Gaziler Günü, her yıl 19 Eylül’de Anavatanımız Türkiye’de ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde büyük bir gururla kutlanmaktadır..
Tarih boyunca hür ve bağımsız yaşayan büyük Türk milleti, esarete ve işgale karşı büyük mücadeleler vermiştir. Türk tarihinde “Gazi’lik” ünvanı ilk kez 19 Eylül 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 153 sayılı kararı ile Mustafa Kemal Atatürk’e verilmiştir. 2002 yılında çıkartılan 4768 sayılı yasa ile de Anavatanımız Türkiye’de 19 Eylül günü “Gaziler Günü” olarak kabul edilmiş ve kutlamalara başlanmıştır.
19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşlarının Samsun’a ayak basmasıyla başlayan Türk İstiklal Savaşı, 9 Eylül 1922’de düşmanın Ege’de denize dökülmesiyle sona ermişti.
Türk Kurtuluş Savaşında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde olduğu gibi tarihinde bir çok savaşlara katılan Türk milleti vatanı ve milleti uğruna şehitler ve gaziler verirken bu savaşlarda göstermiş oldukları kahramanlıklar sayesinde de tüm dünyanın hayranlığını kazanmışlar ve de büyük bir onur ve şerefe sahip olmuşlardır. Geriye dönüp baktığımızda büyük Türk Milletinin tarihinin Şehitlik ve Gazilik destanları ile dolu olduğunu ve de her Türk evladının bu onura sahip olmak için vatanı, bayrağı, milli ve dini değerleri için savaşmayı en büyük değer olarak gördüğü çok iyi bilinmektedir.
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuna giden yolda Türk Kurtuluş Savaşı yıllarında verilen mücadelede Türk milletinin canını ve kanını seve seve verdiğini gururla görmekteyiz. Büyük Türk Milleti, 1915-1916 yıllarında Çanakkale’de eşi ve benzeri görülmemiş bir vatan savunmasında bulunmuştur. 1950-1953 yıllarında da dünya barışı için Kore’de, 1974’te Kıbrıs’ta adalet için, barış için, hürriyet için Türk milleti olarak şehitler verildi, gaziler verildi ve hala daha da verilmeye devam edilmektedir.
Geriye dönüp baktığımızda Türk İstiklal Savaşı yıllarında Sakarya Meydan Muharebesi günlerinde Yunanlılar 23 Ağustos 1922 tarihinde taarruza geçmiştir. 22 gün 22 gece süren savaşta Mustafa Kemal Paşa Dünya Askeri Savaş taktiğine yeni bir kavram olan “Satıh Müdafaası” kavramını şu sözleriyle dile getirmiştir. “Hattı Müdafaa Yoktur, Sathı Müdafaa Vardır. O Satıh Bütün Vatandır. Vatanın Her Karış Toprağı Vatandaş Kanı İle Sulanmadıkça Terk Olunamaz” demişti.
Dünya tarihinin en uzun Meydan Muharebesinde Türk Ordusunun taarruzu sonucu Yunan Ordusu 13 Eylül 1921 tarihinde Sakarya Nehrinin doğusunda Eskişehir-Afyon hattına kadar geri çekildi. 23 Ağustos-13 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan ve Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Sakarya Meydan Muharebesi Türk milletinin Savunma durumundan Taarruz Durumuna geçtiği önemli bir savaş olarak tarihe geçmiş ve bu zafer sonrası TBMM tarafından Mustafa Kemal’e “Gazi Ünvanı” verilmiştir.
19 Eylül 1921 tarihinde TBMM’de gerçekleşen görüşmelerde Atatürk, Sakarya Meydan Muharebesinin cereyanı ve Türk milletinin bağımsızlık yolundaki kararlılığı hakkında izahat vermiş, konuşmasının sonunda, Meclis’e, Genel Kurmay Başkanı Fevzi Paşa’ya, tüm subay ve erlere teşekkürlerini sunmuştur..
