Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası, son günlerde kamuoyunu meşgul eden kamu hekimlerinin ikinci iş yasağını deldiği yönündeki Serbest Çalışan Hekimler Birliği Derneği tarafından yapılan iddialara basın açıklamasıyla cevap verdi. Hekimler Sendikası (Tıp-İŞ) Dr. Sıla Usar'ın tahrifat yapılan belge ile ilgili olarak Lefkoşa Polis Karakolu’na şikâyette bulunduğunu ve Polisin konu hakkında soruşturma başlattığını açıkladı.
Sendika'nın basın açıklaması şöyle:
Bir süredir toplumumuz ülkemizin hekimleri arasında süregelen “çatışma”yı endişe ile izlemektedir. Sağlık hizmetlerinin sunumunda yaşanan aksaklıklar hekimler arasında yaşanan “sorun”lara indirgenmektedir. Hal böyle olunca yurttaşlar sağlık hizmetlerinde kalite, eşitlik, güvenirlik hususlarında güçlük yaşayınca, sorunlardan hekimleri sorumlu tutma eğilimine girmektedirler.
En baştan söyleyelim, Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası olarak ülkemizde ve tüm dünyada emeğini, bilgisini insan yaşamına adayan hekimlerle dayanışmamız evrenseldir. Kamuda çalışan hekimlerin mesleklerini daha iyi koşullarda yapma gayretinin yanı sıra, ülkemizdeki sağlık hizmetlerinin çağdaşlaşması, her yurttaşa eşit, kaliteli ve güvenilir olması için mücadelemiz sürmektedir. Bugüne kadar yapmış olduğumuz tüm açıklamalarda, tv programlarında serbest çalışan meslektaşlarımıza yönelik olumsuz bir ifademiz olmamıştır. Zira bu ülkedeki sağlık sorunlarının, Serbest Çalışan Hekimler Birliği Derneği tarafından içine çekilmeye çalışıldığımız çatışmayla çözülebileceğine inanmıyoruz.
SÇHBD’nin kamu hekimlerini itibarsızlaştırmaya çalışan, zaman zaman hakaretvari saldırılarında Sendikamız seviyesini her zaman korumuş, sorunların çatışmayla, ötekileştirmeyle, etik değerlerden uzak tutumlarla değil konuşarak, akıl yoluyla çözülebileceğini savunmuştur. SÇHBD, kamu hekimlerine saldırırken, bizler hastalıklara saldırmaya ve hastalarımıza şifa vermeye devam ettik. Ancak bugün gelinen süreç Kıbrıs Trük hekim camiası için oldukça üzücü bir hal almıştır. SÇHBD’nin bir türlü hangi amaca hizmet ettiğini anlayamadığımız tutumları hekimler arasında bir kutuplaşma yaratmıştır. Dernek yöneticileri bu mücadeleyi sözümona “hukuk mücadelesi” gibi yansıtmaya çalışmaktadır.
SÇHBD, kamu hastanelerinde yıllardır zor şartlarda, her şeye rağmen hizmet veren kamu hekimleri hakkında disiplin soruşturması açılması için Sağlık Bakanlığı’na sürekli şikayetlerde bulunmaktadırlar. Facebooktaki bir hesaptan ne zaman alındığı bile olmayan bir görüntüye dayanarak, veya özel bir hastane ve Bakanlık arasında kullanım protokolü imzalandıktan sonra yazılan bir reçeteye istinaden veya kendine ait olmayan tabelalar öne sürülerek, ikinci iş yaptığı iddiası ile meslektaşlarımız şikayet edilmişlerdir. Üstelik bu şikayetleri yaparken nasıl bir hınç ve husumet içinde olduklarını ele verecek şekilde resmi belgelerde tahrifat yapmaktan çekinmemektedirler. Dernek, Dr Sıla Usar İncirli’yi hastasına verdiği bir notun üzerine başkası tarafından 1 Ağustos 2017’den sonraki bir tarih eklenerek, ikinci iş yapma suçlaması ile Sağlık Bakanlığı’na şikayet etmiştir. Oysa ki Dr İncirli’nin diğer kamu hekimi meslektaşlarımız gibi, Yargıtay’ın disiplin soruşturması açılması için verdiği tarihten önce özel muayenehane/klinik/dispanser/hastanede hasta bakmadığı malumdur. Bunun en güçlü kanıtı doktorlarına günlerce ulaşamayan hastalarıdır. Dr İncirli, tahrifat yapılan belge ile ilgili olarak Lefkoşa Polis Karakolu’na başvurarak, söz konusu belgenin kasten tahrifata uğratıldığına dair şikayettebulunmuş, Polis konu hakkında soruşturma başlatmıştır. SÇHBD yönetimi, hekimlik mesleğiyle bağdaşmayacak şekilde dedektifliğe öykünüp sözde delillerin peşine düşmüş, kamu hekimlerine karşı besledikleri düşmanlıkla, hak aramanın ötesinde bir tutum geliştirmişlerdir.
Sağlık, sorumluluk ve motivasyon gerektiren bir hizmettir. Hiç bir kişi veya kurumun sağlık emekçilerini itibarsızlaştırmaya, karalamaya, gerçeği yansıtmayan suçlamalarla meşgul etmeye hakkı yoktur. Sendikamız, SÇHBD’ni mesnetsiz tutumlardan vaz geçmeye, sağlıkla ilgili tüm tarafları sorunları çatışmayla değil akıl yoluyla, konuşarak çözmeye çalışmaya, kamuoyunu Dernek tarafından yapılan asılsız karalamalara rağbet etmemeye çağırır.
