Daha çok yaz aylarında tercih edilen havuzların; vajinal mantar, mide, bağırsak ve idrar yolu enfeksiyonlarını artırabildiğini belirten Dr. Sinan Akkurt, özellikle hamilelerin, küçük çocukların, açık yarası, ishali ya da akıntısı bulunan kişilerin havuzdan uzak durması gerektiğini söyledi. 

Öte yandan cilt ya da ağız yoluyla maruz kalınan havuz kimyasallarının da sağlığı tehdit ettiğini söyleyen Dr. Akkurt, kloramin maddesinin göz, burun, cilt ve akciğerlerde tahrişe yol açabildiğini, astım ataklarını tetikleyebildiğini kaydetti. 

Havuzların bulaşıcı hastalıklar açısından risk taşıdığını, küçük ve kalabalık havuzların daha riskli olduğunu ifade eden Akkurt, şöyle konuştu: 

“Açık yaraları bandajlamak, kulak tıkacı ya da bone kullanmak havuzda sağlığı tehdit eden risklerden korunmak için yeterli olmayabilir. Yaz tatilinin zehir olmaması için mutlaka havuz yerine deniz tercih edilmelidir. Özellikle alerjik bünyeye sahip kişilerin, hamilelerin, küçük çocukların, açık yara, akıntı gibi şikayetleri olanların daha fazla risk altında olacakları unutulmamalı. Yüzme sonrası ıslak mayo ile oturulmamalı, 15 dakikadan fazla güneş ışınlarına doğrudan maruz kalınmamalı, kulak tıkacı ve yüzme gözlüğü kullanılmalı, lensle yüzülmemeli ve dış kulak yolu kurulanmalı. Ne kadar önlem alınsa da havuz suyunda mikroplar kolay çoğalabilir ve mikroplar havuz temizliğinde kullanılan klora karşı dayanıklılık kazanarak hayatta kalmayı başarabilir.”