Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Onkoloji Merkezi’nde kemoterapi hizmet verilmeye başlandı.
Girne bölgesindeki büyük açığı kapatan Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi’nde, medikal onkoloji kliniği hayata geçti.
Onkoloji kliniğinin hasta kabul etmeye başlamasına ilişkin açıklamalarda bulunan Başhekim Prof. Dr. Nail Bulakbaşı, kanser hastalarının aynı Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde olduğu gibi Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi’nde de onkoloji hizmetlerinden yararlanabildiklerini bildirdi.
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi ve Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanları Uzm. Dr. Ömer Diker ile Uzm. Dr. Polat Olgun da kanser hastalığının ülkemizdeki yaygınlığı, medikal onkoloji alanında son dönemdeki gelişmeler ve ülkemizde uygulanan tedavilere değindi.
Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi’nde kanser hastaları kemoterapi tedavilerinden Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ndeki gibi ücretsiz yararlanıyor.
KKTC Sağlık Bakanlığı, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi ve Kanser Hastalarına Yardım Derneği arasında 2017 yılında gerçekleştirilen ve sürekliliği devam eden işbirliği uyarınca, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ikamet eden KKTC vatandaşı onkoloji hastalarının, talep etmeleri halinde ve ilaçların KKTC Sağlık Bakanlığı’ndan temin edilmesi suretiyle, kemoterapi tedavilerini Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nden alabildiklerini hatırlatan Başhekim Prof. Dr. Nail Bulakbaşı, hastaların aynı hizmetlerden Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi’nde de yararlanabileceklerini bildirdi.
“Açılışının gerçekleştiği 15 Kasım 2016 tarihinden bu yana uzman hekim kadrosu ve üstün teknolojik altyapısı ile hizmette olan Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi’nde, hizmet verilen branşlara kısa bir süre önce Medikal Onkoloji de dahil edildi.”şeklinde konuşan Başhekim Prof. Dr. Nail Bulakbaşı, hem muayene hem de kemoterapi hizmetleri için hasta kabul edilmeye başlanan klinikten randevu almak isteyenlerin +90 392 444 99 39 numaralı çağrı merkezini aramalarının yeterli olacağını ifade etti.
KOCAİSMAİL;“KANSER HASTALARI, DR. SUAT GÜNSEL GİRNE ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ’NDE DE HERHANGİ BİR ÜCRET ÖDEMEDEN TEDAVİ ALABİLECEK”
Kanser hastalarının medikal onkoloji hizmetlerinden Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi’nde de yararlanabiliyor olmasına ilişkin açıklamalarda bulunan Kanser Hastalarına Yardım Derneği Başkanı Raziye Kocaismail, “Kanser hastaları,Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde olduğu gibi Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi’nde de herhangi bir ücret ödemeden tedavi alabilecekler. Bu büyük bir olanaktır. Ülkemizde ne kadar çok onkoloji merkezi açılırsa o kadar çok kanser hastası daha kaliteli, daha refah hizmetler alacaktır.” dedi.
PROF. BULAKBAŞI; “HEM YDÜ HASTANESİ HEM DE DR. SUAT GÜNSEL GİRNE ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ’NDE KANSER HASTALARININ RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEMELERİ DÜŞÜK DOZ RADYASYON ÖZELLİKLİ CİHAZLARLA GERÇEKLEŞTİRİLİYOR”
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kanser Merkezi çatısı altında yürütülen Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi medikal onkoloji hizmetleri kapsamında, kanser hastalarının poliklinik ve kemoterapi hizmetlerinin yanı sıra her türlü laboratuvar ve radyolojik tetkiklerinin de gerçekleştirilebildiğini ifade eden Prof. Dr. Nail Bulakbaşı, “Radyolojik tetkikler her iki hastanede de düşük doz radyasyon özellikli cihazlarla gerçekleştiriliyor. Radyasyon onkolojisi ve nükleer tıp alanındaki tetkik ve tedaviler için iseYakın Doğu Üniversitesi Hastanesi tarafından destek sağlanıyor.” dedi.
Kanser hastaları için kendilerini özel hissedecekleri ortamlarda tedavi almanın, morallerini yüksek tutmaları açısından önem arzettiğini belirten Raziye Kocaismail, Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi’nin sahip olduğu muhteşem manzara eşliğinde alınacak tedavinin hastalar için inanılmaz bir olanak ve moral kaynağı olacağını söyledi.
Raziye Kocaismail konuşmasına şöyle devam etti:
“Girne’de ve Girne Bölgesi dışında kendini özel hissetmek isteyen, böyle bir mekanda tedavi almak isteyen birçok hastamız olduğunu düşünüyorum. Bir kanser hastası olarak yıllar önce İngiltere’de Thames nehrini izleyerek tedavi alırken, kanser tedavisi almakta olduğumu unuttuğumu hatırlıyorum. Alt katlarda, kapalı veya kalabalık odalarda tedavi alan kişilerin ise bulundukları ortamda izleyecek bir şey bulamadıkları için sıkıldıklarını, tedavinin yükünü üzerlerinde hissederek oradan çıktıklarını hatırlıyorum.”
