Buluşmaya katılan 7'den 70'e binlerce vatandaş, tel örgülerle korunan şantiye alanına girdi.
Kaynak: Gökçe Günaç-Mehmet Andaç/SÖZCÜ
Çanakkale'nin tek su kaynağı Atikhisar Barajı su toplama havzasında sürdürülen metalik madencilik faaliyetlerine karşı başlatılan su nöbeti, ülkenin dört bir yanından gelen yurttaşlara ev sahipliği yapmaya devam ediyor.
26 Temmuz’da başlayan Su ve Vicdan Nöbeti'nin büyük buluşması bugün gerçekleştiriliyor.
FOTO:SÖZCÜ
Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyon Komitesi'nce düzenlenen buluşmaya, CHP’li vekiller, doğa dostu dernekler, sivil toplum kuruluşları, aktivistler ve yerel, ulusal, uluslararası basın temsilcileri, köşe yazarları, ünlü isimler ve çok sayıda vatandaş katılıyor.
Günlerdir alanda nöbet tutan eylemciler bu sabah büyük buluşma için uyandılar ve saat 12:30 sıralarında şantiyeye doğru yürüyüşe geçtiler.
FOTO:SÖZCÜ
Vatandaşlar, jandarmanın engelleme çabalarına rağmen geri adım atmadılar.
FOTO:SÖZCÜ
Eylemciler ağaçların kesildiği şantiye alanına saat 13:30 sıralarında girdiler.
FOTO:SÖZCÜ
Grubun burada bir basın açıklaması yapması bekleniyor.
FOTO:SÖZCÜ
Eyleme 7’den 70’e binlerce vatandaş katılıyor.
FOTO:SÖZCÜ
KAZ DAĞLARI ANDI DA OKUNDU
Büyük buluşmada çevrecilerin kaleme aldığı “Kaz Dağları Andı” da okundu..
İşte vatandaşların hep bir ağızdan okuduğu o ant;
Ağaçların ayakları yok kaçmaya…
Elleri yok dövüşmeye…
Dilleri yok sövmeye…
O halde…
Kaz dağlarımızı biz savunacağız biz…
Bu dağlarda durursa kalbim bir gün…
Düştüğüm yere gömün…
Yüreğim dağ çiçeklerindedir..
FOTO:SÖZCÜ
KAZ DAĞLARI'NDA NE OLMUŞTU?
Çanakkale’nin Kaz Dağları bölgesinde yer alan Kirazlı köyünde Kanada firması Alamos Gold’un yerli ortağı Doğu Biga Madencilik şirketi tarafından yürütülen altın madeni projesinde, ÇED raporunda 45 bin denmesine rağmen yaklaşık 195 bin ağaç kesildiği ortaya çıkmıştı. Çok sayıda tepki alan olay sonrası bir çok siyasi, ünlü isim ve vatandaşlar Kaz Dağları’nda yapılan katliamın durdurulması çağrısında bulunmuştu. Ayrıca 26 Temmuz’da Çanakkale Belediyesi öncülüğünde maden şantiyesinin yakın bir alanına kamp kurularak ‘Su ve Vicdan’ nöbetlerine başlanmıştı.