banner913
banner932
banner1012

Derinya’da yoğun geçişler

banner1020

Derinya Sınır Kapısı’nda yoğun geçişler yaşanıyor. Son üç günde Derinya’dan KKTC’ye 2 bin 280 giriş yapıldı. Bunların bin 359’u Rum vatandaşı, 858’i turist, 663’ü de Kıbrıslı Türk oldu

banner974
Derinya’da yoğun geçişler

banner971

Derinya Sınır Kapısı, yoğun geçişlere sahne oluyor.

Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu, son 3 günde Derinya Sınır Kapısı’ndan KKTC’ye 2 bin 280 giriş yapıldığını, bunların bin 359’unun Rum vatandaşı, 858’inin turist, 663’ünün de Kıbrıslı Türk olduğunu belirtti. 
Hüdaoğlu, Derinya Kapısı’nın öngörüldüğü gibi bir turistik bir aktivite ve ekonomik canlılık için adres olma şansın sahip olduğunun 3 günlük verilerle ortaya çıktığını kaydetti. 
Hüdaoğlu Aplıç Kapısı’ndaki rakamların da Derinya’daki rakamlarla yakın olduğunu, bu kapıların açılmasının toplumların yakınlaşmasının yanında ekonomik olarak da katkı sağlayacağını bunun büyük bir kazanım olduğunu dile getirdi.
Öte yandan Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu, BRT’de yayınlanan “Burası Önemli” isimli programa konuk olarak açıklamalarda bulundu.

Kıbrıs sorunuyla ilgili son 3 yılda yaşananları anlatarak Kıbrıs Türk tarafının gösterdiği iyi niyetli somut adımları örnekleyen Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu, önemli aşamalardan geçilip Kıbrıs Türk tarafının önemli kazanımlar elde ettiğinin altını çizdi. 
Kıbrıs’ta çözüm isteyen tarafın Kıbrıs Türk tarafı olduğunun artık uluslararası camiada tartışmasız bir şekilde kabul gördüğünün, çözümden kimin kaçtığının ortaya çıktığının son 3 görünür hale geldiğinin altını çizen Hüdaoğlu, bunun son BM raporlarına da yansıdığını söyledi.
Crans Montana ve Mont Pelerin zirvelerinin Kıbrıs Türk liderliğinin inisiyatifleri ile ortaya çıktığını ve özellikle Crans Montana’nın tarihsel bir buluşma olduğunu belirten Hüdaoğlu, Crans Montana zirvesi ile birlikte referans anlayışlar ve metinlerin ortaya çıktığını, Guterres Çerçevesi’nin bunlardan biri olduğunu ifade etti. Hüdaoğlu, söz konusu referans anlayışlar ve metinlerin Kıbrıs Türk tarafının önemli kazanımlar elde etmesini sağlayacak potansiyelleri içerisinde barındığını söyledi. BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Türk tarafının durumunu anlayan ifadelerinin gün be gün daha gözlenir hale gelmeye başladığın da kaydeden Hüdaoğlu, Crans Montana zirvesi ile birlikte referans anlayışlar ve metinlere Rum tarafının gösterdiği reaksiyonlardan da bahse konu referansların değerinin anlaşılabileceğini dile getirdi. 
Crans Montana’da elde edilen çerçevenin nasıl inkâr ve ters yüz edilmek istendiği göz önünde bulundurulduğunda ortaya çıkan metnin değerinin daha iyi kavranabileceğini dile getiren Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu, Rum tarafının 30 Haziran tarihli Guterres belgesini 4 Temmuz tarihli olduğu iddia edilen bir iddia ile çarpıtma gayesinin bunu izah ettiğini anımsattı. Hüdaoğlu, söz konusu belgeyle ilgili Kıbrıs Türk tarafının BM ile aynı çizgide olduğunu da hatırlattı.
Son 3 yılın Kıbrıs Türk tarafıyla ilgili bir diğer önemli kazanımının Kıbrıs Rum tarafının her zaman yaptığı gibi manipülasyonla Kıbrıs Türk tarafını çözümsüzlükle ilgili sorumlu koltuğuna oturtamaması olduğuna dikkat çeken Hüdaoğlu “30 Haziran – 4 Temmuz gerginliği bunun somut örneklerinden biridir. 2 devletle ilgili terennümlerin geldiği aşama da bunun tezahürüdür” dedi. 
Rum lider Anastasiadis’e atıfta bulunularak  2 devletli çözüm ifadelendirildiğinde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın ciddi liderliğiyle bunun gerçek niyeti gizleyen bir kötü niyet girişimi olabileceği konusunda kamuoyu ve ilgili tüm tarafları ikaz ettiğini, BM parametrelerinden bu ortamda sapmanın en sonunda gelinen aşamada büyük zararlar verebileceğiyle ilgili sağlam bir duruş sergilediğini dile getiren Hüdaoğlu, “Bugün tablo netleşti ve Sayın Anastasiadis ‘Ben 2 devletli çözüm demedim’ diyor” şeklinde konuştu. 
Şu anda Anastasiadis’in söylemlerinin gevşek federasyona evirildiğini belirten Hüdaoğlu, bunun yeni bir şey olmadığını, Kıbrıs Türk liderliğinin kategorik olarak buna karşı olmadığını kaydetti. 
Aceleci davranılmaması gerektiğini ve yeni argümanda çözüme hizmet edecek iyi niyetli pırıltılar olup olmadığının saptanması gerektiğini kaydeden Hüdaoğlu, gevşek federasyon argümanının ortaya atılmasının ardından siyasi eşitlik oyunu kokularının yükselmeye başladığını ve Cumhurbaşkanı Akıncı’nın siyasi eşitlikle ilgili ikazlarının toplumda ortak bir noktada durulmasını beraberinde getirdiğinin altını çizdi. 
Rumların kavramları manipüle etme yeteneğinin elinden alınmasının Kıbrıs Türk tarafı adına büyük bir kazanım olduğunu dile getirdi. Hüdaoğlu, konuşmasında ayrıca ucu açık olmayan, sonuç odaklı bir sürecin Kıbrıs Türk tarafı açısından öneminin de altını çizerek, bu yaklaşımın da artık BM raporunda ifade edildiğini belirtti.
Kıbrıs sorunun kavranışında ve kavramsal ifadesinde Cumhurbaşkanı Akıncı’nın belirleyiciliğinin son 3 yılın en önemli etkilerinden biri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu, Kıbrıs Türk tarafının berraklaştırdığı kavramların artık karşılık bulup BM Genel Sekreteri raporlarında ve açıklamalarında yer bulmaya başlamasının öneminin altını çizdi.  Hüdaoğlu bunun en somut meyvesinin, Kıbrıs Türk tarafının tek vücut olup birlik olması olduğuna vurgu yaptı.  
Hüdaoğlu, son 3 yılda sergilenen liderlik sayesinde toplumda Kıbrıs sorunuyla ilgili ortak bir dile kavuşulduğunu kaydetti. Son 3 yılda Kıbrıs Türk tarafının çözüm istenci ile ilgili tüm dünyanın artık ikna olduğunu da belirtti. 
Temel toplumsal haklardan ve siyasi eşitlikten taviz verilmeden gerçek anlamda bir çözüm için gerekli her şeyin yapılmasının toplumda Cumhurbaşkanı Akıncı’ya yönelik bir güven oluşturduğunu söyleyen Hüdaoğlu, bu güvenin çeşitli kurumlar tarafından yapılarak açıklanan basında yer alan kamuoyu araştırmalarında da sürekli ortaya çıkmakta olduğunun altını çizdi.
 

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.