Raziye Kocaismail sözlerinin sonunda, bugüne kadar ülkemizin onkolog ihtiyacının karşılanmasını sağlayan, Kanser Merkezi’ni hayata geçirerek kanser hastalarının evlerinde tedavi olmasına olanak sağlayan Dr. Suat Günsel’e her bir kanser hastası adına teşekkür etti.
Raziye Kocaismail
UZM. DR. ÖMER DİKER; “BUGÜN KIBRIS’TA, MEDİKAL ONKOLOJİ ALANINDA LİTERATÜRE GİREN HER TÜRLÜ TEDAVİYİ, DÜNYA STANDARTLARINA UYGULAYABİLECEK YETENEĞE SAHİBİZ”
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi ve Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi medikal onkoloji uzmanı Dr. Ömer Diker ise medikal onkoloji tedavilerine yönelik açıklamalarında, kanser tedavilerinin sadece kemoterapi tedavilerinden ibaret olmadığını, bunlar dışında, uygulanan tedaviler arasında hedefe yönelik tedavilerle, immünoterapi denilen, bağışıklık sistemi üzerinden tümörü vuran ilaçların da kullanıldığını kaydetti. Bugün Kıbrıs’ta medikal onkoloji alanında uygulayamadıkları herhangi bir tedavi bulunmadığını da kaydeden Uzm. Dr. Ömer Diker, dünya literatüründe yer alan tüm tedavilerin ülkemizde de dünya standartlarında uygulanabildiğini söyledi.
Kanser tedavilerinin yan etkilerine de değinen Uzm. Dr. Ömer Diker, kişilerin kanser tedavisine dair kafalarında birçok soru işareti ile geldiklerini, bu tedavilerin pek çok yan etkisi bulunduğunun kabul edilmesi gereken bir gerçek olduğunu, ancak iyi bir yönetimle bu yan etkilerin doğru yönetilebildiğini, bu konunun da medikal onkoloji uzmanlarının iş tanımını oluşturduğunu söyledi.
Kemoterapilerin yan etkilerinden de bahseden Uzm. Dr. Ömer Diker, bağışıklıkta zayıflama, saçlarda dökülme, bulantı, kusma, halsizlik gibi yan etkilere neden olan pek çok ilaç bulunduğunu, hastaya, hastalığa ve hastalığın evresine göre tedavi seçimleri yaparak hastaları yönlendirdiklerini ve doğabilecek yan etkileri yakından takip ettiklerini söyledi. Hedefe yönelik tümör tedavilerine de değinen Uzm. Dr. Ömer Diker, “Birtakım genetik testlerle bu tümörlerin uygunluğuna bakarak tedavi kararları veririz. Bağışıklık sistemi üzerinden tümörü vuran ilaçlar son yıllarda gelişen bir konsept ve kanser alanında devrime neden olmuşlardır. Bunlar da özellikli olarak akciğer kanseri, cilt kanserleri melanomlar, böbrek tümörleri ve idrar kesesi tümörlerinde sıklıkla başvurduğumuz tedavi yöntemleridir. Bu tedaviler için hasta seçimlerinde belirli kriterlerimiz bulunmaktadır. Bu kriterlere göre hasta seçimlerini yapar, tedavileri uygularız.” ifadelerini kullandı.
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi ve Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi medikal onkoloji uzmanı Dr. Polat Olgun ise kanser hastalıklarının artışına yönelik halk kaygısı ve ülkemizde uygulanabilen tedavilerle ilgili açıklamalarda bulundu. KKTC Sağlık Bakanlığı’nın son dönemde yapmış olduğu araştırmalar sonucunda ülkemizde hasta sayıları ve bölgeler açısından ekstra bir yayılım olmadığının ispatlandığını söyleyen Uzm. Dr. Polat Olgun, “Tüm dünya ve Akdeniz coğrafyasına bakıldığı zaman coğrafyamıza yönelik sayılarda da herhangi bir artış mevcut değildir. Tabi bu çalışmaların daha detaylı ve yıllara yayılması gerekmektedir.” Şeklinde konuştu.
Ülkemizde kanser vakalarına yönelik uygulanabilen tedavilere de açıklık getiren Uzm. Dr. Polat Olgun, hem Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi hem de Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi’nde her türlü medikal onkolojiye yönelik kemoterapi, akıllı ilaç tedavisi ve son dönem tedavileri olan bağışıklık tedavilerinin uygulanabildiğini söyledi.
Kanser hastalığının tedavisinde son dönemde gündeme gelen alternatif tıp ve tamamlayıcı tıp gibi metotların etkinliğine de değinen Uzm. Dr. Polat Olgun, “Halkımızın merak ettiği, bu tür metotların uygulanan tedavilere ek bir katkısı var mı sorusuna yanıt olarak, medikal onkoloji açısından şu anda hem kılavuzlarımıza girmiş hem de ciddi çalışmaları barındıran tamamlayıcı tıbba yönelik herhangi bir materyal, ek gıda veya farklı bir ürün mevcut değildir. Bugünün doğrusu budur. Belki ilerleyen günlerde destekleyen geniş çalışmalarla birlikte entegre bir yapıya bürünmüş olabileceğiz. Ancak bugünün gerçeğinde hala daha alternatif tıbbın, bizim üzerimizde net bir yeri olmadığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
