banner913
banner932
banner1012

Lute, liderlerin yeniden başlama konusunda ikna olmadı

banner1020

Lute’un Kıbrıs’ta liderlerle yaptığı görüşmelerde, müzakere sürecinin yeniden başlamasına ilişkin BM Genel Sekreteri’nin ortaya koyduğu koşulların yerine getirildiği sonucuna varmadığı ifade edildi

banner974
Lute, liderlerin yeniden başlama konusunda ikna olmadı

banner971

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile Eylül sonunda ortak bir üçlü görüşme gerçekleştirilebileceği iddia edildi.

Kathimerini gazetesi “Eylül Sonunda Üçlü Görüşme- Lute İkna Olmadığından Ötürü, Açıklığa Kavuşturma ve GYÖ’ler Konusunda Shuttle Diplomacy” başlıklı haberinde, Lute’un Kıbrıs’ta liderlerle yaptığı görüşmelerde, müzakere sürecinin yeniden başlamasına ilişkin BM Genel Sekreteri’nin ortaya koyduğu koşulların yerine getirildiği sonucuna varmadığını yazdı. 
Yapılan görüşmelerin içeriği konusunda BM tarafından sızan bilgilerin az olduğunu kaydeden gazeteye göre, Lute, açık bir şekilde Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e, dinlediği şeylerin, BM Genel Sekreteri’ne 2 tarafın sürece başlamaya hazır oldukları görüşünü iletmesine izin vermediğini söyledi. Gazete, Lute’un benzer bir şeyi Cumhurbaşkanı Akıncı’ya da söylediğini öne sürdü.
Anastasiadis-Lute görüşmesinin büyük bir kısmının Crans Montana’da ne olduğu konusuna harcandığını yazan gazete, Lute’un Anastasiadis’e BM Genel Sekreteri’nin de orada olduğunu ve ne olduğunu bildiğini anımsattığına işaret etti. Gazete, Lute’un BM Genel Sekreteri’ni tatil dönüşünde bu hafta bilgilendirmesinin beklendiğine işaret etti.
Gazete, en olası senaryonun, tarafların yanıtlarının Guterres’in isteklerine yanıt verip vermediğinin ortaya çıkması için mekik diplomasisi (shuttle diplomacy) yapılması olduğunu yazdı.
BM Genel Kurulu çerçevesinde birçok ikili görüşme yapılmasının beklendiğine de işaret eden gazete, sürecin başlaması için arzu ettiği taahhütleri alması için BM Genel Sekreteri Guterres’in, Cumhurbaşkanı Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis ile Eylül ayı sonunda ortak bir üçlü görüşme daha yapılmasına ilişkin artan olasılıklar bulunduğundan söz etti.
Gazete, her halükarda, düşünme ve toparlanma döneminin devam etmesinin artık hiçbir şekilde alternatif seçenek olarak var olmadığına dair mesajların net olduğunu da ifade etti.
Bu arada gazete, Anastasiadis-Lute görüşmesinin tutanaklarının, Anastasiadis’in geçtiğimiz Pazartesi günü parti başkanlarıyla gerçekleştirdiği görüşmede okunduğunu ve Lute’un Anastasiadis’le görüşmesinde, kendisine Kıbrıs sorununun çözümü konusunda iki kesimli iki toplumlu federasyon çözümünde ısrarcı olup olmadığını veya başka bir şey daha mı gördüğü yönünde sorular yönelttiği kaydedildi.
Gazete “Sürpriz olan, tam bir yıldır en az bin kişiye  Kıbrıs Helenizmi’nin çıkarları için kadife ayrılığın tercih edilebilir olduğuna dair görüşünü ‘gizlice’ açıklayan Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, bu hususta hiçbir şey söylememesidir” yorumunda bulundu.
Gazete, Ankara’dan gelen mesajların açık olmadığını, ancak bunların olumsuz olmadığına da yer verdi.
“GÜVENLİK KONSEYİ, BM VE ABD’DEN ÇÖZÜM İÇİN BUNALTICI ÇERÇEVE”
Gazete, “Güvenlik Konseyi, BM ve ABD’den Çözüm İçin Bunaltıcı Çerçeve” başlıklı bir başka haberinde, “Washington’un BM’nin temel finansörü olarak artık ilk söze sahip olması” gerektiği yorumunda bulundu. Geniş bölgede oynanan jeostratejik kumar yüzünden, Kıbrıs sorunundaki çözüm süreci etrafında, ABD, BM Güvenlik Konseyi ve BM ekseninde, bunaltıcı bir çerçeve meydana getirilmekte olduğu kaydedildi.
BM Güvenlik Konseyi’nin, ABD’nin baskısı altında, Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nün görev süresinin uzatılmasına ilişkin kararın benimsenmesi süreci sırasında, Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak bunaltıcı bir çerçeve meydana getirdiğini kaydeden gazete, BM Genel Sekreteri Guterres’in iyi niyet misyonu ve Lute’un temasları konusunda 15 Ekim’de rapor sunması gerektiğini haber verdi.
Bunun akabinde ise 10 Ocak’a kadar UNFICYP raporu bulunduğunu ve bunda Güven Yaratıcı Önlemlerle (GYÖ) ilgili bilgilendirme istendiğini ifade eden gazete, bunun ise BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar’ın GYÖ’lerle ilgili temaslara başlanmasının beklenmesi anlamına geldiğini yazdı.
Gazete, 15 Ekim’deki raporun her iki taraf, özellikle de Rum kesimi için “Demokles’in Kılıcını” teşkil ettiği yorumunda da bulundu.
“TÜRKİYE’DEN YENİ SÜREÇLE İLGİLİ ŞARTLAR” İDDİASI

