banner913
banner932
banner1012

Yunanistan gibi olmadan çok acil bankacılık sistemi değişmeli …


Ahmet İşcan

Ahmet İşcan

Okunma 25 Ağustos 2015, 15:16

Dünyanın çeşitli ülkelerindeki faiz uygulamalarını  ve  döviz  kurlarının   ülkelerin  ekonomik ve  sosyal  dengelerine  yaptıkları  etkileri   ve  önlemleri araştırırken özellikle çeşitli Avrupa Birliği ülkeleri ile Amerika Birleşik Devletlerinin çeşitli eyaletlerinde birçok örnek uygulamanın oluğunu görebilmekteyiz. Özellikle faiz tavan sınırlaması uygulaması kabul görmüş önemli bir özelliktir. Kredi faiz oranlarına baktığımızda ise ülkelerde tek haneli faiz rakamları ile tüketiciye çeşitli şekillerde krediler verilmektedir.                                                                 Ülkemizdeki duruma gelince önemli aksaklıkları tespit edebiliyoruz. KKTCde faiz belirleme yetkisi Cumhuriyet Meclisindedir. Ancak gelin görün ki 50 kişiden oluşan anlı şanlı meclisimiz bu faiz belirleme yetkisini KKTC Merkez Bankasına devretmiştir. Merkez Bankası da dünyadaki emperyalist düzenin uygulandığı sistem olan faizlerin serbest piyasada belirlenmesi modelini seçmiştir. Bu anomaliyi  yüksek idare mahkemesi  düzelterek   meclisin uhdesinde olan bu yetkinin sınırsız olarak Merkez Bankasına devredilemeyeceği hükmüne varmıştır. Var olan mahkeme kararına rağmen meclisimiz hiçbirşey yapmayarak faizlerin   çift  haneli  rakamlar ile  olabildiğince  insanımızın canını yakmasına adeta göz yummuştur. Bankaların tüketiciye vermiş olduğu kredilerdeki faiz oranlarının denetimsiz bir şekilde kalmasına adeta seyirci kalınmış, borç alacak ilişkilerinde deyim yerindeyse insanların bankalar vasıtası ile zulme uğratılmasına çanak tutulmuştur. Bunun sonucu olarak ta mazbata mağdurlarının çoğalması gerçeği ortaya çıkmıştır. Yüksek faizler yanında tüketicilerin almış olduğu kredilere ek olarak bankaların hizmet karşılığı adı altında çeşitli masrafları(sigorta,dosya) ve diğerleri olmak üzere ek külfetler yaratılarak banka müşterisi adeta iliklerine kadar sömürülmektedir.      Değerli   okurlarım  sakın ola   bu acımasız  davranışlar içerisinde  bulunan   bazı bankaların    önünden bile  geçmeyin .     Çevremde  onlarca  insan  bankaların keyfi uygulamalarından dolayı  inanılmaz  acılar çekmiştir….                                                                         Sorunun bütününü görebilmek için varolan sistemi analiz etmek gerekmektedir.

Sistemi oluşturan parçalar ise

Yasa yapıcı-                           KKTC Meclisi

Uygulayıcı –                           Hükümet  ve Merkez Bankası

Adalet Sistemi yargı            Mahkemeler ve icra kurulu

Finans Sektörü-                     Bankalar

Bu dört anayapı ekseninde konuyu değerlendirdiğimizde meclisimiz gerekli yasal mevzuatı  yapmamış  ve insanımız  acımasız şekilde yüksek faiz altında ezdirilmiştir. Yüksek idare mahkememiz bu konu ile ilgili iptal kararı vermesine rağmen cenaze ortada kalmış ne meclis ne de Merkez Bankası bu cenazeyi kaldıramamışlardır. Mahkemelere  intikal  eden durumlar yıllarca  sürmüş  veya bilinçli sürdürülmüş  yıllar itibari ile faizler katlanarak bankaların alacakları   ödenemez  rakamlarla  şişirilmiştir.Özellikle     dövizin  son  aylar  itibarı  ile   önlenemeyen  yükselişi   karşısında   acil  önlem  almak  kaçınılmaz  olmuştur…Bu  durumun  bu  haliyle    sürmesi  halinde   ne  yazıkki    üzülerek  söylemem  gerekirki    Yunanistan   gibi   topyekün  batmamız   kaçınılmaz  olacaktır..  Ne  bankalar   ayakta  kalabilir   ne  yurttaşlar   nede   devletin  kurumları   ayakta  kalabilir….Bu  üç  ayaklı   bileşenli   yapının   tarafları   ortak  bir   merkezi  noktada    buluşmalı   ve   toplumsal  yaşamın  normale  dönmesi    ve  sürdürülebilmesi  için   Hükümet   iradesini  ortaya  koyarken  bankalarda   döviz  kazançlarından  bir  kısmını  feda  etmelidir…

 

Bu yaşadığımız durum aslında gerçek bir travmadır. Meclis, hükümet ve diğer paydaşlar eli ile yaratılan ortak bir travmadır. Eğer önlem alınmaz ise bu gidişle bu faiz anlayışı  ve   gemiyi  azıya  almış   bu   yüksek  döviz ile binbir emek     ve  büyük  bedeller ödeyerek kurmuş  oluğumuz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nin köküne dinamit koymuş oluyoruz. Sorunu bir bütün ele alarak ve özellikle bu dörtlü mekanizmada  aksayan  ve sorunun parçası olmak konusunda  direnen unsurları   bertaraf edip    ahlaki  vicdani  ve sosyal  açıdan   yeni  bir bakış  açısı  geliştirerek   kangrenleşmiş     mevcut  durumu  süratle düzeltmek için yetkililer daha neyi beklemektedirler? Bu  çerçevede                                           CUMHURİYET    MECLİSİ   OLAĞANÜSTÜ  TOPLANMALI     VE   ORTAK  BİR  KONSENSÜS   SAĞLANARAK   ÖNCE  YURTTAŞLAR   SONRA   BANKALARIN  ÇIKARLARI  GÖZETİLEREK   YASAL  MEVZUAT   SONUÇLANDIRILMALIDIR…

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.