..Sakarya Zaferinin ardından Karesi Milletvekili Vehbi Bey tarafından verilen “Başkomutan Atatürk’ün beyanatının aslı ile beraber Fransızca tercümesinin derhal bastırılarak bütün dünyaya ilan edilmesine” dair takrir oy birliğiyle kabul edilmiştir. Atatürk’e , “Gazilik Ünvanı ve Mareşallik Rütbesinin Verilmesine” ilişkin olarak; Genel Kurmay Başkanı ve Kozan Milletvekili Fevzi Paşa ile Garp Cephesi Komutanı ve Edirne Milletvekili İsmet Paşa tarafından müştereken, Saruhan Milletvekili İbrahim Süreyya Bey tarafından 62 Milletvekilini temsilen , Erzurum Milletvekili Durak Bey, Aydın Milletvekili Tahsin Bey, Siirt Milletvekili Halil Hulki Efendi tarafından da münferiden olmak üzere toplam beş takrir verilmiştir..
..Müzakeresine geçilen, “Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Mustafa Kemal Paşa hazretlerine Gazilik Ünvanı İta ve Rütbe-i Müşiri (Mareşallık Rütbesi) tevcih olunmuştur. Kanun teklifi oy birliği ile kabul edilerek 19 Eylül 1921 tarihi itibarıyla 153 numaralı kanun olarak yürürlüğe girmiştir. Atatürk, Meclisin iradesiyle kuvvet bulan Ordu sayesinde bu başarının gerçekleştiğini, Meclis tarafından kendisine yapılan taltifin asıl muhatabının Türkiye Büyük Millet Meclisi Ordusu olduğunu belirterek, Ordu ve kendi namına, Meclis’e teşekkür etmiştir..
..Kendisine Gazi ünvanı ve Mareşallik rütbesinin verilmesi üzerine ordu hakkında duyduğu takdir, hayret , minnet ve şükranı ordunun her ferdi ile ülkenin her tarafından duyulacak kadar yüksek sesle söylemeye lüzum gören Atatürk, 20 Eylül 1921’de orduya verdiği beyannamede, Sakarya’da gösterdikleri kahramanlıklardan ötürü komutanlara, subaylara erlere ayrı ayrı teşekkür etmiş ve “.. Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rastlanmamıştır. Her zaferin mayası sendedir. Her zaferin en büyük payı senindir..” sözleriyle Türk askerinin mağlup edilmesi mümkün olmayan niteliğini ortaya koymuştur. Kaynak: https://ataturkansiklopeedisi.gov.tr/bilgi/ataturke-gazilik-unvani-ve-maresallik-rutbesinin-verilmesi/
Netice itibarı ile Sakarya Meydan Muharebesinin kazanılmasından sonra 19 Eylül 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisince Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’e “Mareşal” rütbesi ve “Gazi” ünvanı verilmiştir.
Gaziliğin devlet ve millet nezdindeki en büyük önemi, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Eylül 1921’de TBMM tarafından Gazilik ünvanı tevcih edilmesi üzerine söylediği şu ifadeler yer almaktadır: “Kahraman Türk Ordusu, sizin kahramanlığınızla kazanılan büyük zaferin millet tarafından takdime delalet eden bu unvan ve rütbeye ancak size izafe ederek bütün askerlik hayatımın en büyük iftiharı olarak taşıyacağım..
..Milli Bağımsızlığımızı , vatanın milleti ile bölünmez bütünlüğünü muhafaza etmek maksadıyla vatanımızın her karış toprağına kanlarını akıtan, Türk tarihine altın sayfalar yazdıran Gazilerimizin, can veren şehitlerimizin hatıralarını yüceltmek, onlara olan minnet ve şükran duygularımızı ifade etmek milli görevimizdir. Vatanımızın kurtuluşunda düşmanla amansız mücadele eden Malül veya Gazi olarak hayat veren bu değerli şahıslara sahip çıkmak ve onlara saygılı olmak milletimizin tarihine ve mazisine bağlılığın ifadesidir” demişti.