Fileleftheros gazetesi ise “Türkiye Kendi Şartlarıyla Var- Müzakerelerle İlgili Olarak Zaman Takvimleri ve Alternatif Senaryoların Ele Alınmasını İstiyor” başlıklı manşet haberinde, Ankara’nın Kıbrıs sorunundaki müzakerelerin başlamasına rıza göstermek için, en azından ortaya koyduğu iki şartın yerine getirilmesini beklediğini iddia etti.
Bu şartların, geçtiğimiz hafta Ankara’da Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya gelen BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs sorunu için görevlendirdiği geçici özel danışmanı Jane Holl Lute tarafından da kayda geçirildiğinin görüldüğünü kaydeden gazete, bu şartları kısaca şöyle sıraladı.
“Birincisi, başlayacak olacak müzakerelerin sona erişine ilişkin zaman takvimi belirlenmesi, ikincisi de, müzakereler gündemine, Ankara’nın anlaşmaya varılmasına ilişkin alternatif senaryolar olarak gösterdiği başka konuların da dahil edilmesi.”
Ankara’nın Crans Montana’daki beşli konferansın çökmesinin ardından, tartışmaların aynı temelde devam edemeyeceğini düşündüğüne işaret eden gazete, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Kuzey Kıbrıs’a gerçekleştirdiği son ziyaretlerde, iki devlet çözümü veya konfederasyon konusunu ortaya koyduğunu ileri sürdü.
“Türkiye’nin iki senaryoyu da birden içeren bir görüş ortaya koyduğuna dair bilgiler olduğunu” yazan gazete “bir diğer ifadeyle, konfederasyonla ilgili anlaşma ve bunun başarısız olması halinde de iki devlete doğru ilerlenmesi” ifadelerini kullandı.
Gazete, Lute’un ağız yoklama çerçevesinde Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e çözüm temeliyle ilgili başka düşünceler olup olmadığı sorusunu sorduğu zaman, Anastasiadis’in buna olumsuz yanıt verdiğini de ifade etti.
Öte yandan Rum kesiminin iki mesele yüzünden düşünceli ve endişeli olduğunu yazan gazete, bunları UNFICYP konusu ve önümüzdeki aylardaki yeni enerji araştırmaları şeklinde sıralayarak, Rum hükümetini meşgul eden şeyin Türkiye’nin tepkisi olduğunu ekledi.
“ERDOĞAN İKİNCİ SONDAJ MAKİNESİNİ GÖNDERİYOR”
Gazete, Türkiye Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ege ve Doğu Akdeniz’deki meydan okuma tonlarını yükselttiği yorumunda bulundu.
Gazete, Erdoğan’ın yeni sistemin ilk 100 günü konusundaki eylem planını açıkladığını ve bunların içerisinde Akdeniz’de sondaj yapması için ikinci bir sondaj gemisi gönderilmesinin bulunduğunu ekledi.
“LUTE VE GUTERRES’İN ŞAKASI YOK”
Politis gazetesi ise “Lute ve Guterres’in Şakası Yok” başlıklı haberinde, BM’nin yeni taktiğinin, Türkiye ile Rum kesimini sorumluluklarıyla karşı karşıya getirdiğini yazdı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs sorunu için görevlendirdiği geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un BM’nin yeni taktiği ve bizzat Guterres’in verdiği direktiflerle Kıbrıs ve Türkiye’deki temaslarını gerçekleştirdiğini yazan gazete, bu yeni taktik ve direktiflerden ne iki taraf, ne de Lefkoşa’daki iyi niyet misyonun tam anlamıyla haberdar olduğunu kaydetti.
Lute’un, muhataplarından net yanıtlar istediğini ve zor sorular ortaya koyduğunu yazan gazete, örneğin Lute’un Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e, iki kesimli iki toplumlu federasyona alternatif çözümler olasılığını incelediğinden bahsedilen haberlerin geçerli olup olmadığını sorduğunu belirtti.
Gazete Anastasiadis’in buna verebileceği tek yanıtın iki kesimli iki toplumlu çözüm parametrelerine bağlılık ve stratejik anlaşma arayışının temeli olarak Guterres çerçevesinin benimsenmesi olduğuna işaret etti.
“Diplomatik kaynakların haftalardır gazeteye, BM Genel Sekreterliğinden gelmekte olan yaklaşımın artık, üzerinde anlaşılan çözüm olsun ya da olmasın, Kıbrıs sorununun Ocak ayından sonra şimdiki statüsünde kalmayacağı şeklinde bir mesaj vermekte olduklarını” ileten gazete, “New York’taki BM liderliğinin, iyi niyet misyonunun aşamalı olarak lokal siyasi durumun bir parçası olduğu düşündüğünden söz ettiğini” aktardı.
 

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.