bir alanda denize girmesi neredeyse imkansız. Kayalık bir bölgede bulunan kıyafetler, denize girildiği intibası verse de, o alanda denize girmek imkansız, kayalar izin vermiyor. Coşkun'un oradan denize atıldığı ihtimali de ciddi bir olasılık. Haber Kıbrıs'a konuşan Veysel Coşkun'un yakınları, dosyanın "intihar" denilerek kapatılmamasını istedi. Aile, olayın çok yönlü araştırılmasını ve intihar ya da cinayet, tüm ayrıntıların ortaya çıkarılmasını istiyor.
Hafta içerisinde Lefkoşa'ya gelen Veysel Coşkun'un anne ve babasından kan ve tükürük örneği alınmıştı. Polis kontrolünde yapılan otopsiye ek olarak, alınan örnekler de bulunan cesedin DNA'sı ile karşılaştırıldı. Dün öğleden sonra, cesedin Veysel Coşkun'a ait olduğu ortaya çıktı. Veysel Coşkun'a ait ceset, Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi'nde tutuluyor. Cenazenin bugün aile tarafından teslim alınması, öğle veya ikindi namazında Çayırova'da defnedilmesi bekleniyor.
