Trafik kontrolleri ve kazalar

            Gün geçmiyor ki, yerel gazetelerimizde trafik kazalarından, facialardan bahsedilmesin. Bu nedenle can ve mal kaybı yönünden trafik kazalarının son yıllarda maalesef rekor düzeylere çıktığını görmekteyiz. Hatta trafik cephesinin çöktüğünü söyleyenlerin sayısı az değildir! Nitekim 2019 yılında Haziran ayı başı itibariyle 9 ölümlü kazada 12 kişi yaşamını yitirmiştir.

            Şehirler arası trafik kazaları her gün biraz daha süratle tehlike sınırını aşıp rekor seviyelere tırmanırken yerleşim bölgelerimizde özellikle büyük şehirlerimizdeki artan trafik aksaklıklarında hem zaman hem iş kaybına sahip olmakta hem de buralarda yaşayanlara sinirlerini her geçen gün hızla yıpratmaktadır. Yalnız Lefkoşada’ ki trafik düzensizliği halkımızı tedirgin ve hasta eden en büyük trafik ızdırabıdır. Büyük şehirlerde trafik insanları hasta etmektedir. Trafiğin sebep olduğu hastalıkları şöyle sıralayabiliriz; çeşitli ruhsal hastalıkların yanı sıra baş, boyun ve sırt ağrıları, migren, yüksek tansiyon, diyabet,  kan şekerinin yükselmesi, sinir bozuklukları, mide ve bağırsak ülseri ve bunların kanamaları, sebepsiz gibi görünen halsizlik, bitkinlik ve yorgunluk halleri, stresin yol açtığı damar sertliği, sonradan gelişen kalp hastalıkları, beyin kanamaları ile felçler ve öteki ruhsal nedenleriyle insanlarda oluşan bozuklukla, hatta bazı kanser türleri hep trafiğin yol açtığı hastalıklar arasında yer alır.

            Bütün bu acı sonuçları doğuran can ve mal kaybına neden olan olayların temelinde disiplinsizliğin yattığı görülür. 1974 yılından sonra kabul edilen demokrasi anlayışının oy kaygısı ile kısa sürede partizanlığa dönüşmeye başlaması ile himayetliğin arttığı bu kötü halin maalesef halen devam etmesi nedeniyle ciddi etkin ve sürekli bir kontrolün de mevcut olmadığı görülmektedir. Yetkililer bunun nedeninin her yıl artan nüfusumuzla birlikte araçların çoğalmış olmasına, yolların kifayetsizliğine, sürücülerin ve yayaların dikkatsizliğine bağlarlar. Hiç şüphesiz bunların tesirleri inkar edilemez ama bize asıl sebep Allah’ın verdiği canı Allah’tan başka kimsenin alamayacağını bilmiyoruz ve bunu düşünemeyecek kadar Allah’tan uzaklaşan bir zümrenin kanunlardan da korkmayışından cezaların kendilerine hafif gelişinde aramak gerektiğine inanıyoruz.

            Bu da gösteriyor ki her çeşit araç trafik kurallarına uymadıkça ve kusurlu hızlarda kesinlikle ağır bir şekilde cezalandırılacağına inanmadıkça kazalar maalesef artan bir hızla devam edecektir. Ölümle sonuçlanan kazalarda kazayı yapan sürücünün ömür boyu ehliyetini alma hakkı yasa ile duyurulmadığı müddetçe ne kazalar durur ne de sayısı düşer…