Özyiğit, hükümetin temmuz ayı maaşlarına yansıtacağı hayat pahalılığı ödeneği yeterli olmasa da sadece kamu çalışanları ile emeklileri kapsayacağını kaydetti ve özel sektör çalışanlarının da hayat pahalılığı karşısında ekonomik anlamda ezilmelerini önlemek için kararlar alınması gerektiğini belirtti.
Özyiğit yazılı açıklama yaparak ülkedeki ekonomik durum ve ekonomiye ilişkin açıklanan resmi rakamlara yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) tarafından açıklanan Haziran ayı tüketici fiyat endeksindeki yüzde 0.68 artış ile 2017 yılı ilk altı aylık enflasyon rakamının son dokuz yılın en yüksek rakamlarına ulaştığını belirten Özyiğit, 2017 yılı başından itibaren dövizde ve petrolde gözle görülür düşüş yaşanmış olmasına rağmen, DPÖ’nün 'Orta Vadeli Ekonomik Programı’nda' 2017 yılı için öngörülen yıllık Hayat Pahalılığı oranının 2017 yılının ilk altı ayında aşılmasının, programda öngörülen hedeflerin tutturulamayacağının bir işareti olduğu yönündeki görüşünü ifade etti.
2014 yılına kadar yaşanan hayat pahalılığına rağmen, maaş artışı alamayan kamu çalışan ve emeklileri yanında özel sektör çalışanlarının da reel gelirlerinde dramatik düşüşler yaşandığını belirten Özyiğit, çalışan ve emeklilerin zaruri harcamaları dışında tüketim harcamalarını mecburen kıstığını, bunun da hem ekonominin büyümesini engellediğini, hem de birçok esnafın kepenk kapatmasına yol açtığını kaydetti.
"BİREYSEL KREDİ VE BORÇLANMALARDA ARTIŞ"
Bireysel kredi ve kredi kartı borçlarında artma olmasının yanı sıra, bireysel ve kredi kartı borçlarında tahsili gecikmiş alacakların artmasının ekonomik daralmanın en belirgin örneklerinden biri olduğunu kaydeden Özyiğit, bu dönemlerde karşılıksız çıkan çek oranları ile çek yasağına girenlerin sayısında da artış yaşandığını belirtti.
Özyiğit, sadece kamu çalışan ve emeklilerine getirilecek HP oranındaki yüzde 7.68’lik artışın piyasaları rahatlatmayacağını savundu, artışın sadece kamu çalışan ve emeklilerinin yılın ilk altı ayındaki kayıplarını kapatmaya yarayacağını ifade etti.
Özyiğit, asgari ücretle çalışanlara yönelik düzenlemeler yapılması gerektiğini de kaydetti ve asgari ücretlinin yaşadığı sorunların asgari ücrete yapılacak cüzi artışla aşılmasının mümkün olmadığını belirtti.
“AKARYAKIT VE ELEKTRİKTE İNDİRİME GİDİLMELİ”
2017 yılı başında 1 ABD Doları’nın 4 Türk Lirası’na yakın seviyelerde olduğunu, dolar kurunun aylardır 3.5 TL seviyelerinde seyrettiğini, arz fazlalığı nedeniyle de ham petrolün varil fiyatlarında düşüşler yaşandığını ifade eden Özyiğit açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Tıpkı dolar kurundaki düşüş gibi, brent petrolün varil fiyatı da 50 doların altında seyretmektedir. Uzmanların görüşüne göre de kısa vadede petrol fiyatlarında artış beklenmemektedir. Bu nedenle tüketicilerin ekonomik refahlarına bir nebze olsun katkı yapılabilmesi için, Hükümet akaryakıt ve elektrik fiyatlarında indirime gitmelidir."
