Dün tarih itibarıyla 13 Mart tı ama havanın güzelliğinden, birde Mart 9 nun hafta arasına rast gelmesinden olacak vatandaş piknik yerlerini doldurdu, taşırdı!
Tabii ki pikniğini, arkasında pisliğini de bırakarak sonlandırdı!
Yiyecek artıkları, pet , cam şişeler, paketler, kağıtlar, kağıt tabaklar, bardaklar, akla hayale gelmeyen artıklar!
Bu nasıl bir yaklaşımdır? Söz temizlikten açıldı mı yere göğe sığmaz, sığdırılmayız ama iş icraata geldi mi, pislikten yanına yanaşılmaz oluruz!
Çalışkanlık konusunda da öyle!
Büyük önder Atatürk ün nutkunda yer verdiği gibi “Türk milleti çalışkandır” ifadesi ile kabaran göğüsler iş icraata geldi mi, tarlaya kadını gönderir kahve köşelerinde kağıt oynarız! Birçoğumuz ise para kazanmanın kolay yollarına saparız!
Sözü temizliğimizden açmıştık!
Defalarca yazdık, uyardık, yapmayın, etmeyin diye adeta yalvardık!
Hiçbiri beş para etmedi!
Dün akşamüzeri tesadüfen, iki piknik yerinin hazin ve ağlanacak görüntüsüne şahit oldum!
Yazıklar olsun!
Hiç insan oturduğu yerlere pisler mi? Her yer pislik içindeydi.
Vatandaşlarımızın tümünün günahını almayayım, aralarında çöplerini, bıraktığı atıklarını poşetlere doldurup çöp bidonlarına atanlar da vardı ama bunu yapmayan pis insanların yarattığı zarar ve bıraktığı görüntü yeter de artar boyuttaydı!
Böylesi günlerde ilgili belediye ve devlet birimlerinin acımazsız cezalar keserek yapılanlara müdahale etmeye başlaması acaba caydırıcılık açısından etki yapabilir mi, diye yüksek sesle düşünmeye çalışıyorum!
Temizlik imandanmış, temizlik Türklüğün şanındanmış!
Bu nasıl iman, bu nasıl Türklük şanı?
Yoksa temizlik, huydan mı, umursamazlıktan mı ve de saygısızlıktan mı?
Öyle ise Ziya Paşanın ifade ettiği şekli ile ”nush ile uslanmayanı etmeli tektir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir” değişinden yola çıkarak, polisiye önlemlerle ve caydırıcı reçetelerle bu pis görüntünün sonlanması için müdahale kaçınılmazdır diye düşünüyorum!
