banner913
banner932
banner1012

TARİKAT, TİCARET, SİYASET ÜÇGENİNDE ATATÜRK E HAKARET KOROSU…


Ahmet İşcan

Ahmet İşcan

Okunma 11 Mayıs 2017, 10:24

Türkiye  Cumhuriyeti nin  kurucusu ve   mazlum  milletlerin  yol  göstericisi  Atatürk'e dil uzatmak  sözüm ona  tarihçi  adı  altında , gerçek  tarih  katillerinin  kendilerini  kanıtlama  alanına  dönüştürülmüş  durumdadır.

Bu utanmaz  ve  arlanmaz yaratıklara, ANADOLU  DEYİMİ  İLE  EKMEKLERİ  DİZLERİNDE  olan  kanımca sokak soytarılarına  söyleyecek  mutlak  sözümüz  vardır.

Bunun  yanında  her şeyini  CUMHURİYET  KAZANIMLARINDAN elde  etmiş  vefasız  ve   vicdansızlara ve tüm  bu  yaşananları  ses  çıkarmadan izleyen gafillere  bazı  şeyleri  hatırlatmak  istiyorum.

Öncelikle  Türkiye Cumhuriyeti nin  içine  düşürüldüğü   gerek  içte  gerekse dışta, ateş  çemberinin  nasıl  hepimizi  sarmalına  aldığını  ve  bunun  müsebbiblerinden  öncelikle  hesap  sormalarını   beklemekteyiz.  Düşürüldüğümüz ateş  çemberindeki   olayları

SIRASIYLA   ÖZETLEMEK  GEREKİRSE:

1. Sorunlu  başkanını  seçen ABD ve  despot Rusya, yıkıcı terör örgütü PKK'nın Suriye ayağını , diğer  terör  örgütü IŞİD'e karşı kara gücü olarak kullanmaya  devam  ederek  bizlere  hasmane  tutumunda  devam  ediyordur.

2.  Yabancı  güçlerin  taşeron  örgütü IŞİD'ın Suriye'de alan bulabilmesinin yegane sebebi, Suriye merkezi hükümetinin zayıflatılmış olmasıdır.

3.Zamanında   kardeşim  ESAD  olarak dillere  dolanan  ülke  olan Suriye'nin fiilen parçalanmasından   Türkiye  Cumhuriyeti büyük zararlar  görmeye  devam  etmektedir.

 Bu yukarıda  belirtilenler sayesinde hem  IŞİD , palazlandı hem bölücü terör örgütü, IŞİD'le mücadele bahanesiyle dünyadan destek almaya başladı. Her iki  hain örgüt de   hala Türkiye  Cumhuriyeti nin  can düşmanı  olmayı  sürdürmektedirler. 

4. Kardeşim ESAD Suriyesi, bir demokrasi değil ve  despot  devlet başkanı Esad da  asla demokrat   bir  kişilik değildir

. Küresel kuklacılar, Suriye'ye demokrasi getireceğiz kisvesi altında, bölgeyi yeniden  dizayn etmeye giriştiler. 

5.  Üzülerek  söylemek  gerekir ki Türkiye  Cumhuriyeti ni yönetenler, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti tarihini  yeterince bilmedikleri ve bilenleri de farklı  gerekçelerle  tasfiye ettikleri için,   bu  bilinmezlik  içerisinde maalesef  operasyona destek verdiler. 

6. Tüm bu gerekçeler  neticesinde  neler oldu? 

a) Suriye'ye demokrasi asla   getirilemedi. 
b) Suriye parçalanmaya  devam  edildi. 
c) Türkiye'ye  yaklaşık 4 milyon  büyük  bölümü sorunlu Suriyeli sığınmacı geldi. Yıllardır  Türkiye de  kurulu kamu düzeni alt üst oldu.

 Türkiye  Cumhuriyeti   kendi  öz  evlatlarına  ayırması  gereken devasa kaynakları  vatanını  terk edenlere harcayarak bu sosyal felaketle baş  başa  bırakılmıştır .
 7. Milliyetçilik de, vatanseverlik de hamasetle, boş sözle, sloganla olmaz. Sorunlar, doğru teşhis konulmazsa çözülmez. 

8. Ülkemiz bu kadar ağır saldırı altında iken, Milleti parçalara ayırmak sadece vatanın bütünlüğünü daha da büyük tehlikeye atar. 

9.  Yıllardır ülkede  cirit  atarak   palazlanan Tarikatlar  yaşamın her  alanında   ticarete   egemen  oldular. Ticaretteki  bu  egemenlik   ve  haksız  kazançlar  neticesinde  TÜRKİYE  siyasetini de  DİZAYN  etme  cüretliğini  gösterebilme  durumuna  getirilmişlerdir.

Kara  para aklama   ve ulusalcı  iş  çevrelerini  batırarak  sindirme  seanslarına  yıllardır  hiç  ara  vermeyen  bu  TROLLER  maalesef  TÜRKİYE Cumhuriyeti nin  içine  düşürülmüş  olduğu  hazin  tabloyu  görme  yerine kurdukları  egemenliklerini  acımasızca  sürdürebilmek  için  CUMHURİYET değerleri   ve  kurucu  önder  ATATÜRK e saldırmayı  görev  adettiler .

10.   İşte  hepimiz bu yüzden; "Atatürk, Türk Milleti'nin ortak milli değeridir" cümlesini daha da yüksek sesle söylemek  zorundayız. 

11.  İşte bu yüzden; Türkiye Cumhuriyetini, vatanı ve milletiyle bölünmez bir bütün olarak korumanın   ve  ileriye  taşımanın yolunun, Cumhuriyetin ilk  günlerdeki kuruluş felsefesini yeniden hayata geçirmek, yurtta barış dünyada barış ilkesinin anlamını kavramak olduğunu her  yurttaşın  ve  bizler   gibi  eli  kalem  tutanların anlatmaktan   başka  alternatifimizin   olmadığını  bile  bilmemiz  gerekmektedir.

Sonuç   itibarı   ile  Türkiye  Cumhuriyeti nin, içinde bulunduğu  bu sorunlar yumağına düşürülmesinin tüm  suçunu  ve  günahını  üst akıllara havale etmek yerine, her  TÜRK   insanının , niye alt akıl olmaya razı olduğunu sorgulaması gerekmektedir.

 ÇÜNKÜ:
Yaygın   kanaat   odur ki  , Türkiye'nin birikimi ve Türk Milleti'nin sağ duyusu tüm sorunları aşmaya yetecektir   olgunluktadır.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.