Netice itibarıyla; vatan uğruna ölümü göze alan kahraman Türk ordusu daha sonraki yıllarda barışı korumak için görev almıştır. 1950-1953 yılları arasında barış için Kore’de savaşmıştır. 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı ile Kıbrıs Türk Halkını Girit misali yok olmaktan kurtarmıştır. Yine kahraman Mehmetçik ; Bosna-Hersek, Somali ve Kosova’ya Barış Gücü olarak BM kararıyla gitmiştir.
Günümüzde bugünlerde; TBMM tarafından Başkomutan ve Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e Gazilik ve Mareşallik rütbelerinin verilişinin 101. Yıl dönümünde; Anavatanımız Türkiye’de, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, Kore’de ; her karış toprağında kanlarını akıtarak şanlı tarihimize altın sayfalar kazandıran Gazilerimizin 19 Eylül Gaziler Gününü kutlamanın gururunu yaşıyoruz.
19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla 19 Eylül 2022 Pazartesi günü Lefkoşa’da Atatürk Anıtı’nda ve Boğaz Şehitliğinde törenler düzenlendi. Lefkoşa Atatürk Anıtında saat 09.00’da gerçekleşen tören protokol sırasına göre çelenklerin anıta sunulmasıyla başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile bayraklar göndere çekildi. Atatürk Anıtında saat 9.00’da gerçekleşen törende yapmış olduğu konuşmada KKTC Cumhurbaşkanı Vekili sayın Zorlu Töre: “19 Eylül 1921’de Mustafa Kemal Atatürk’e ‘Mareşal Rütbesi’ ve ‘Gazilik’ ünvanının verildiği bugünde yine senin huzurundayız.” Dedi.
Sayın Zorlu Töre, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsız bir Türk Devleti olarak, hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’nin bağımsız bir devlet olarak yaşaması Atatürk’ün işaret ettiği en büyük paroladır” diyerek sözlerine devam etti. Atatürk’ün “Cumhuriyet En Büyük Eserimdir” sözünü hatırlatan sayın Töre: “ Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de Kıbrıs Türk halkı için milli bir Cumhuriyettir. Onun için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni korumak hepimizin asli görevidir” dedi.
Diğer yandan törende yapmış olduğu konuşmada Türk Barış Kuvvetleri Gaziler Derneği Genel Başkanı Hacı Işık: Bugün, Mustafa Kemal Atatürk’e “Mareşal Rütbesi” ve “Gazilik” ünvanının verilmesinin 101. Yılını kutladıklarını belirtti. 1974 Barış Harekatı’nda emeği geçen Gazilere, Subaylara ve Mücahitlere saygı ve sevgilerini sunan Işık, hayatını kaybeden şehitlere rahmet, hayatta olan Gazilere ve Mücahitlere de uzun ömürler diledi.
Keza, ayni gün Boğaz Şehitliğinde de yapılan törende çelenkler sunuldu, konuşmalar yapıldı aziz şehitlerimiz saygı ile anıldı.
Sonuç olarak; bu gün bu topraklarda Ay Yıldızlı Bayraklarımız altında özgür ve egemen ve de bağımsız olarak yaşıyorsak, 39 yıllık bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti varsa bunu Mücahit halkımıza, kahraman Mehmetçiklerimize, aziz şehitlerimize ve Gazilerimize borçluyuz, Anavatanımız Türkiye’ye borçluyuz.
Bu vesileyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere vatan toprakları için toprağa düşen aziz şehitlerimizin ve Gazilerimizin manevi huzurlarından saygı ile eğiliyorum, şükranla anıyorum ve hayatta olan Gazilerimizi, KKTC’nin kuruluşuna giden yolda canını ve kanını seve seve veren Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) mensuplarını, Mücahitlerimizi, kahraman Mehmetçiklerimizi saygıyla selamlıyorum.
Ne Mutlu Türküm Diyene …
Okunma 22 Eylül 2022, 12:15
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.